Yakın Doğu Üniversitesi Suat hocayı aştı

Yayın Tarihi: 26/10/11 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Yakın Doğu Üniversitesinde yaşanan gerginlik bir an önce yerini sükûnete bırakmalı.

Bu manzara en başta Yakın Doğu Üniversitesi, diğer KKTC Üniversiteleri ve ülkede gün ve gün erozyona uğrayan güven konusuna bir darbedir.

Öncelikle şunu ifade etme ihtiyacı duyuyorum.

Olayların veya ilgili kesimlerin hiçbir tarafında değilim.

Ortada yaşanan bir olumsuzluk vardır.

Amacım bir suçlu aramak da değil.

Yaşanan olayla ilgili tüm tarafların az veya çok mutlaka bir katkısı vardır.

Bu tür olaylara bu ülke insanı alışkın değil.

Bununla beraber hazır da değil.

Bu noktada altını bir kez daha çizeyim.

Kesinlikle yanlış anlaşılmasın ki Türkiye de yaşanan terör olaylarını her kesimden herkes lanetliyor.

Bunun aksini düşünmek mümkün değil.


Herkes bu olayları elbette protesto edecek, tepkisini ortaya koyacak.

Dünyanın neresinde olursa olsun insan hayatının bu kadar kolay ve acımasızca hiçe sayılması kabullenilecek bir durum değil.

Bu noktada en önemli itiraz noktası olayların kabullenilme biçimi.

Yani bu ülkede bir olay yaşanmışsa ve bu olay üstelikte bir Üniversite de meydana gelmişse, bu ülkede yaşayan insanlarında buna itiraz etmesi kadar doğal bir şey olamaz.

Ben en başta bu ülkenin umutsuz ve mutsuz insanlarının bu gerginliği kaldıramayacağını düşünüyor ve iddia ediyorum.

Bu noktada benim önceliklerim arasında ilk sırada bu gelir.

Pazartesi akşamı ADA TV'de Yakın Doğu Üniversitesi'ndeki olayların irdelendiği "SÖZ SİZDE" programında sevgili Ümit Bahşi, Ahmet İşcan ve Barış Başel'le beraberdim.

Programa birçok telefon bağlantısı ve SMS mesajları ile yoğun bir katılım oldu.

Özellikle ilgili taraflar kendi durumlarını ve haklılıklarını anlatmak için söz aldı.

Kimisi "Can güvenliğimiz yok. Kürt öğrenciler olarak iki kişi bir araya gelemiyoruz" derken bir başka taraf da "YDÜ, PKK yuvası haline geldi. Olayları başlatan bu insanlardır" şeklinde ciddi bir iddiayı ortaya attı.


Konunun bir başka yönü de bazı öğrencilerin sınır dışı edilmesi.

Bir suç varsa elbette cezası da olacak.

Aksini düşünmek olası değil.

Bu konuda bir acelecilik yapıldığını düşünüyorum.

KKTC bir hukuk devleti ise bu süreçte de yargı mekanizması çalıştırılmalıydı.

KKTC'den sınır dışı edilen öğrencilerden Serdar Kayaalp "Okuldan neden atıldığımı anlayamadım" diyor.

Ortada ciddi derecede bir bilgi kirliliği var.

Kamuoyu sorumlu konumunda olan mercilerden bir açıklama bekliyor.

Sorumlu konumunda olanlar kapsamına YDÜ yönetimi de, Devleti yönetenlerde dâhildir.

Herhangi bir zafiyet varsa sorumlusu sorgulanmalıdır.

Bu anlamda YDÜ Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Şenol Bektaş bir özeleştiri yaptı.

Olaylarla ilgili daha önce yaşanan olumsuzlukların örtbas edildiğini ve bunun önemli bir hata olduğunu da kabul etti.

İşin bütün kısımlarını bir yana bırakıp, sadece etki unsurunu düşünürsek, en başta da söylediğim gibi en büyük zararı YDÜ, diğer Üniversitelerimiz ve genel olarak Kıbrıs'ın kuzeyi görecektir.

YDÜ geldiği noktada hem Kurucu Rektör Sayın Suat Günsel'i hem de ulusal tanınmışlığı olmayan KKTC'yi aşmıştır.

Zarar görmesi durumunda zararın boyutları tüm ülkeyi etkileyecektir.

Bu zararın en büyük boyutu toplum içinde yaratılan gerginlik, güvensizlik ve korku durumudur.

Son olarak bir kez daha altını çizmeden geçemeyeceğim, Kıbrıs'ın kuzeyi bu gerginliği kaldıramaz.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları