Bakan Saner yalan mı söylüyor?

Ülkemizdeki karışıklık her gün için daha da büyüyor ve bu karışıklık ile panik havası bizleri çok kötü yerlere sürüklüyor.

Hep söyleriz ülkemizde siyasilere artık güven kalmadı dün bir kez daha bunu birebir yaşayarak öğrendim.

Kıbrıs Genç TV'deki dünkü Sabah Programında Demokrat Bakış gazetesinin manşetinde Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı Bakanlık Müdürü'nün imzasıyla yayımlanan ve bunu bir bakanlığın üstlenmesini eleştiren önemli bir yazı vardı.

Yazıya göre Bakanlık Müdürü Hasan Arkol Ziraat Bankası'ndan kredi alınmasını çünkü Ziraat Bankası'nın kredi faizlerinin son derece düşük olduğunu ifade ediyordu.

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?

Ziraat Bankası kredi verme konusunda tabii ki kampanya yapabilir ancak bunun reklamını yapmak Ulaştırma Bakanlığı Bakanlık Müdürü Hasan Arkol'a mı kaldı?

Konuyla ilgili olarak Ulaştırma Bakanı Sn Ersan Saner'i aradım ve bu durumun ne olduğunu sordum zira Bakanlık Müdürü herhalde kendi aklıyla, bakanın bilgisi dışında böylesine resmi bir yazıyı yazıp tüm devlet dairelerine gönderir mi?

Tabi ki göndermez, gönderemez.

Bakana durumu anlattım ve bana böylesine bir durumun son derece mantıksız olduğunu, Ulaştırma Bakanlığı'nın bu tür kampanyaya müdahil olmasının bir anlamının olamayacağını, bunu Ekonomi Bakanlığı yapsa anlaşılabilir olduğunu söyledi.

"İçeri gider gitmez Bakanlık müdürüne ne olduğunu soracağım" dedi ve telefonu kapattık.

Buraya kadar her şey normal ve tamam.

Bakan Saner son derece haklı ve doğru cevap verdi.

Haber arasından sonra tekrardan stüdyoya geri döndüm ve programa başladım.

Konuğum Ahmet Yönlüer'di.

Demokrat Bakış'ın manşetini sordum da ise "bakanlık müdürü bakandan habersiz genelge yayınlayamaz, bu nasıl iş" diye hepimizin düz mantıkla bilebileceği bir yorumda bulundu.

Konuşmalar devam ederken Haber Merkezinden bana bir uyarı geldi ve 30 Aralık 2010 tarihindeki KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan'ın yine Genç TV'deki bir canlı yayına konuk oluşundaki açıklamayı ekranlara getirdik.

Ahmet Kaptan Demokrat Bakış'ın Manşete aldığı belgeleri canlı yayında gösteriyor ve bu yerel bankalara vurulan bir darbedir diyordu.

Bu belgelerden bu duruma göre Bakan Ersan Saner'in nasıl olurda haberi olmazdı?

O an kendi kendime ya bakandan habersiz işler yapılıyor bakanlıkta ya da Sn Bakan bana yalan söyledi düşüncesi geçti.

Şimdi soruyorum Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Sn Ersan Saner:

• Bakanlığınızda olup bitenden haberiniz yok mu?

• Bakanlık Müdürünüzü başkaları mı kontrol ediyor?

• Ziraat Bankası'nın resmi genelgelerle reklamını yapmak size ya da Bakanlığınızın Müdürlerine mi kaldı?

• Yerli Bankaların ya da Devlete ait Bankaların reklamını neden yapma yoluna gitmediniz?

• Yoksa Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun'un koltuğuna mı hazırlanıyorsunuz ki biraz ekonomiye el atmaya başladınız?

• Yeni havayolunu kurmak ve bu halkı kazık fiyatına bilet almaktan kurtarmak yönünde neden enerji harcamıyor sunuz?

Eğer tüm bu olup bitenlerden haberiniz yoksa bir diyeceğim yok ama haberiniz var ise Bana da yalan söylemenize kırıldım bilesiniz…

ÖZKARDAŞ'LA GÖRÜŞTÜK…

Köşemde dün yayımladığım TURGANER "ÖZKARDAŞ, FEDERASYONU ELE GEÇİRME HESAPLARINDA" isimli köşe yazımla ilgili Kamu-Sen Genel Başkanı Mehmet Özkardaş beni dün aradı ve buluşup bir kahve içip konuştuk.

Biraz bana kırıldı aslında her ne kadar belli etmese de ben anladım.

Bana olayın ne olduğunu belgelerle anlattı.

"Hava Sporları Federasyonu çalışanları hiçbir sendika sahiplenmek istemedi ben sahiplendim ve onların haklarını bu saatten sonra aramak benim görevim. Çalışanlara gerekli yatırımlar verilmiyor ve ben bunların düzenlenmesi konusunda Başkan Serdar Turganer ile görüştüm; bu haklar verilmezse o zamanda grev ve eylem yaparım dedim. Yani kendisini tehdit etmedim, böyle bir tarzım olmadığını en iyi bilenlerdensin. Federasyon bir istihdam için münhale çıktı ancak bu münhalde gerekli şartnameler yazılı değil; bu nedenle kendisini uyardım yoksa ne tehdit ne şantaj yapmadım.. Mesai saatlerinde iş yerinde olmadığım iddialarına gelince eğer bir kanıtı varsa lütfen yayınlayın; ben asla devletin bana tanıdığı hakları kötüye kullanmadım" dedi ve daha bir çok şey konuştuk uzun uzun.

Anlaşılan bir yanlış anlama var orta yerde.

Federasyon Başkanı Turganer'i de önceki gün görüşmeye gittiğimde oldukça kızgın ve kırılmış görmüştüm.

Umarım her iki yönetici arasındaki bu sıkıntı tatlılıkla aşılır…