Güven ve çelişki
Bir yanda güvenilir bir sivil toplum örgütü ve özünde doktorlar.
Bir tarafta devlet.
İlginç bir çelişki.
Salatalık, domates ve havuçlarda normalden %300 ve %600 üzerinde kimyasal madde bulunduğu açıklandı.
Açıklamayı yapan, Kıbrıs Türk Ticaret Odası.
Bu olay sadece ticari anlamda değil, kuzey Kıbrıs'taki insan sağlığı açısından da son derece önemli.
Hatta Başbakana bir mektup yazılmış.
Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Sayın Günay Çerkez mektupta özetle "Üreticilerin bilinçsizce ilaç kullanmalarından dolayı" diyerek bu olumsuzluğun ortaya çıkış sebebini de açıklamış.
Konu ile ilgili olarak bir toplantı yapıldı.
Toplantıdan çıkan sonuç suçluyu gösteriyordu.
Suçlu Rum tarafı.
"Bu tür haber, bilgi ve değerlendirmelerin tamamen güney Kıbrıs Rum yönetimi kaynaklı ve kendi iç durumlarına dönük psikolojik engeller yaratma güdüsüyle ortaya konan iddialar olduğu konusunda görüş birliğine varıldı. Yaratılan bu güvensizlik ortamı ile ürünlerimizin Yeşil Hat üzerinden ihracatını engellemeye çalışıldığı yönünde hemfikir olundu".
Bu kadar basit.
Umalım ki öyle olsun.
Anlattığımız bu olayları göze alırsak, hepsinin ve elbette daha fazlasının ortak bir yönü var.
"Çelişki ve güvensizlik".
Aslında ortak olan bu yön en büyük eksiklikleri de ayni zamanda.
Şimdi mesele şu; İnsanlar kime nasıl güvenecek?
En kötüsü de devlete, devlet yönetimine ve kurumlara olan güvensizliktir.
Ülke de adaletin olmadığını herkes söylüyor.
Torpil mekanizmasının işlemediği hiçbir alan yok.
Bir ülkede insanlar devlete, devleti yönetenlere inanmıyor ve de güvenmiyorsa, o ülkede, o insanlar mecburen yaşıyor demektir.
Bu ülkenin insanlarıyız.
Bu ülkenin yöneticisine, kendi irademle seçtiğim vekile, doktoruma, öğretmenime, sanayicime, sivil toplum örgütüme, polis teşkilatıma güvenemiyorsam kime güveneceğim?
Bu noktada yazmadan geçemeyeceğim;
Hükümetteki Ulusal Birlik Partisinin kurultayı var malum.
Namı yedi cihana, yedi düvele hatta sağır sultana ulaşmış.
Sanki KKTC'de var olan her şey terse dönecek. Ortaçağ bitip de, Yeni Çağ başlayacak.
Yani o derece önemli.
Kurultay kamuda yapılan sınavlarda bile insanların aklına adeta "sokuluyor".
Geçtiğimiz cumartesi öğretmenlik sınavı;
Soruya bakar mısınız?
"Ülkenin geleceğiyle çok yakından ilgili olan UBP Güzelyurt İlçe Kongresi'nde geçtiğimiz hafta Ahmet Çaluda ilçe başkanı seçildi Ahmet Çaluda'nın karşısındaki aday kimdi?".
Ve sıralanan seçenekler. ?Şimdi bu genel kültür sorusu mu?
UBP'nin kurultayıyla ilgilenmeyen insanlar kültürsüz mü?
UBP Güzelyurt ilçe kongresi ülkenin geleceği ile çok mu alakalı?
Devlet öğretmen alıyor.
Öğretmenin "Genel kültürünü" böyle ölçüyor.
Biraz ciddiyet.
Öğretmeni bu şekilde seçilen bir eğitim sisteminden umutlu olmak saflıktır.
Ama kimin umurunda?
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.