Halk iradesine saygı

Mustafa Akıncı, hatırı sayılır bir oy yüzdeliği ile Cumhurbaşkanı seçilmişse buna herkes saygı duyacak.

Saygı duyacak, çünkü ortada bir halk iradesi var.

Bu iradeyi kimse görmezden gelemez, görürse de sadece kendini kandırmış olur, baskıyla, maddi manevi katkıları hatırlatmakla kurulacak bir ilişki zaten başladığı yer ve zamanda bitmiştir.

Aslında Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve KKTC'nin yeni Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı arasında yaşanan söylemleri çok fazla büyütmeye gerek yok.

Bu düşüncem hem Türkiye, hem de kuzey Kıbrıs'taki kamuoyu için geçerlidir.

Herkes aklına geleni söylerse, ortaya faydadan çok zarar çıkar.

Daha önce yaşananları henüz unutmadık, kim ne kazandı?

KKTC seçmeninin önemli çoğunluğu Cumhurbaşkanı Akıncı'nın söylemlerine onay vermiş ve tüm ilişiklerini gözden geçirerek, daha sağlıklı bir zemin istediğini dile getirmiştir.

Söylediğim gibi bu olayı çok da büyütmeye gerek yok, işin özünde karşılıklı saygı olmalı ve basın yoluyla değil, birebir iletişim şart.

Bunları yine bizim içimizde büyüten ve bundan fayda sağlamayı umanlar mutlaka vardır.

Seçim dönemi yaşanan ve ters tepen bir takım adımlardan, bunun da farkı olmayacak ve yine ters tepecek.

Bunlar tribünlere oynamak, daha önemli meselelerimiz var.

Seçimler dedik, aylardır süren bekleyiş bitti ve arkasında değerlendirmeler, bir toz- duman furyası kaldı.

Üstüne alınması gerekenlerin, alması gereken çok şey var.

Burada bir devlet, bir otorite varsa, bu ciddi yaklaşımlarla, ilişkiler, kimseye zarar vermeyecek şekilde düzenlenmeli.

Bu ülkenin siyasi partileri, bu ülkeyi, bu devleti yönetmeye talip oluyorlarsa bunun gereğini de herkese karşı yerine getirecekler.

Herkese karşı derken, bu elbette çok geniş bir tanımlamadır.

Ama ilk sorumluluk alanı bu ülkede yaşayan insanlardır.

Seçim bitti ama...

Seçim bitti ama bildik sıkıntılar bitmedi.

Bazı seçim binalarına yine engelli insanlar giremedi, yine devletin engeliyle karşılaştılar, iradeleri ellerinden alındı.

Yine "vatandaşsınız, oy hakkınız var" denilerek kandırıldılar ve bu haklarını kullanamadılar.

Çünkü oy verecekleri sandık bir ilkokulun ikinci katındaki bir odadaydı.

İsyan etti tekerlekli sandalyedeki "seçmen", bir KKTC vatandaşı.

Bu çağda bu anlayış, bu hizmet, bu hassasiyet, seçim bitti ya, insanı yine hatırlayan olmayacak, ta ki diğer seçime kadar.

Bir başka yaşanmış, yer Beyarmudu.

Beyarmudu belediyesi bu ülkeye güzel olaylar, güzel organizasyonlar sunuyor, müzikten, tiyatroya, özel günlerden, festivallere kadar.

Belediye, binalar, salonlar ve her kesimden insanı düşünerek yatırımlar yapıyor.

"Güney Mesarya Sosyal Tesisleri" en güzel örneklerden biri, üstelik engelli bireyler için bir de için asansör yapıldı.

Ve devlet bu asansörden 4 bin 350 TL vergi aldı.

Yapmıyorsunuz hiç olmazsa, yapanlara engel olmayın, vergi olarak alınan bu miktarı, bu belediye, yine bu bölge insanına başka hizmet olarak kullanabilirdi.

Bu ülkede iş yapmak isteyenlerin önündeki en büyük engel yine devletin ta kendisi.