UBP'de 2003 dönemine dönüş mü yaşanıyor?

CTP Hükümeti iktidardayken birkaç bakanı yüzünden yıpranmış ve bu yıpranma CTP'nin apar topar iktidardan gitmesine neden olmuştu. Dönemin Başbakanı Ferdi Soyer'in bazı bakanları görevden almakta yaşadığı zorluklar ya da çekinceler CTP'nin yeniden seçime girdiğinde yıpranmış bir imajla girmesine neden olmuştu.

Herkes CTP'nin yaşanan erken seçimde başarısızlığını her ne kadar da Ferdi Soyer'e bağlamaya çalışsa da aslında asıl kabahat CTP Hükümeti döneminde zengin olmayı da başarmış birkaç bakan yüzünden başarısızlığa uğramıştır parti.

Sonrasında bilinen film gerçekleşmiştir; Derviş Eroğlu emekliye çıktığı ve dinlenmekte olduğu evinden oturduğu yerden kalkmış önce Başbakan ve çeşitli siyasi partileri de kullanarak kıl payı Cumhurbaşkanı oluvermiştir.

Şimdi Başbakan İrsen Küçük hükümeti dönemini yaşıyoruz. Başbakan Küçük'ten şu sıralar şikayetler oldukça fazla bununda tek sebebi Türkiye ile imzalanan protokolü ne Ferdi Soyer'in ne de Derviş Eroğlu'nun uygulamamasına karşın Başbakan Küçük'ün uygulamaya başlamış olması.

Şimdi bu durumlar karşısında Ferdi Soyer ile Derviş Eroğlu az yanlış Başbakan Küçük çok yanlış mantığına kapılamayız.

Kanaatimce Küçük'ten önceki her iki Başbakan da kıl payı yıpranmaktan kurtulmuşlardır.

Bundan sonra ne olur; çok net söyleyim Başbakan Küçük kabinesindeki değişikliklileri de tamamlayacak olmasının ardından 2012 yılındaki erken seçime doğru yelken açmış olur.

Zira bu kadar sert ve sıkı tedbirin arkası kuvvetle muhtemel bir isyandır.

Bilmiyorum Hükümet bunun ne kadar farkında.

Uygulamaya sokulan ekonomik tedbirleri bir kenara bırakalım şu an kamuoyunda Türkiye tarafından sürekli hakarete uğrayan ve buna ses çıkarmayan bir Hükümete tepki var daha çok.

Bu tepki her geçen gün büyüyor.

Bir de buna ek olarak ekonomi daha da zora sokulduğu için isyan her geçen gün büyüyor.

UBP ne kadar bu baskıya katlanabilecek?

Hem Türkiye'den gelen baskılara hem de içteki baskılara nasıl dayanabilecek doğrusu tahmin etmek zor.

Ancak hemen şunu de söyleyelim henüz erken seçimin zemini oluşmamıştır.

Alternatif olabilmek çok önemli partiler açısından.

Samimi bir eleştiri yapacak olursam; Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun bugün seçilmesini ve iyi bir strateji izlemeyerek koalisyon şansını kaçıran ve akılcı fikirlerini ülke için hayata geçiremeyen Demokrat Parti bu sefer hangi vizyonla alternatif olabilecek?

Ve CTP'nin üzerinde hala ağır suçlamalar varken ve Talat'tan aldığı mirası yerlere düşürmenin hayal kırıklığı ile nasıl ben daha iyi yaparım deyip halkın karşısına çıkabilecek?

Süreci en iyi kontrol edebilen ve en az kayba uğrayan TDP oldu. Ama bir gerçek var yeni ve erken bir seçimin birinci partisi CTP olacaktır; bu artık netleşiyor ; işte CTP'nin bu yolu geçen seferki gibi yanlış yürümemesi çok önemli!

Gelelim son söz olarak UBP Hükümetine; Halk en son olarak Derviş Eroğlu'nu ve UBP'yi 2003 yılında cezalandırdığında UBP dağılma sürecine girmiş ve CTP'nın başarısızlıkları nedeniyle ancak 6 yıl sonra hükümete gelebilmişti.

CTP başarılı olsaydı kuvvetle muhtemel 10 yıl kadar hükümet yüzü görmezdi.

Ancak şimdi UBP'de 2003 yılı zemini yeniden oluşmaya başlıyor; Başbakan Küçük'ün oldukça dikkatli olması lazım…