Bakan Dinçyürek; "Bu tarihi bir fırsat"

Yayın Tarihi: 17/12/14 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
Türkiye'de, Mersin Akkuyu'da kurulması planlanan nükleer santral, kuzey Kıbrıs'ta da tartışma konusu.
Önemli, tehlikeli, riskli, stratejik bir yatırım.
Aslında bu konu yeni değil.
Mersin'de yapılması hedeflenen santral, 12 Mayıs 2010'da Rusya ile imzalanan anlaşma doğrultusunda inşa edilecek.
Santralin maliyeti 20 milyar dolar ve yedi buçuk milyar dolarlık bölümü Türk şirketlerince karşılanacak.
Tüm bölgeyi etkileyebilecek bir girişim, enerji anlamında dışarda kalmak istemeyen, bu alanda güçlü ve söz sahibi olmak isteyen Türkiye, bu yatırımı yapmak isterse yapacak.
Bu yönde ki adımlar, dünya kamuoyunda ciddi şekilde tartışılıyor.
1986 yılında, Ukranya'nın Çernobil bölgesinde yaşanan olay ise hala hafızalarda.
AB'ye sırt dönen, uzaklaşan ve özellikle Rusya'ya yaklaşan, çeşitli anlaşmalar imzalayan Türkiye, kısa dönemde kazanç elde edecek.
Peki, uzun vadede kazanım ne olacak?
Buraya, bu alanda yapılacak yatırımın çok iyi korunması gerek, buda riskli bir başka konu.
Nükleer santralla ilgili kuzey Kıbrıs'ta da tartışmalar olduğunu yazının başında söyledim.
Santral, yapılması halinde kuzey Kıbrıs'a çok yakın olacak ve elbette gerekli önlemler, alınması gerektiği gibi alınmazsa tüm bölge gibi biz de etkileneceğiz.
Özellikle sivil toplum örgütleri, ciddi uyarılar yapıyorlar.
Türkiye hükümetine gerekli mesajın verilmesi için, ülkeyi yönetenlere çağrılar yapıyorlar.
Siyasilerden konunun hassasiyetiyle ilgili konuşmalar yapılsa da, esas mesele, yani konuyu Türkiye hükümetinin gündemine getirmede pek ses yok.
Böyle bir istek, mesaj, ses verilse de etkili olur mu?
Türkiye hükümeti bu mesajı dikkate alır mı?
Kaldı ki kuzey Kıbrıs'ta bu yönde ses verecek bir irade yoktur.
Nükleer santral konuşulurken, kendi yarattığımız tehlikelere ne kadar enerji ayırıyoruz.
Teknecik'te devlet eliyle yaşanan, İskele'de AKSA ile yaşanan, çevre diye yarattığımız çöplük alanları, her tarafı yağmur suları ile saran, pislik ve kötü görüntüler bize çok mu uzak?
Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hakan Dinçyürek görevi aldıktan sonra önemli gelişmelerle gündeme geldi ve ortaya bir fark koydu.
"AKSA'nın filtreyi takması için 15 Aralık tarihine kadar süresi var" demişti.
Söylendiği gibi, AKSA'nın filtreyi taktığı açıklandı.
Bakan Dinçyürek Teknecik'le ilgili de bir açıklama yaptı;
"Elektrik ücretlerinde, yapılması düşünülen indirimi bir ay ötelemeyi teklif edeceğim. Bu bir aylık ertelemeden doğacak olan maddi kaynağı, Teknecik'e filtre takmak için kullanalım. Elde edilecek bu kaynak, filtre alınmasını karşılayacak boyuttadır. Bununla ilgili girişimleri başlatacağım. Sayılı aylar içerisinde, Teknecik'in de tıpkı AKSA gibi bir filtresi olacak. Böylece yıllardır konuşulan ama hiç bir adım atılamayan Teknecik konusunda da halkımızın sağlığını ve çevremizi tehdit eden bu sorunda ortadan kalkmış olur. Elektrik santrallerinde kullanılan yakıtlarda yüzde 1 kükürt oranlı yakıt kullanımı konusundaki karar Bakanlar Kurulu'ndan geçti. Bunun yanı sıra 2 santralin de filtre takması durumunda, KKTC'de yaşayan insanların yıllardır yaşadığı bu çevre sorunu ortadan kalkacak. Akaryakıt fiyatlarında yaşanan bu düşüşü, bu düşüncenin hayata geçmesi için tarihi bir fırsat olarak görüyorum. Bunu iyi değerlendirmemiz gerekiyor."
Düşünülmesi, değerlendirilmesi gereken samimi bir öneri.
Konuyla ilgili TÜRK-SEN Genel Sekreteri, Tuluy Kalyoncu'ya düşüncelerini sordum, söyledikleri şunlar;
"Bence üzerinde düşünülmesi gereken bir öneri. Ancak daha güzeli, devletin ödemekle yükümlü olduğu bedelleri, makul bir sürede ödeyerek bu işe kaynak yaratılması. Diğer yandan buhar santrallerine filtre yatırımı yapmak mantıklı değil. Ekonomik ömürlerini tamamlamak üzereler. Ve zaten dizel santrallere göre de yaklaşık 10 kuruş daha pahalı üretimleri söz konusu. Dizel yatırım yapılıp bu santralleri artık devre dışı bırakmak gerekiyor. Filtre yatırımı sadece dizeller için yapılmalı. Bence üzerine gidilecek bir öneri, desteklenmeli."
Gerçek olan bir şey var ki, bu ülke için, bu ülke insanına daha temiz, daha kaliteli bir yaşam yaratılması adına, adım atılması gerek.
Bu yönde atılacak her adımı önyargısız desteklemek ve daha da iyileştirmek için ortak akıl şart.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları