Akıncı ve Kıbrıs Türk tarafı bypass mı?

Yayın Tarihi: 16/03/16 07:41
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Türkiye'nin kalbinde, Ankara da, beş ayda üçüncü saldırı.

10 Ekim 2015, 107 can kaybı, 17 Şubat 2016 tarihi 29 ve 13 Mart 2016 tarihinde de 37 insan hayatını kaybetti.

Artık sadece üzülmekle kalıyoruz, dönüp dolaşıp aynı çaresiz cümlelere hayat veriyoruz.

Üzülmemek elde değil, günahsız, masum canlar gidiyor, üstelik bir hiç uğruna, bilmedikleri bir savaş için.

TBMM etrafında patlıyor bombalar, Ankara Emniyet Müdürü 5 ay atanamadı.

Çok ciddi ihmal ve zafiyet var.

Yılların getirdiği yanlışlar, terörü günlük, sıradan bir olay haline getirdi.

Çok tehlikeli bir sonuç yaşanıyor, normalleştirme, sıradanlaştırma sonucu.

Bunu kabullenmek mümkün değil, ipin ucu kaçtı, tarih bunları acı, kan ve gözyaşı ile yazacak.

Dünyanın her yerinde bu olaylar yaşanabilir, zaten yaşanıyor da.

Ama üst üste, aynı merkezde, bir ülkenin başkentinde, en güvenli olması gereken yerde bu tür olaylar alışılageliyorsa, ciddi sorun ve sıkıntı vardır.

Türkiye de yaşanan olaylar bizi de ciddi şekilde etkiliyor.

Bizler belki Türkiye'nin günlük yaşamında etkili değiliz, fakat Türkiye'nin yaşadıkları bizim günlük yaşamımızın bir parçası.

Oradaki gündemi daha içselleştirip, yaşayabiliyoruz.

Kıbrıs sorunu ve ortak anlaşmalar, protokoller, Türkiye tarafından bizimle daha ilgili.

Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu ve Rum lider Anastasiadis geçtiğimiz hafta bir araya gelmiş.

Bunu güneydeki gazetelerden öğrendik, hatta çok samimi bir ortamda gerçekleşen bir görüşme olmuş, ki birbirlerine isimleri ile hitap etmişler.

Toplantı Hollanda Büyükelçiliğinde yapılmış, başka üst düzey yöneticiler de varmış, Türkiye'nin AB üyeliği ve bazı başlıkların açılması ile ilgili bir görüşme ortamı varmış.

Kıbrıs sorunu, Türkiye için AB yolunda bir engeldir, mülteci sorunu Türkiye ile AB ilişkilerini farklı noktalara getirdi.

Kıbrıs Cumhuriyeti, bir AB üyesidir ve Türkiye ilişkilerini normalleştirmek zorundadır.

Kabul edelim veya etmeyelim, siyasi olarak birbirini tanımadığını söyleyen bu iki ülke, birbiriyle spordan ticarete her türlü ilişkiyi kuruyor.

Rum tarafının, Kıbrıs sorununda muhatap olarak Türkiye'yi kabul etme çabası sır değil, bu yıllardır sürdürülen bir politika.

Bunu başarmış görünüyorlar, görüşüyorlar, pazarlık yapıyorlar.

Türkiye AB üyeliği için, güney Kıbrıs'la görüşüyorsa, kolaylık sağlanması için ne önerdi?

Bu görüşme ve detaylardan Kıbrıs Türk tarafının bilgisi var mı?

Kıbrıs Türk tarafının müzakere heyeti farklı bir noktada mı, ki Türkiye Başbakanı ve kurmayları ayrı görüşmeyi tercih ediyor?

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı konu ile ilgili neden açıklama yapmıyor?

Kuzey Kıbrıs tarafsa, KKTC olası Federal Devlette kurucu olacaksa, neden görüşmelerin her safhasında yer almıyor?

Sorular çeşitlendirilebilir.

Konu Türkiye'nin AB üyeliği ile sınırlıysa bu daha kötü.

Sandık başına gidiyor, irade ortaya koyup kendi yöneticilerimizi seçiyorsak, onların bizi temsil etmesi için bu görevi veriyoruz.

Bunun aksini kabul etmek mümkün değil.

O zaman bu yaşananların bir açıklaması olmalı, bu açıklamayı da yapması gerekenler belli.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları