KTHY'ye ilk haciz "Hamdi Topçu"dan gelmişti!

Yayın Tarihi: 25/03/11 07:00
okuma süresi: 9 dak.
A- A A+

HAVA-SEN Başkanı Buran Atakan'ı uzun zamandır tanırım.

KTHY'yi uzun süre ayakta tutmaya çalışanlardan biridir.

Tabii ki bu iş bir ekip işiydi artık ekip kaldı da iş kalmadı.

Uzun uzun sohbet ettik dün.

Bazı örnekleri sıralarken koskocaman adamın biraz daha zorlarsam ağlayacağını gördüm.

Duygulandı çok tabii bende.

Maalesef KTHY çalışanlarına Hükümetin sahip çıkmadığını ve onları kendi kaderlerine terk ettiklerini hepimiz biliyoruz.

Aylardır evlerine ekmek götürmekte zorlanan KTHY mağdurlarının artık ne dayanacak gücü ne de çocuklarının yüzüne bakacak gücü kalmış durumda.

Hükümet kedisini fare sanıp yiyen kedi gibi bir halde görüyor anladığım kadarıyla onları. "Bakanlar bizimle yüz yüze gelmemek için yollarını değiştiriyor" diyor Buran Atakan.

Haliyle KTHY Çadırı tam trafik ışıklarının önünde yanlışlıkla kırmızı yanarsa.

Yüz yüze gelecek bakanlarla KTHY çalışanları.

"Bugüne kadar 10 bakandan biri de gelip hatırımız sormadı" derken hiddetleniyor Atakan "bizler hakkımız olanı istiyoruz fazlasını değil" diyor.

BAŞBAKAN KÜÇÜK'ÜN YARDIMI BEKLENİYOR

Düşünsenize sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımları yapılmamış, maaşlarını alamamışlar ve tazminatları da kesilmiş.

Avrupa da yaşansa bunlar adamı ipe götürürler.

Sivil Havacılık Kurallarında bir hava yolunu batırıp insanları sokağa atmak büyük bir suç. Tabii biz gelişmekte olan "geri kalmış" bir ülke olduğumuz için sadece AB'yi taklit ediyor ve onu uzaktan seviyoruz; her anlamda. Başbakan İrsen Küçük'ü suçlamıyorum.

KTHY sorunu da kucağında miras bulduğu sorunlardan biri.

Ancak çözülmeyecek, beklemeye alınacak sorunlardan biri değil.

Başbakan Küçük kısa sürede KTHY çalışanlarının sorunlarını çözerse bu ülkede bir anda yeni bir yükseliş trendi yakalayabilir.

Başbakan Küçük'ü uzun zamandır tanırım, hümanist bir yapısı vardır ve inanıyorum ki KTHY ile ilgili trajediyi ortadan kaldıracaktır.

İLK HACİZ HAMDİ TOPÇU'DAN GELMİŞTİ

THY'nin başında olan isim Hamdi Topçu.

Başarılı biri.

THY'yi dünyada oldukça saygın bir pozisyona getirdi.

Ancak dün basına düşen açıklamasında büyük bir gaf yaptı Hamdi Topçu " KTHY'yi batıranlara sitem eden" sert söylemlerdi bunlar.

Hamdi Topçu çok çabuk unuttu KTHY'ye ilk haciz kendi talimatı ile Türk Hava Yolları'ndan gelmişti.

11 Milyon alacağı olduğu için Hamdi Topçu ilk haciz kararını uygulayan kişidir.

Sanırım farkında olmadan kendi kendini de ağır bir dille eleştirmiş oldu.

Şimdi de bakıyorum zatı muhterem KTHY'yi batıranlara sitem ediyor "demezler mi beyim ilk tetiği sen çektin; bu insanları ilk kapının önüne koyan sensin".

Diyeceksiniz ki şartlar öyle gerektirdi.

KTHY için ne hibeler yapıldı bugüne kadar; bu kritik dönemde 11 milyon pek ala bağışlana bilirdi.

Havacılıkta bunlar büyük rakamlar değil.

Amaç batmasına göz yummaktı o başka mesele.

***

TURİZM BAKANLIĞI SİTESİ'NİN KAPANMASINDA ASIL SUÇLU Ersan Saner Mİ?

Turizm, Çevre ve Kültür Bakanlığı'nın internet sitesi borcundan dolayı kapatıldı.

Konuyu dün araştırdım.

Olay Ulaştırma Bakanı Ersan Saner'in dönemine dayanıyor.

İnternet sağlayıcısı ile yaptığım görüşmede Ersan Saner'in Turizm Bakanı olduğu dönemde yaptığı protokole sadık kalmayarak borcunu ödememesi üzerine daha önce de aynı durum yaşanmıştı.

Bu sorun geçici olarak aşıldıktan sonra internet sağlayıcı kurum yine Ersan Saner döneminden kalan borcun tahsil edilmesini istedi.

Bu borcun tahsil edilmesi için Turizm Bakanı Kemal Dürüst'ün çeşitli girişimler yaptığını bizzat hizmeti sağlayan kurumdan öğrendim.

Ama her ne hasla bu para bir türlü bakanlar kurulundan çıkmadı.

Tabii ki devlette devamlılık esastır.

Yani Ersan Saner döneminden kalan bir borcu Kemal Dürüst'ün hizmet sağlayıcısına ödemek gibi bir yükümlülüğü de var.

