Fikri Toros ve Bülent Fevzioğlu

Yayın Tarihi: 22/11/17 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Beklenti, iyi, adil, şeffaf yönetim.

Ya da olması gereken bu, fakat öyle değil.

Böyle zamanlarda en çok siyasetçiler konuşur, anlatır, söyler, her konuda fikir üretir.

Oysa esas konuşması gereken vatandaş.

Sormalı, sorgulamalı, aldığı cevaplara göre güvenmeli veya güvenmemeli.

7 Ocak farklı bir seçim olacak.

Vatandaşın önemli değişimler yaptığı, Anayasaya referandumuna hayır dediği, 2013 seçiminde mecliste isimler bazında değişim yaşandığı, fakat aynı istikrarsızlığın, siyaset anlayışının devam ettiği bir dönemden sonraki ilk seçim.

Farklı alternatifler, yeni kurulan siyasi partiler sahne alacak.

Neredeyse eş zamanlı olarak adanın her iki tarafında da seçimler yapılacak.

2018 yılının ilk başlarında, adanın iki tarafında da siyasi eğilim belli olacak.

Bu seçimle Kıbrıs konusunun gidişatı da belirlenebilir.

7 ocak 2018 seçimine giderken;

Farklılıklar belki artırılabilir, ama üzücü olan hiç farklılaşmayan noktalar.

Üretmek, üreterek öne geçmek yerine, rakip olarak görülen siyasetleri küçük düşürmek, politika ile değil dedikodu ile yenmeye çalışmak.

Kimin hangi adayları çıkardığı, kimin daha önce ne yaptığı, kimin hangi partiden aday olduğu, önemsizken, en önemli yapılan konular.

Bir önceki yazımda da yazdım, hedef önemlidir.

Hedefe götürecek isimler önemlidir, bilgi, tecrübe, vizyon önemlidir.

Ve hedefsizlik ne yazık ki, siyaseti dar kalıplara, aynılaşmaya ve üretimsizliğe mahkûm ediyor.

Sağ partiler biliniyor, KKTC, Türkiye, popülizm ve bunlarla harmanlaşmış bir siyaset kültürü var.

Bu siyaset KKTC'yi daha iyi noktaya getirmekten, Türkiye ile ilişkilerde devleti yüceltmekten ve toplumsal adaletten uzak.

Sol partiler, çözümü savunup, ideoloji ile fark yaratmaya çalışırken, ya hükümette olup iktidar olamadılar, ya iktidardan gittiler.

Yıllar içinde sağ kültüre ister istemez yaklaştılar.

Aynılaşmayı kırıp, radikalleşmeyi, fark yaratmayı başaramadılar, bu amaçla çok da mücadele etmediler.

Bugün amaç hükümet değil, iktidar olmaksa yapılacak olanlar nelerdir, nereden başlanacak?

Durum bu olunca, partiler aynı, siyaset, politika aynı, önem verilen ise isimler oldu.

İsimlerin önemi, hâkimiyeti, siyasal partilerden, siyasetçilere döndürdü.

Kim nereden, hangi siyasi partiden aday oluyor?

Bugünün tartışma konusu bu.

CTP içinde çok önemli isimler bu seçim aday olmuyor.

Listede yeni isimler var.

Fikri Toros ismi çok tartışılıyor.

Bir işveren, daha önceki konumuyla açıklamalar yapan bir iş insanı, nasıl olurda CTP'den aday olur.

Bülent Fevzioğlu, bu ülkenin çok yönlü aydın insanlarından, sanatçılarından birisi, nasıl olur da YDP'den aday olur.

Tartışma konusu bunlar, bu isimler.

Bu ülkede yaşayan herkes, bu ülkede siyaset yapan her kurumda yer alabilir, almalıdır.
Kurum ve siyaset yapmaya karar veren kişi, karşılıklı olarak bir birini benimsemişse sorun yoktur, önemli olan budur.

Ayrılıkçılığı eleştirip, ayrılıkçılık yapan anlayışı anlamak zor.

Toplumun, siyasetin belli bir kısmını dışlamak, günün, ülkenin şartlarından uzaklaşmak, daha fazla etkiler, ters teper.

Siyaseten büyümek, kitlelere ulaşmak, ülke siyasetinin önemli bir parçası olmak, tüm kesimleri kucaklayarak, temsil ederek sağlanabilir.

7 Ocak seçiminde bunun sonuçlarını ve başarısını da göreceğiz.

Bunlarla zaman ve enerji harcanacağına ülkesel sorunlara çözüm üretilse, siyaset gerçek amacını ve kimliğini bulmuş olacak.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları