Bugünden sonra Türkiye

Yayın Tarihi: 15/06/11 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Türkiye seçimini yaptı.

Adalet ve Kalkınma Partisi, Türk siyasi tarihinin en görkemli başarılarından birini elde etti.

Elli yıl aradan sonra bir siyasi parti, tek başına üstelik üç dönem üst üste, üstelik her dönem bir önceki döneme göre oy oranını artırarak iktidarını perçinledi.

Bu önemli bir başarıdır.

Bunun pek çok sebebi vardır. En başta Türk siyasi yaşamı darbelerden, başarısız koalisyonlardan sonra "İstikrar" kazanmıştır.

Ekonomik gelişmeler, özellikle AB üyesi devletlerin yaşadığı krizlerden etkilenmemiştir.

Müthiş bir seçim kampanyası yürütülmüştür.

Öyle ki rakip siyasi partiler dahi bu kampanyaları, vaat edilen projeleri tartışarak adeta AK Parti'nin reklamını yapmıştır.

Tüm bunların yanında, Recep Tayip Erdoğan faktörünü de unutmamak lazım.

Bu noktada elbette önemli bir tehlike de vardır.

Siyasi arenada tekelleşme, heyecan ve motivasyon kaybı gibi uzun süreli iktidar olmanın dezavantajları Türkiye için geçerli olur mu?

Sayın Erdoğan, şuan da Türkiye'nin tek adamı olduğunu teyit etmiştir.

Türkiye de her iki seçmenden biri AK Parti'ye onay verdi.

Bu sonuçta mutlaka yapılan başarılı işlerin, istikrarın, çevre ülkelerdeki imajın önemli rolü olmuştur.

12 Haziran seçimlerinde Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP, istenilen düzeyde olmasa da oy ve vekil sayısını artırdı.

Fakat beklentilerin gerçekleşmemesi özellikle eski genel başkan Baykal ve Önder Sav'ın taraftarları olağan üstü kurultay için harekete geçti.

Bu durum henüz bir yıllık genel başkan Kılıçdaroğlu'nun sıkıntılı günlerin başında olduğuna bir işarettir.

CHP'yi de istikrarsız ve çalkantılı bir dönem bekliyor.

Daha da ilginç bir başka iddia ise, CHP'den kopmalar olacağı, bu kopmaların ya AK Parti'ye yada yeni bir oluşuma doğru olacağı yönünde.

MHP'de ise bir sessizlik hâkim.

Seçim öncesi kaset ve baraj tartışmalarının yaşandığı MHP'ye kaset olayının yarattığı "Mağdur" imajı olumlu yansıdı. Ve seçimin en önemli sürprizi bağımsızlar.

Bir önceki seçimde 26 olan bağımsız vekil sayısı 12 Haziran seçiminde 36 oldu.

Şimdi Erdoğan'ın gündeminde belli başlı konular olacak.

Elbette ilk olarak, Anayasa değişikliği. Buna bağlı olarak başkanlık sistemi.

Bu konuda adımlar mutlaka atılacak.

Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı olup da siyasi hayatını bu düzeyde bitirecek bir lider değil.

Geçtiğimiz Pazar günü yapılan seçimde, istediği gücü elde eden Sayın Erdoğan bundan sonraki adımlarını da daha rahat atacaktır.

Seçim sonuçlarının belli olmasından hemen sonra uzlaşı mesajları verilmesi de önümüzdeki dönemde, daha tecrübeli, daha ılımlı ve elbette devam edecek istikrarın göstergesi oldu.

Peki, bugünden sonra ne olur?

Yeni kabine hangi isimlerden oluşacak?

Dış merkezlerde AK Parti'ye yapılan en büyük eleştiri olan basın özgürlüğü konusunda, bir dönem önemli adımların atıldığı ve AK Parti'den beklentilerin sandığa da yansıdığı Kürt vatandaşlar konusunda, AB ile ilişkilerde ve elbette Kıbrıs'ta ne gibi adımlar atılacak.

Yabancı basının Türk Halkına "Oyunuzu CHP'ye verin" çağrısı, yabancı yatırımcıyı etkileyecek mi?

Daha öncede üzerinde durduğum gibi Kıbrıs'ın kuzeyinde değişen anlayış ve politikalardan sonra, AK Parti'nin çözüm çabalarında bir eksilme olduğu gibi bir imaj oluştu.

Bunda durağan bir dönemden geçen Türkiye ile AB ilişkilerinde etkisi vardır.

Kıbrıs'ta çözümden çok, Kıbrıs'ın kuzeyinde özellikle ekonomik anlamda kalıcı bir varlık çabası olduğu göze çarpıyor.

Sayın Erdoğan seçim sonrası rotasını çizerken, önce Azerbaycan daha sonrada KKTC'yi ziyaret etmek istediğini dile getirdi.

KKTC ve Türkiye arasında yeni bir başlangıç için de fırsat doğmuştur.

Uygulanması Türkiye'nin seçiminden sonra hızlanacak olan ekonomik paketin mutlaka gözden geçirilmesi ve revize edilip bu coğrafyaya uyarlanması gerekmektedir.

Çözüm konusunda neler yapabileceğini tecrübe ettiğimiz AKP, bu ivmeyi mutlaka yakalamalı ve bunu ilgili taraflara göstermelidir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları