"Daha önce neredeydiniz?"

Yayın Tarihi: 04/06/14 07:50
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
Son zamanlarda, özellikle güney Kıbrıs yönetiminin takındığı olumsuz tavırlar, çözüm umutları adına bir hayal kırıklığı yarattı.

ABD Başkan Yardımcısı Biden'ın, adadaki temasları sırasında yaratılan hava, Avrupa Parlamentosu seçimleri sırasında yapılan acemice uygulamalar, bu hayal kırıklığının doruğa çıktığı zamanlar oldu.

"Kıbrıs konusunda konuşulmayan hiçbir şey kalmadı" cümlesi elbette doğrudur.

Peki, neden çözülmüyor bu sorun?

Üçüncü ülkeler istemediği için mi? Mutlaka sebepler içinde bu düşünce de vardır.

Kıbrıslı Rumlar, kendilerinin egemen oldukları devlet yapısının devamını, Kıbrıslı Türkler de ayrı devlet tezini sürdürdükleri içindir ki, bu sorun her noktası konuşulmuş olmasına rağmen çözülemiyor.

Şu da bir gerçektir;

Çözümsüzlüğün mağduru sadece Kıbrıslı Türklerdir.

Her alanda, her anlamda bu mağduriyet yaşanıyor.

İçe kapalı bir sistem, rekabete açık olmayan bir düzen.

Birileri için çözümsüzlükte, çözümdür, mevcut yapı gittiği yere kadar götürülmelidir.

En büyük hatamız hep sineye çekmek, başını kumdan çıkarmamak ve günlük kazanımlarla oyalanarak, dünyadan kendimizi soyutlamak.

Ambargo elbette var.

Peki, bizler ne yaptık ya da ne yapıyoruz?

Hiçbir şey yapmadık.

Kolaycılığa kaçtık, sorumluluk almadık, kuzey Kıbrıs'ı bir dolu dünya sandık.

Kimse size oturduğunuz yerden, hak vermez.

İsteyeceksiniz, zorlayacaksınız ve alacaksınız.

Hele hele uluslar arası arenada kimse gözünüzün yaşına bakmaz.

Daha öncede söyledim;

Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu (KTFF) ve Başkan Hasan Sertoğlu'nu, Kıbrıs Futbol Federasyonu (KOP) anlaşması için destekledim ve destekliyorum.

Süreç ilk başladığı zamanlarda temsilcilerimize ilk sorulan şu oldu;

"Daha önce neredeydiniz?"

Hatta KTFF'na danışmanlık yapan, Jerome Champagne ilk teklif aldığında "siz sokaklarında tanklar dolaşan, askerlerin yönettiği bir bölgesiniz kabul edemem" demiş.

Daha sonra kuzey Kıbrıs'a gelmiş, dört gün adada kalıp gördüklerinden sonra ikna olmuş ve anlaşmayı imzalamış.

Bizi bizden duymayanlar bilmeyenler, onlara ne söylenirse akıllarında onlar kalmış hep.

Dünya Engelliler Birliği Kurultayına katıldık.

Üstelik KKTC olarak.

Bir yanda Yunanistan, bir yanda Güney Kıbrıs.

Ayni masada uzlaşı sağlanmış "Amacımız insan" demişler ortak bir dille.

Ve kurulun yapıldığı salona üç temsilci kol kola girmişler.

75 ülkenin temsiliyeti var bu kurultayda.

KKTC, kurucu üye ve yedi komitede görev alıyor.

Yani KKTC temsil ediliyor bir yerde.

Ama bilet paraları bile cepten ödeniyor.

Suudi Arabistan, arkasında da Rusya da olacak diğer toplantılar.

"Kısmet" diyorlar "bilet parası bulursak ülkemizi temsil ederiz".

Kıbrıs'ın kuzey ve güneyinde ki İnşaat Müteahhitleri Birlikleri ortak bir metne imza attılar.

"Ülkemizin yeniden inşasında ve özellikle Maraş'ın yeniden yapılandırılmasında ortak çalışacağız. Maraş'ı yabancılara bırakmayacağız" diyor Birliğin Başkanları.

Umarım başarırlar.

Bu alandan da bir örneğim var;

AB'den yardımlar alıyoruz.

259 Milyon Euro kuzey Kıbrıs'a ayrılmış.

Bu paranın bir kısmı ülkeye girdi, peki ne kadarı?

Var mı bilen, soran, arayan?

İnşaat Müteahhitleri Birliği, Bürüksel'e gitmeye hazırlanıyor.

"AB, arayan soran olmadığı için keyfi davranıyor" diyor Birlik Başkanı Cafer Gürcafer.

Çalışanlarının parasını bile bu kaynaktan ödüyormuş AB.

Kimse ilgilenmiyor mu?

İlgilenilse belki de bu ülkeye daha fazla yardım gelecek.

Ki bu yardımlar hepimiz, ülkemiz için ve iyi kullanılırsa faydası da bizim ortak noktalarımız olacak.

Yani istenildikten ve ortaya niyet koyduktan sonra zor da olsa olmayacak iş yok.

Bunca yıldır, geleceğimizden çaldık, hazırı tükettik.

Artık, geleceğe yatırım yapma zamanıdır.

Kendimize ve birbirimize güvenelim, hakkımızı nerede olursa olsun arayalım.

Son kırk yıldır bekliyoruz.

Beklemekle kazanılmayacağını acı da olsa öğrendik.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları