Hatay'a giderken

Atatürkçü Yaşam Derneği 2000 yılının 3 Haziranın da hayat buldu.

Amacı belli.

Atatürk ve onun çağdaş, medeni devlet ülke ve dünya düşüncelerini Kıbrıs'ın kuzeyinde de yaşatmak.

Bu amacın önemi ve gereği içinde bulunduğumuz süreçte daha da anlam kazandı.

Elbette bunların yanında Kıbrıs Türk halkına yön vermiş önemli isimleri de özellikle Türkiye de anlatmak derneğin önemli amaçlarından.

13 Ekim 2012 tarihinde yeni seçilen yönetim kurulunda ben de derneğin basın ve yayın sorumlusu olarak görev aldım.

Sevgili Ahmet İşcan'ın başkanlığını yürüttüğü Atatürk'çü Yaşam Derneği birçok önemli sosyal projeye imza attı.

Üstelik karşılıksız ve samimi olarak.

Herkesimden yaklaşık bin beş yüz üyesi olan Atatürk'çü Yaşam Derneği Türkiye de birçok konferansa katıldı.

Üniversitelerde düzenlenen söyleşilerde Kıbrıs Türkünün mücadelesini, bugünlere nasıl geldiğini ve toplum liderlerini anlattı.

Yüzlerce insanın salonları doldurduğu tiyatro oyunları düzenledi.

Okullara ve öğrencilere her anlamda yardımlarda bulundu.

Önemli bir misyon üstlendi.

Çünkü bu ülkeyi ileriye taşımak için seçilenler bu halkı Türkiye de bile tanıtamadılar.

Atatürk'çü Yaşam Derneğinin siyasi hiçbir düşüncesi yok.

Bunun altını kalın çizgilerle çizmek istiyorum.

Yapmak istediğimiz sadece köprü görevi görmek.

Bu ülke insanını üçüncü ülkelerde anlatmak ve kendi içimizde de sıkıntılara çözüm önerileri sunmak.

Bir olarak değil, birlik olarak sorunların çözümünde beraber hareket etmeyi sağlamak.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 89. Yılı kutlanıyor.

Bu çerçevede hem Türkiye de hem de Kıbrıs'ın kuzeyinde kutlama törenleri yapıldı.

Cumhuriyet kutlamaları Türkiye'nin hemen hemen tüm illerinde devam ediyor.

Cumhuriyet ve Atatürk bayramı olan 29 Ekim'e kısıtlamaların getirilmesi, insanların bu bayramı kutlamasının engellenmeye çalışılması büyük tepkilere neden oldu.

Binlerce insan yollara sokaklara döküldü.

Amaç sadece bugünü kutlamak.

Türkiye Cumhuriyeti'nin 89. Yılı kutlama etkinlikleri çerçevesinde Hatay ilinde de bazı organizasyonlar yapılacak.

Bu organizasyonlara katılım amacıyla KKTC Atatürk'çü Yaşam Derneği'ne de Hatay-Samandağ Atatürk'çü Düşünce Derneği tarafından bir davet geldi.

Bu davet karşılığında yarın Atatürk'çü Yaşam Derneği olarak Türkiye'nin Hatay iline gidiyoruz.

Bu davette derneğimizi ve KKTC'yi üç kişilik bir heyetle temsil edeceğiz.

Derneğimiz Bilim ve Danışma Kurulu üyesi Sayın Hüseyin Alasya yine üyemiz Sayın Cemal Dağlıkoca ve ben Hatay'ın Samandağ ilçesinde Cumhuriyet kutlamaları amacıyla yapılacak etkinliklere katılacağız.

Samandağ Kaymakam'ı, Belediye Başkanı ve Atatürk'çü Düşünce Derneğine ziyaretlerimiz olacak.

Samandağ Türkiye-Suriye sınırı yakınlarında şehir merkezine 25 kilometre uzaklıkta bir ilçe.

23 Temmuz 1939'da Hatay'ın Türkiye'ye katılmasıyla beraber, 1948'de Samandağ adını alarak ilçe olmuş.

Genel olarak 2010 yılın da yapılan nüfus sayımına göre 130 bin civarında bir nüfusu var.

Balıkçılık, narenciye ve tarım yapılıyor.

Yurt dışında çalışan önemli bir kesim var.

Öyle ki nüfusun bir bölümü yurt dışından gönderilen maddi kaynakla geçiniyor.

Aynı zamanda 14 kilometrelik dünyanın en uzun ikinci sahiline sahip.

Özelde Samandağ ilçesi genel de Hatay ili kuzey Kıbrıs'a yabancı değil.

İklim ve ekonomik etkenler olarak benzerlikler var.

Kıbrıs'ta çalışan ve ailesinin geçimini sağlayanlar yanında, KKTC vatandaşı olan önemli bir kesim de var.

Bu anlamda bu ülkeye birçok insanın geldiği Hatay'ı görmek farklı anlamlar taşıyor.

Bu ziyaret ve geziden gözlemlerimi yine bu köşeden sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.