Sektör temsilcileri dün beni aradılar ve aynen şu cümleyi kurdular "Allah aşkına Turizme sahip çık, elimizde bir o kaldı".

Benim Turizm Bakanlığına her zaman ayrı bir sebebim vardır; orada danışman olarak çalışmamdan dolayı bir dönem.

Bu nedenle her zaman Turizme destek veriyoruz.

Bakan Dürüst'ün Başbakan İrsen Küçük ile birlikte Türkiye'de KKTC Turizminin tanıtılması için çok ciddi uğraşlar verdiğini biliyoruz.

Bu nedenle Turizme hep birlikte sahip çıkmalıyız.

Ancak Sektör temsilcileri Ersan Saner'e de sitem etmeden duramadılar

"Bakan Saner kapılarını bize hep kapalı tutardı. Müsteşar olmasa biz turizmde bir arpa yol boyu yürüyemezdik. Ta ki Bakan değişsin".

Sektör bile böyle düşünüyorsa varın kararı siz verin.

Ama yine söylemeliyim devlette devamlılık esastır.

Bakan Dürüst bu sitenin açılmasını sağlamak durumundadır.

DAÜ'NÜN EN BAŞARILI REKTÖR YARDIMCISINI TANITAYIM " PROF. DR HALİL NADİRİ"

DAÜ her ne kadar sorunlar yaşasa da zaman zaman bunlar gelip geçici oluyor.

Yani sorunların aşılmaması için neden yok?

Tabii burada yönetime büyük işler düşüyor.

DAÜ Rektörü Prof Dr Abdullah Öztoprak'ın hizmetleri küçümsenemeyecek kadar çok.

Onu teslim edelim ilk önce.

Sn Öztoprak'ın başarılı da bir ekibi var.

Özellikle Rektör yardımcıları Üniversiteyi başarıyla temsil ediyor.

DAÜ Rektör Yardımcılarından Prof. Dr Halil Nadiri ile geçtiğimiz günlerde DAÜ'de sohbet etme fırsatı buldum.

Uzun uzun konuştuk DAÜ'nün nereden nereye geldiğini.

Halil Nadiri oldukça alcak gönüllü biri bunu söyleyim ancak ben iyi biliyorum ki DAÜ için gece geç saatlere kadar çalışan ve uğraşan zincirin altın bir parçası.

"DAÜ'de zaman zaman sorunlar yaşanıyor ama biz bu sorunların büyümesine izin vermeden çözüyoruz" diyor Halil Nadiri.

Sorunsuz gelişimin yaşanamayacağına inananlardan kendisi.

Ben sordukça Prof Dr. Halil Nadiri anlatıyor:

"Sorunlar sizi uyandırır ve ayakta kalıp yeni şeyler üretmenizi sağlar. Biz sorunları hoşgörü ile karşılayıp özellikle insan odaklı sorunlarımızı uzlaşı ile çözen bir ekibiz".

Hava biraz serin olduğundan neredeyse konuşa konuşa tüm üniversiteyi gezdiğimizi fark ediyorum ben.

Yıllar önce mezun olduğum bu okul beni yeniden dönmek için umudlandırdı diyebilirim.

Belki doktoramı yapmaya karar veririm diye düşündüm.

Halil Nadiri'yi bunu söylediğimde yüzünde anlamlı gülümseyişiyle "evin seni bekliyor" deyip sitem etmekte gecikmiyor.

Ben Halil Hoca'yı uzun yıllar vardır ki tanırım; benimde sadık izleyicilerimden biri kendisi.

Halil Nadiri gibi adamları bulup DAÜ'yü onlara emanet etmeli.

Eğitim emek işi ve DAÜ'yü yönetenler bunu layıkıyla yapıyor beyler.

MECLİS'TEN GÖZÜMÜZE TAKILANLAR

MÜSTEŞAR SÜLEYMAN GÖKTAŞ KİME BAŞKANIM DİYE SESLENDİ?

Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı Müsteşarı Süleyman Göktaş dün Meclisin bir odasında toplantısını gerçekleştiriyordu ki kapıdan içeri UBP'nin ağır toplarından biri girdi.

Selamlaşmalar yaşandıktan sonra Göktaş UBP Milletvekili'ne "başkanım, başkanım, başkanım" diye üç kez seslendi ve arkasından Vekil "ben başkan olmayacağım oğlum" diye yanıtlandı.

Odadaki herkes gülüştü bir anda.

Hasbel kader bende orda bulundum.

Aman yazma ha dediler; yazma olur mu?

En azından UBP Milletvekilinin kim olduğunu yazmıyorum.

Zaten Müsteşar Göktaş da saygıdan başkanım diye seslendi.

Yoksa UBP de başkan BİR TANE.

HAVACILIK FEDERASYONU BAŞKANI TURGANER'İN HASİPOĞLU İLE NE İŞİ VARDI?

Havacılık Federasyonu Başkanı Serdar Turganer'i yakından tanırım.

Havacılık Federasyonu için bıkıp usanmadan çalışan biridir.

Dün Mecliste UBP Genel Sekreteri Ertuğrul Hasipoğlu ile birlikte hummalı bir şekilde konuşurken gördüm kendisini.

Görüşmeden kalkınca yüzü gülerek ayrıldı meclisten.

Beni görünce de seslenmemezlik yapmadı tabii.

Dedim ya iyi tanışırız.

Ama ben merak ettim şimdi Serdar Turganer, Hasipoğlu ile ne konuştu?

Yoksa yakında müjdeli haberler mi verecek bize…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.