UBP'de ders alınmamış

Yayın Tarihi: 04/09/15 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
"İktidar partisinin kurultayı çok uzunca bir süredir ülkeyi meşgul ediyor.

Belirli dönemlerde her siyasi parti, hatta her sivil toplum örgütü için geçerli olan "İç seçim" UBP için adeta iç hesaplaşmaya dönüştürüldü.

Kutuplaşmalar, bölünmeler oldu.

Adeta herkes aynı çatı altında yaşayan yabancılara dönüştü.

Bir futbol takımı içinde de birbirini sevmeyen aynı dili konuşmayan oyuncular vardır.

Ama önemli olan takım oyunudur.

Takım için mücadele etmek ve kazananın en başta takım olması, tek amaç olmak zorunda.

Bunun için, benden çok, biz duygusu profesyonel bir anlayışa dönüşmeli.

Bu durum tüm kolektif çıkar birliktelikleri için geçerlidir.

Bu noktada UBP içinde yaşananlar herkesin ders alması gereken çok kötü bir tecrübe olmuştur."

Ulusal Birlik Partisinin sancılı kurultay sürecinde, bu sancının olumsuzluklarını yaşamayan kalmadı.

Çok uzun yıllar bu tecrübe unutulmayacak, hafızalardan silinmeyecek.

Elbette yenisi yaşanmazsa, ki tabloya bakılırsa yenisi yaşanacak, UBP'nin içinde olduğu yeni bir tecrübe daha bekliyor bizi.

Üstelik ve maalesef yine olumsuz bir şekilde.

Yazının girişini mahkemelik olan kurultay döneminde yazdığım bir yazımdan alıntıyla yaptım.

Ve yaşananlardan herkesin ders alması gerektiğinin altını çizerek, çok kötü bir tecrübe yaşandığını dile getirdim.

Görünen o ki, siyasi tarihimizde görülmemiş bu kurultaydan ders alan olmamış.

Bunu söylerken kurultayda UBP Başkanlığı için aday olan isimleri işaret ederek, sırf onları anlatmıyorum.

Herkes demokratik bir yarışma ortamında hizmet ettiği, gönül verdiği siyasi partide, görev için aday olma hakkına sahiptir.

Bunu kimse engelleyemez, aksini zorlayamaz, fakat söylediğim gibi tecrübelerden faydalanmak gerek, yoksa o dönemlerde yaşananların beş beteri yaşanmaya adaydır.

Ulusal Birlik Partisi yeni bir döneme girdi, bu dönem yıllardır bekleniyordu.

Derviş Eroğlu artık aktif siyasette yok, eski ve daha önce Başkanlık yapmış birçok isim artık siyasette değil.

UBP Başkanlığını yıllardır bekleyen isimler artık bu beklentiye daha da yakın.

Bu yüzden çok adaylı bir kurultayı anlayabiliyorum, ama anlamakta zorlandığım, herkesin her şeyi ulu orta söylemesi, anlatması.

Parti içi sıkıntıların, daha önce yaşananlar hiç düşünülmeden dile getirilmesi.

Bu ortama sebebiyet veren şu anki yönetimse yanlış yapıyor, sırf muhalefetlik yapmak için böyle bir yöntem seçilmişse, bu yöntemi seçenler de yanlış yapıyor.

"Parti yıprandı, prestij kaybetti" diyen ve aylarca bu durumu toparlamaya çalışan insanlar, bugün bu toparlanmayı dağıtmakla meşgul.

Birbirine inanılmaz suçlamalar;

Muhalifler, partiyi iyi yönetememekle şimdiki yönetimi, şimdiki yönetim de "Bakan olamayınca aday oldunuz" diye muhalifleri suçluyor.

Sanki aynı parti içinde değil de, farklı siyasi kültürlerde rakip görüşleri savunuyorlar.

Siyasetin düştüğü seviye de cabası, bu tür olaylar yaşanmış, alışkanlık ve kültür olduğu için sıradan sayılıyor.

Kurultay şu veya bu şekilde yaşanıp, bitecek, sonrasında ne kalacak, onu düşünen var mı?

Şimdiden bu seviyeye gelinmişse, son günleri tahmin bile edemiyorum.

Süreç içinde adaylıktan çekilen olur mu, bu konular hükümet senaryoları içinde pazarlık konusu yapılır mı, CTP bu ortamda hükümet ortağını nasıl icraata motive edecek?

Bunların hepsi bizi etkileyecek meseleler ve dahası;

CTP-UBP hükümeti ortaya bir fark koymazsa ki gidişat öyle görünüyor, UBP kendi içinde bu şekilde devam ederse, siyasette yeni şekillenmeler, yeni alternatifler daha da belirginleşecek, olgunlaşacak ve son vuruşu yapacak.

Bu siyaset anlayışı, ince senaryolar, kişisel hırs ve beklentiler haykıra haykıra bizden bir şey olmaz diyor.

Açık ve seçik ,şimdilik yaşananlar sadece bunlara hizmet ediyor.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları