Kaşıkla verip, kepçeyle almak

Ülkeye dair ciddi beklentiler yok.

Bu önemli bir sorun, yani bugün hangi konunun ne olacağı veya olmayacağı biliniyor.

Yılların ezberlettiği, hiç değişmeyen, değiştirilmek istenmeyen, dokunulmayan meseleler var.

Hani sistem denilen, her dönem, herkesin gelip tosladığı ve ötesine geçemediği meseleler.

Bir şekilde zaman geçiyor, çarklar ağır aksak olsada dönüyor, gün bitiyor, gün kurtarılıyor.

Adaletsizlik, yasa dışılık, kanunlara aykırı davranışlar, kişsel menfaat sağlamaya yönelik girişimler ve herkesin bunlardan memnun olması.

Beklenti veya çok büyük değişimlere inanç yok, belki de bunlara karşı bir korku da var.

Aslında bugün hükümetin çok büyük bir şansı var.

Kullanılırsa ne ala, ortaya bir fark konulabilir, ama farklı başlayan hükümet etme enerjisi, kayboluyor, eskileşiyor, aynılaşıyor, farksızlaşıyor.

Doğrudur, belki hergün vatandaşlık verilmiyor, ya da kişisel fayda sağlayacak işlemler yapılmıyor veya yapılıyor da, daha önceki hükümet gibi bunlar ayyuka çıkarılmıyor.

Fakat, bunların üzerine ciddi şekilde gidecek bir çabada gösterilmiyor.

Sanki yapan, yaptı, yapıldığı yerde kalsın düşüncesi hakim.

Hükümetten eğitim, sağlık ve turizimde çağ atlatmasını, adaleti, likayatı sağlamasını, belediyeleri, kamu reformunu, eksik, yanlış, yasaların değişmesini, düzenlenmesi ve güncellenmesini herkes istiyor ama beklemiyor.

Meclis çalışsın, komiteler üretsin, yasalar yapılsın, bunlar öncelikli değil, vatandaşın gözünde, günlük yaşamını kolaylaştıracak, hayata dokunacak adımlar bekleniyor.

İnanın genel olarak vatandaşın umurunda değil.

Bugün vatandaşın gündemi nedir?

"Kamu çalışanları ile kamudan ödenenler gelecek ay maaş ve ücretlerini zamlı alacak. Maaşlara, Devlet Planlama Örgütü'nün (DPÖ) hesaplarına göre yüzde 12,11 oranında gerçekleşen hayat pahalılığı ilave edilecek."

Kamu çalışanlarına, özellikle aylardır Türk Lirasında yaşanan değer kaybından dolayı hayat pahalılığı artışı yapılacak.

Ama hükümet vermeden aldı.

Üstelik misliyle, "kaşıkla verip, kepçeyle almak" diyorlar ya, aynen öyle.

Bu tam anlamıyla, kurnazlıktır, hiçbir mazareti yoktur.

Tabi şuda var, bu artış sadece kamu çalışanlarına, özel sektör çalışanları bundan da faydalanamayacak.

Elektrik ve akaryakıta yapılan son zamlar, izah edilir gibi değil.

Hiçbir yetkilinin, hiçbir açıklaması buna çare olmaz.

Bunu vatandaşa anlatamazsınız.

Peki, bu hükümet, bu saatten sonra ne yapabilir, ne yapmalıdır demiyorum, ne yapabilir?

Yolsuzluk iddiaaları, görevi kötüye kullanma, yasa dışılık, bunlar ve benzerlerinin üstüne gitmek.

Hükümet, yükselttiği beklentilerin altında kaldı.

Yolsuzluk iddilarının ve dosyalarının da sonu getirilmezse top yekun bir başarısızlık yaşanacak.

Bugünkü tabloda başka bir icraat olanağı kalmadı.

Göstermelik değil, temiz bir sayfa için, ucu kime, hangi siyasi partiye, hangi siyasetçiye giderse, gitsin zorlayarak, sonuç için devletin tüm imkanları kullanarak.

Bugünkü hükümetin, topluma verebileceği başka birşey yoktur.

Bunlarda yapılamazsa, dörtlü koalisyonu çok büyük bir hüsran bekliyor.