Haklı bir miting ama!!

Beklenen gün geldi ve yarın Var oluş mitinginin ikincisi gerçekleşiyor.

ÖRP hariç tüm siyasi partilerin katılımı ve sendikal platformun organizasyonluğunda büyük bir mitin yapılacak.

Mitinge bu seferde ciddi olarak HÜR-İŞ de katılıyor.

Başbakan Küçük oldukça zor bir dönemden geçiyor.

İnsan bu kadar talihsiz bir dönemde mi başbakanlık yapar Allah aşkına.

Maalesef öyle.

Tabii bunun nedenlerini çok kaleme aldık.

Sn Derviş Eroğlu'nun bıraktığı kötü bir mirası ve deneyimsiz bir bakanlık kabinesini değiştirmemesi Başbakan Küçük'ü bu zor durumlara getirdi.

Başbakan Küçük bir yandan 2011 de başka tedbir alınmayacak dese de Maliye Bakanı Ersin Tatar 2011 yılı tasarruflar yılı olacak diyerek Başbakanı yalançı çıkarıyor.

Medyaya küs olan Bakanlarımız Ersan Saner ile Türkay Tokel'i ise unutmamak lazım.

Başbakan Küçük için aslında bu miting oldukça önemli; bir diğer taraftan da miting "eğer paketi uygulamaktan vazgeçmezsen, başarısız kabinende önemli değişiklikler yapmazsan ve duruş sergilemezsen istifaya kadar gideceksin" mesajını veriyor.

Yarın Türkiye aleyhine pankartlar açılmayacak mı umarım açılmaz ama duyumlarıma göre yeniden açılacak. Bu tür yanlış tavırları bende savunmuyorum.

GREVLER DEVAM EDERKEN

Ülke genelindeki eylem ve grevler devam ederken, siyasi partilerde ayrı ayrı toplantılar yapıyor ve kararlar üretiyor.

Bu filmin sonunun nereye varacağını pek bilen yok.

Tavsiyeler ise bolca yapılıyor.

Derhal hükümet şunu bunu yapmalı diyenler çokta ama tüm bu ekonomik vizyonu çizecek ve yönlendirecek her hangi bir irade görüyor musunuz ülke de?

Ben göremiyorum.

Kelime anlamıyla kontrolsüz bir yolda gidiyoruz.

Bunu sokaktaki her vatandaşa sorun farklı bir yanıt alamazsınız.

VİZYONSUZLUK NEREYE KADAR?

Başbakan Küçük'e hepimiz değer verir ve severiz.

Yeri bizim kalbimizde bir başka türlüdür yani özeldir.

Ancak görüyorum ki Başbakan Küçük hala hükümete yeni bir vizyon yaratamamış ve yeni bir yol çizememiştir.

Ne yazıktır ki bir ekibi dahi yoktur. Sokakta karşılaştığım her insan "Allah aşkına ne olacak bu durumlar" diye şaşkın ve ürkek sorular sormaktalar.

Cevabı sanırım Mehmet Çakıcı'nın da ifade ettiği gibi Ülke deki ekonomik koşulları Kıbrıslılaştırmaktan geçiyor.

Hükümetin bazı bakanlarına bakıyorum sendikalarla çocukların girmeyeceği kavgalara giriyorlar, bazı bakanlarda sivil toplum örgütlerini kendilerine düşman gibi görüyorlar ve öyle devam ediyorlar görevlerine.

Yapmayın Allah aşkına ya birileri bu bakanlara tavırlarını değiştirmesini öğretsin ya da Başbakan Küçük kabineye yeni bir düzenleme yapsın.

Olacak iş değil; Başbakan İrsen Küçük bu tür bir kabineyle ve bu denli zayıf bir bürokrat kadrosuyla bir ülke yönetmeye çalışıyor.

Bu uğraşın başarısızlıkla sonuçlanması kaçınılmazdır.

Hastanelerin sağlıksız koşullarından tutunda, kayıt dışı olan çalışma alanlarına kadar bir çok alan çöktü; şimdi yaşanan birçok sorundan dolayı Başbakan İrsen Küçük'ü suçlu adletmek haksızlık olur ama kabine tam enerjiyle çalışamıyorsa, kötü yöneticilerin iyi yöneticileri zora sokması kabul edilebilir mi?

Aksi takdirde gelecekte yaşanacak tüm olumsuz gelişmeler hak etmemesine rağmen Başbakan İrsen Küçük'e mal olacak ve Siyasette başarı hakkı olmasına rağmen bunu yaşayamadan siyaset sahnesinden çekilmek zorunda kalacak diye düşünüyorum…

Yarın ki miting ülkede var olan yangının ne kadar büyük olduğunu ve bundan hem hükümetin hem de Türkiye'nin gereken mesajları alması açısından önemli. İşte bu noktada Başbakan Küçük kendi yaratmadığı bu durumdan hem kendi ülkesinin prestijini hem de hükümetin saygınlığını kurtaracak önlemleri ivedilikle almalıdır.

UMARIM ARBEDELİ BİR MİTİNG OLMAZ

Sendikal Platform yarın ki mitingte kontrolü elinden bırakmamalıdır.

Bugüne kadar yaşanmış tüm olumsuzluklara baktığımızda sanki her şey bir planın parçasıymış gibi çalışıyor. Ama bu tehlikeli bir plan sanırım.

Kurşunlamalar, ilginç fotoğraflar ve ülkedeki belirsiz sessizlik. Nereye kadar bu böyle gider doğrusu merak ediyorum. Daha da ötesi bu bir sonuca varacak da bu nasıl bir sonuç olacak.

Öğretilmiş çaresizlikten kurtulmuş bir toplum olacak yarın ki miting de. İlginç bir dedikodu duydum; sözde yarın ki mitinge çok fazla çevik kuvvet katılacakmış. Umarım böyle bir şey olmaz.

Güvenlik tabii şart ama aman arbede yaşanmasın.Yarınla ilgili tüm kaygılarımı taşımakla birlikte Var oluş mitingi tüm ülkeye hayırlı olsun.