UBP'de iktidar olmak...

Çok sık sorulan bir soru var.

Çok da sorgulanan bir konudur bu.

Demokrasi için sadece seçimler, sandık yeterli midir?

Seçim kazanmak, sandıktan yeterli çoğunluğu alarak çıkmak, demokrasinin evrenselleşmiş anlayışıyla bir çelişki yaratmıyor mu?

Aslında bu bir kültür, bir yerde arz ve talep meselesi.

Ne kadar sahip çıkılırsa, o kadar değerli ve güçlü olur.

Tüm kesimlerce korunması, sahip çıkılması ve yaşatılması gerek.

Demokrasi olgunluğu, demokrat işleyiş yapısı, sadece ülkeler, devletler, toplumlar için geçerli değil.

Örgütlü yaşam içinde, sivil toplum örgütleri, birlikler, dernekler, siyasi partiler, tüzüğü, planı, programı, üyesi, destekçisi ve topluma mal olmuş, kamusallaşmış tüm oluşumlarda demokrasi kültürü olmalı.

En yukardan başlayarak, toplumun genlerine kadar, kültüre, alışkanlığa, olgunluğa, saygıya, farklılıkları benimsemeye kadar ulaşmalı.

Ama öyle olmuyor, kazanmak için her şey mubah, kazananda, kazandıranda, makamı alan da, destekçi olanlar da, sadece kendi pencerelerinden bakıyor.

"Ne yaparsa, yapsın, benim siyasi partimdir, yanlışını da, doğrusuna da desteğim vardır" tavrı sürdükçe maalesef doğru bulunmayacak.

Siyaseti, siyasi partileri kemiren, parti içi demokrasiden uzaklaştıran, kişi partisi yapan işte bu anlayıştır.

Bu sebeple çok gerilerdeyiz çok, elbette siyasi partilerin amacı iktidar olmaktır.

Fakat esas mesele, iktidar olma isteğinin amacı nedir, tam da burada işler karışıyor.

Ve bizler hala bunları konuşup, tartışıyorsak, konu ile ilgili ciddi sorunlarımız var demektir.

Kurumsallaşma, planlı, programlı, şeffaf, sistemli yönetim, hesap sorma, hesap verme mekanizmasının eksiksiz çalışması.

Ülkenin geneli, tüm kurumlar ve kamusal alan için gerekli olanlar sadece bunlar.

Bunları yapacak olan, ya da yapması gereken kadrolar, siyasi partilerden geliyor.

Siyasi partiler, ülke yönetiminin, yönetim politikalarının mutfağı.

Hem politika üretiyorlar, hem de bunları düşünen ve hayata geçiren insan kaynağını üretiyorlar.

Biz de sistem tam da bu değil, aslında hiç değil, eksik, yanlış, alışılagelmişler çok.

Her seçim bir fırsattır, eksiklerin tamamlanması, özeleştiri için bir muhasebe yapılması, yanlışların giderilmesi, her söylenene değer verilmesi yani güven oluşması için bir yoldur.

Ülke demokrasisine katkı koymak, yeni bir enerji için bir dinamik oluşturmak, parti organlarını çalıştırmak, tavandan, tabana yayılmak, hepsi birer zenginliktir.

Ulusal Birlik Partisi bu ülkenin en önemli, en örgütlü iki siyasi partisinden biridir.

Defalarca bölündü, defalarca yeniden birleşmenin adresi oldu.

Gelenler oldu, gidenler oldu, UBP'de iktidar olmak demek, ülke iktidarına yakın olmak demek.

İktidara yakın olma güdüsü, UBP'de siyaset yapmayı ve parti içi gücü ele alma isteğini her zaman canlı tuttu.

UBP'de bir kurultay süreci yaşanıyor.

Genel Başkanlık için yarışan dört aday var.

Kazanan kim olursa olsun, ülke iktidarına da Başbakanlığa da yakın olacak.

Ülke siyasetini, hükümet oluşumundan, Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar, ülkedeki siyasi dengeleri değiştirecek bir kurultay olacak.

UBP üyeleri sadece Genel Başkan seçmeyecek, ülke siyasetine de yön verecek.

Parti üyeleri yanında, başka siyasi partiler de bazı adaylara destek için çalışmalar yapıyor.

Bunları UBP içinden insanlar anlatıyor.

Parti içi yarış, kırmadan, dökmeden, saygı ve en başta parti içi barışa zarar vermeyecek şekilde, divan oluşumundan, güven verici önlemlere kadar her ne varsa göz önünde yapılmalı.