Bu memlekette ilk öğrendiğimiz kabullenmektir

Yayın Tarihi: 23/09/11 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Bu gün eğer başarabilirsek biraz gündemin dışına çıkmayı deneyelim. Karşı koyamadığımız zamanın bizi sürüklediği yaşam her şeye rağmen devam ediyor.

Sıkıntılara rağmen devam eden bir hayatımız, bu hayat içinde yer alan bir sosyal dünyamız var. İstenilen düzeyde olmasa da sanat, spor bunların içinde sanatçılarımız ve elbette sporcularımız var.

Aslında bu ülkede yaşayan insanlar olarak doğar doğmaz öğrendiğimiz ilk şey "Kabullenmektir". Yaşadığımız coğrafyanın şartlarını istemeden de olsa benimsiyoruz.

Mesela; Kıbrıs'ın iki bölgesinin olduğunu, bu iki bölgede yaşayan insanların bir şekilde beraber yaşamayı beceremediğini.

Güney Kıbrıs'ın yasak bölge olduğunu. Kuzey Kıbrıs'ın adı konmamış bir bölge olduğunu ister istemez öğreniyoruz.

Daha sonra, takım tutar gibi bir siyasi partiyi desteklemeyi, mitinglerde görünmeyi, seçim sandıklarında görev almayı, iyi bir kazanç, iyi bir yaşam için mutlaka devlet memuru olmayı, desteklediğimiz siyasi görüş iktidardan gidince başka başka yerlere sürülmeyi veya işimizi kaybetmeyi, bunları zamanla içselleştiriyoruz.

Bunları birer hedef haline getirip hayatımızın merkezine koyuyoruz. En kötüsü bu durumları normalmiş gibi kabulleniyoruz.

Peki, hayat bunlardan ibaret mi? Elbette hayır. Yazımın ilk başlarında anlatmaya çalıştığım hayatımızın sosyal yönü her zorluğun aşılmasında ilk adımdır.

Evet doğrudur. Bu ülkede sanat zordur. Sanatın bir başka adı olan spor da zordur. Bu zorluk tabi ki profesyonellik anlamındadır.

Bu zorluk tabi ki ilgi ve alt yapı anlamındadır. Bunları aşmanın da mutlaka ki yolları vardır. İşte bu noktada normalleştirdiğimiz zorlukların varlığını kabullenme anlayışını değiştirmeliyiz.

Her şeyde bir etken aramak, her şeyin hatasını hep başkalarına bağlamak bize bugüne kadar ne kazandırdı?

Hiçbir şey.

Kıbrıs sorunun çözümsüzlüğüne bağladığımız umutsuzluğu, umuda dönüştürmek için kendi payımıza düşenleri yerine getirdik mi?

Hayır. KKTC'yi kurduk. Tanınmadığından şikâyet ediyoruz. En başta bu devleti kuranlar bunun olacağını bilmiyorlar mıydı?

Yada bunu değiştirmek istediler mi acaba? Ne gerek var. Onlar bu şekilde yaşamaktan memnun. Ve esas nokta toplum bu durumu kabullenmekten başka bir şey yaptı mı?

Geldiğimiz noktaya bakarsak hayır.

KKTC Futbol ligi başlıyor

Spor ve özelliklede futbol konumu, durumu, düşüncesi, dünya görüşü, cinsiyeti her ne olursa olsun hemen herkesin ortak buluşma ve konuşma noktasıdır. Hal böyle olunca da ister istemez önemli bir sektör, önemli bir piyasa çıkıyor ortaya.

Bu durumda da suiistimal, çıkar sağlama, rant elde etme gibi haksız kazançlar da bazı kesimler için cazip hale geliyor.

Bunun örneklerini dünyada ve Türkiye de görebiliyoruz. Türkiye aylardır adeta şike soruşturması ile yatıp kalkıyor.

Bu süreçte ülke gündeminde ön plana çıkan birçok önemli olay yaşandı. Fakat şike soruşturması kadar ilgi gören bir konu olmadı.

Futbol her yönü ile müthiş getirisi olan, fakat özünde sadece bir oyun aslında. Sevmeyeni, ilgi duymayanı yok denecek kadar az.

Futbolu bu kadar ilgi çekici hale getiren belki de her kesimden insanı ortak çatı altında buluşturmasıdır. Futbol ülkemiz içinde vazgeçilmez bir tutku.

KKTC futbol ligi yarın başlıyor. Artık söz futbol ve yeşil saha da. Kazananların kazancı güneyde olduğu gibi bir anlam taşımayacak, ulusal arenada bir temsiliyet imkânı yok.

Ama her şeye rağmen bu heyecan Kıbrıs'ın kuzeyinde de yaşanacak. Kulüpler önemli yatırımlar, transferler yaptılar.

Türkiye den futbol dünyasının önemli isimleri bu yıl KKTC futbol liginde görev alacak. Bu satırların yazarı olarak, futbol heyecanın kurallar ve centilmenlik sınırları içerisinde yaşanması beklentisi ile tüm kulüplerimize başarılar diliyorum.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları