İlk seçimde vekillere de "göç yasası"

Yayın Tarihi: 30/01/17 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
Sağlık konusunda, kamusal hizmetlerin, hızlı ve kesintisiz sağlanması olmazsa olmazdır.

Kamu kaynaklarının dağılımında, öncelik sağlık alanına verilmelidir.

İnsan sağlığı üzerinden ekonomi yapılmaz.

İnsan sağlığı üzerinden rant yapılmaz, ciddi reformlar ve gelişmelere ayak uydurmak şart.

Devlet otoritesi birçok konuda zayıf, ama sağlık başka.

Bu düşüncelerin sonucundan güzel ve başarılı işler yapılmadığı çıkarılmasın.

Böyle bir düşüncem kesinlikle yok.

Hele kamu, özel ayırımı veya tartışması hiç niyetim değil.

Fakat sağlık sektörü ne kadar zorsa, bu sektörde çalışacak insan bulmak, yetiştirmek de o kadar zordur.

"Atatürk'e sormuşlar vekil maaşlarını ne kadar yapalım?

Verdiği cevap, öğretmen maaşlarını geçmesin."

Öğretmen üzerinden bir örnek verdim, bana göre doktor ve sağlık çalışanları için de ayni durum geçerlidir.

İkinci iş tartışması, yasalar, uygulamalar tartışılabilir.

Bence sorunun geneli değil.

Bu tartışma sağlık sektörüne zarar vermemeli.

Özellikle sağlık gemisi içinde olan, ortak mücadele veren, görevi insan ve insan sağlığı olan kesimler için.

"İyileşmesi mümkün olan hastaların bile kaybedileceği günler yakındır.

Bunu söyleyen bir hekim, Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (Tıp-İş) Başkanı Sıla Usar İncirli."

Geçtiğimiz günlerde bunları söylemişti, Tıp-İş Başkanı Sıla Usar İncirli ve ben de sormuştum;

Durum bu kadar vahim mi?

Tıp- İş Başkanı İncirli, ADA TV de konuğumdu.

Sıkıntıları bir kez daha dile getirdi, konuştuk, aklımda kalan notları yeri gelmişken paylaşmak isterim;

"Ciddi sorunlar var. Hekimler istifa ediyor, daha iyi şartlarda çalışma ortamı bulan hekimler gidiyor. Biz çalıştıracak hekim bulamayacaksınız demiştik. İşte şimdi o noktaya geldik.

Bazı branşlarda durma noktasındayız. Nöbetler dönmüyor. Mesela; Girne Akçiçek hastanesi, kapatılacak durumda.

Hasta artıyor, hekimler azalıyor. Alt yapı, nüfus ve yoğunluğa yeterli değil. İki gün önce çok başarılı bir beyin cerrahı arkadaşımız istifa etti. Sayın Gulle zamanında başlayan istifa furyası Sayın Sucuoğlu zamanında da devam ediyor. Çünkü devlet ona 4 bin TL maaş veriyor. Şimdi 4 kat daha fazla maaş alacak.

İlginçtir, bunlar varken, hekimlerin özlük haklarında kimse konuşmazken, nedenini anlayamadığım bir sebepten sadece hekimlere yükleniliyor.

Eksiklikler içinde, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu acil servisinde, günde 500 hastaya bakılıyor. Ve tek bir nöbetçi hekim var. Bu normal mi?

Sağlıkta özelleştirme yapılırsın diyen insanlar var. Sormak gerek, bunun maddi bedelini kim ödeyecek? Bu maddi şartlarda, bu halk özelden sağlık hizmeti alamaz. Kamunun korunması gerek. Devletin insanlarına kamusal sağlık hizmetini sunması gerek.

Elbette, özel sektörde hizmet verecek, tercih vatandaşın, fakat kamu sağlık hizmeti öncelikli olmalı.

Hükümetle görüşmemiz oldu. Beklentilerimiz şuan için karşılanabilir noktada değil. Sayın Özgürgün "hükümet olunca ilk işimiz sağlık dedi" 9 aydır bekliyoruz.

Şimdi var olan haklarımızı da alıyorlar. Sağlık Bakanlığı talepleri hazırladı. Maliyenin çalıştığı söyleniyor."

Ortada ciddi bir sorun var, daha önce de yazdım, kamu ve özel fark etmeden sağlık noktasında bir sistem gerekli.

Yıllardır konuşulan anlatılan, hedef konulan ama bir şekilde gerçekleştirilemeyen.

Tabi ki isteyen hem kamu, hem de özelden sağlık hizmeti alabilir, ama kaç kişi, hangi kesimler, üstelik bu kadar fakirleşme yaşanırken.

Yıllar önce vekil maaşlarının öğretmen maaşlarını geçmemesini hedef koyan bir anlayış ve bugün gelinen nokta.

Bu ülkede hasbel kader vekil seçilen o kadar çok insan var ki.

Ülkeyle ilgili kararları alırken siyasi düşünen, geleceği, sadece kendi siyasi geleceği zanneden.

İşte yaratılan ucube, bir karar alınacak ve uygulanacaksa, ucu herkese dokunmalı.

Mesela, ilk seçimde seçilecek vekiller de "göç yasası" denen yasaya tabi olsa, olmaz mı?

Günümüz şartlarında, sadece bir öneri.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları