Cumhurbaşkanlığı seçimini "hamaset" kazandırır mı?

Yayın Tarihi: 27/02/19 07:30
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Cumhurbaşkanlığı seçimi için hatırı sayılır bir zaman var.

İcraat anlamındaki yetkileri kısıtlı olsa da, sonuçta ülkenin en üst makamı için bir seçim yapılacak.

Böyle olunca, artık adayların, isimlerin, ortaya çıkmaya başlaması, adaylıkla ilgili gerekçelerini anlatması beklenendir.

Üzücü olan ve samimi bulmadığım nedir bilir misiniz?

Her türlü söylem ve icraatın adaylıkla ilgili buram buram kokular ve izler verirken bunun olmama ihtimali varmış gibi davranılması.

Karar verilmişse bunu gizlemek, saklamak, her türlü girişimi adaylık için yapmak, fakat bunu belirsizleştirmeye çalışmak, toplumu "saftirik" olarak görmektir.

Kim veya kimler aday olur, Cumhurbaşkanı olup bu ülkeye neler katabilirler, şuan için bilemiyorum.

Ancak Cumhurbaşkanı Akıncı döneminde daha sık sorgulanmaya başlayan "Federal çözüm" modelinin, bizzat Anastasiades tarafından sorgulatılması ile bunun muhalefetini yaparak da, bu seçim kazanılmaz.

Bu ülkede seçimle değişen hiçbir şeyin olmadığını tecrübe ederek yaşıyoruz.

Sağ olsun veya sol olsun siyasi partilere, körü körüne bağlılığın azaldığı, güvensizliğin arttığı, kişisel, zümresel çıkarların ağırlık kazandığı da açık seçik ortada.

Sayın Akıncı'nın Cumhurbaşkanı seçilmesinde sırf federal çözüm söylemi etkili olmadı.

Mutlaka ki bu hedef belli kesimleri etkilemiştir, fakat bir değişim, bir farklılık, partisel, kişisel, kaygılar, farklı, hatta siyaseten uzak parti ve kesimleri de Mustafa Akıncı'ya oy vermeye yönlendirdi.

Cumhurbaşkanı Akıncı söylediklerini yapamadı, ama hala yapamadıklarını söylemeye devam ediyor.

Anastasiades ile uzun bir aradan sonra dün bir araya geldiler.

Bu buluşmada beklentiler yüksek miydi?

Hayır, değildi, çünkü bu görüşmeye gitmeden, hatta görüşme gündeme geldikten hemen sonra, Anastasiades beklentileri büyütmeyecek, önemsizleştirecek açıklamalar yaptı.

Farklı yerlerde, çözüm ve müzakere modellerine, farklı yaklaşımlar ortaya koydu.

Farklı yaklaşım, model ve söylemlere karşı değilim.

İşin başında samimiyet ve amacı sorgularım.

Amaç zamana oynamak, paylaşım gerektiren avantajları korumak olursa, elbette yaklaşım da farklı olur.

Dün yapılan toplantı umut verici oldu mu, evet oldu.

Cumhurbaşkanı Akıncı;

"Elektrik konusunda Rum tarafı ile sürekli bir anlaşma yapılacak. Telefonlar Avrupa'daki bir merkez üzerinden her iki tarafta da kullanılabilir olacak."

Yöntem tartışma ve ortak yol bulma konusu devam ediyor, fakat toplumların günlük hayatının kolaylaştırılması bugün için kazanımdır.

Yeni bir dönem başlaması muhtemel, bizdeki Cumhurbaşkanlığı seçimi de bu yeni dönemin bir parçasıdır.

Cumhurbaşkanlığı makamı, KKTC için icraat makamı değildir, ama parlamento seçimlerinden bir farkı olmalıdır.

Bu fark gittikçe ortadan kalkıyor.

Aday olan, olmayı düşünen her kim olursa olsun, bu bir haktır ve herkes için geçerlidir.

Bu bende olabilirim, Kudret hoca da olabilir, Ali Tekman, Hasan Hastürer, İzzet İzcan, Erhan Arıklı, herkes olabilir.

Burada sorun yok, sorun laf ebeliği ile niyeti gizlemek, şeffaf, samimi olmamak.

Artık farklılık, sadece KKTC vurgusu, sadece federal çözüm vaadi değil, toplumsal geleceğin ortak noktası öne çıksın.

Mustafa Akıncı, alışılmış siyasetten uzak olduğu için, siyasetçi olduğu unutulduğu için seçildi.

Bugün özellikle köhnemiş, çözümsüzlük üzerine inşa edilmiş, altı boş hamasi söylemlerle, yöntemlerle adaylık sinyalleri veriliyor.

Bir seçim uğruna, Cumhurbaşkanlığı hevesine, bu halkın geleceği ile oynamayın.

Duyguları oynatarak seçim kazanılabilir, bizim gerçeklerimiz tek başına bir şey değiştirmez, dünya gerçeklerini ve bunları değiştirebilir miyiz, onları da anlatın.

Yapamayacağınız söylemlerle gündemi meşgul etmeyin, Kıbrıs sorunu, çözüm, bu halkın geleceği, geçmişi, mücadelesi, hayatıdır.

Bunu harcamak bu kadar kolay olmamalı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları