"Ekim ayında 20 satışla rekor kırdık"

Borusan Oto Genel Müdürü Uğur Sakarya, şirketin 2015 yılı başarısını ve ileriye dönük hedeflerini anlattı.

"Kıbrıs'ta otomotiv pazarı ilk 9 ayda %1 düşerek, satış 2205 adet oldu. Geçtiğimiz yıl Kıbrıs'ta 3039 adet araç satılmıştı. Biz Borusan Oto olarak, Kıbrıs'ta bu yıl ilk 10 ay da 72 Land Rover, 6 Jaguar olmak üzere 78 satış yaptık.

Bu geçen yılın aynı dönemine göre %70 artış demektir. Pazarın artmadığı bir ortamda bu bir başarıdır. Ekim ayında toplam 20 satış ile rekor kırarak, tüm zamanların en çok satış yaptığımız ayı oldu.

Yılbaşında hedefimizi 100 satış olarak koymuştuk. Son 2 ayda 22 satış daha yaparak bu hedefe ulaşmak istiyoruz."

Borusan Oto, Türkiye araç piyasasının, satış pastasında %50'lik paya sahip.

Yıllık 110 binin üzerinde müşteriye "satış sonrası hizmeti" veriyor.

Bu yıl başında da kuzey Kıbrıs'ta boya-kaporta bölümü açıldı, 20 personel sayısına ulaşıldı.

Kuzey Kıbrıs'ta yıllık üç bin civarında yeni araç satışı var.

Kıbrıs insanı, belki de kendisinin olduğuna emin olduğu tek alış-veriş işlemini, araç alarak yapıyor.

Konut ve benzeri taşınmazları, Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğü ile beslenen belirsizlik sebebiyle, güvenerek yapamıyor.

Benim diyebildiği araç alımına yöneliyor ve bu alış-verişi lüks olarak görmüyor.

Otomobil pazarında, özellikle dövizle anıldığı ve şekillendiği için bir gecede çok şey değişebiliyor.

Buna bir de yasal eksiklik ve ilgisizlik eklenince her sektörde olduğu gibi otomobil sektöründe de sıkıntılar katlanarak büyüyor.

Otomobil ve genel olarak araç sektörü devlet için önemli bir gelir kaynağı.

Seyrüsefer harcı, ehliyet, fonlar, KDV'ler, akar yakıt, her anlamda devlet kazanıyor.

Geçtiğimiz günlerde aracımın seyrüseferini yenilemek için ilgili daireye gittim.

İnanılmaz bir kalabalık, sıra numarası veren cihazlar çalışmıyor, bazı vatandaşlar arasında, sıra numarası almadan işini halledenlerle tartışmalar yaşanıyor.

Bir vatandaş söyleniyor "biz devlete zorla para veriyoruz, karşılığı bu mu?"

Ortada müthiş bir kaynak akışı var, karşılığı elbette bunlar olmamalı.

Araçların seyrüsefer harçları ağırlığına göre belirleniyor, eskiyen aracın seyrüsefer ücreti ağırlığa göre belirlendiğinden düşüş olmuyor.

Hala daha ülkeye sol direksiyon araç girişi var.

Satış ve devirlerde de ciddi sıkıntılar yaşanıyor, sattığınız bir araca ait cezalar hala eski mal sahibine gelebiliyor.

Bunu düzeltmek ise yine eski mal sahibinin ilgilenmesine kalıyor.

Denetimli ve yasal zorunluluklarla araç devir işlemleri yapılır hale getirilmeli, şahıslar arasında veya galeri ile şahıslar arasında yapılan işlemlerde, mutlaka taraflar ilgili dairede şahsen bulunmalı, beyanı şahsi olarak vermeli.

Mal değişimleri de anında polis ve ilgili dairelerde görülebilmeli, ki gerekli işlemler hızlı ve doğru şekilde yapılıp, bilgiler güncellensin.

Sıkıntı çok, bu konuda da, her alanda olduğu gibi zamanın gerisindeyiz.

Vergisini fazlasıyla ödeyen vatandaş, karşılığını almayı hak ediyor.

Tüm bunların yanında daha iyi, kaliteli, hızlı hizmet, alanında başarılı birçok şirket ve kuruluşu ülkeye çekecek.