UBP'de gergin bekleyiş

Günlerdir gündemi meşgul eden onca sorunun arasında UBP'yi daha çok meşgul eden bir başka sorun var ki O da kabine değişikliği.

Kabine değişir ya da değişmez; o ayrı bir konu ancak UBP Milletvekilleri arasında ülkede yaşanan diğer sorunlar pek de fazla ağır gündem teşkil etmiyor.

Her ay sonu ödemede yaşanan zorluklar bu ay da yaşandı ve Hükümet buldu buluşturdu ödemeyi yaptı.

Hatta memurlar maaşların geç ödenmesinden dolayı maaşlarını ancak bugün alabilecekler.

Dediğim gibi onca sorun var ülkede.

Ne KTHY çalışanlarının akibeti belli ne de yeni kurulacak Kuzey Kıbrıs Havayolları, ne de Özelleştirilmesi hazırlanan devlet kurumları.

Tüm bunların ötesinde Çalışma Bakanlığı'nın hazırlayıp çok yakında Meclise getireceği Sosyal Sigortalar yasası da işin cabası.

Çok yakında sendikalar bu konuya ciddi bir tepki koymaya hazırlanıyor.

Evet daha bu saydıklarım gibi pek çok sorunu sıralayabilirim.

Tüm bunların üzerine gidilecek mi?

Gidilebildiği kadar gidilecek, gidilemediği yerde de kavga patırdı çıkacak.. her zaman olduğu gibi.

Kıbrıs işlerinden de sorumlu Türkiye Devlet Bakanı Cemil Çiçek dün açıklamayı patlattı

"KKTC'ye yaptığımız katkılarda kısıntıya gideceğiz ve reformlar kayıtsız şartsız uygulanacak".

Şimdi tüm bu yaşanan ve yaşanacak olan sorunları alıp bir kenara koyalım nasıl alıp bir kenara koyacaksak; kabine ne zaman değişecek?

TEK DERT KABİNE DEĞİŞİKLİĞİ!!

İşte şu an UBP'nin tek derdi bu!

Parti tam anlamıyla buna kilitlenmiş durumda.

Başbakan İrsen Küçük'ün, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun da göndermeleri sonucunda her an için kabine değişikliği yapabileceği dedikodusu kulislerde aldı yürüdü.

Başbakan Küçük kabineyi her an değiştirebilir telefonları yağıyor ülkenin dört bir yanından.

Başbakan Küçük'ün anjiyo için dün Ada'dan ayrılmasının ardından gergin bekleyiş başladı.

Tüm gözler başbakan Küçük'ün Türkiye dönüşüne ve sonrasına hazır ve nazır bakıyor. Tek derdimiz bu mu?

Kabinenin değişeceği falan yok.

Kimse gönlünü kaldırmasın.

Daha zamanı var kabine değişikliğinin.

Hele siz UBP Milletvekilleri ve Bakanları Allah aşkına ülkenin sorunlarına konsantre olunuz.

Yazımın başında yazdığım sorunlara bir bakın ve bir yerden başlayın bu sorunların üzerine gitmeye.

Tekeri dönmeyen arabanın sahibi olmak ne işe yarar?!

***

MECLİS'TE İLKAY KAMİL RÜZGARI ESTİ

İçişleri Bakanı İlkay Kamil dün mecliste adeta rüzgar gibi esti.

Malum günlerdir Serdarlı ve Mehmetçik Belediyelerinde yaşanan işten çıkarmalar, eylemler, grevler kamuoyunu oldukça işgal ediyor.

Ancak dün mecliste CTP Milletvekili Fatma Ekenoğlu Lefke Belediye başkanı Mehmet Zafer'in belediye kaynaklarını yanlış şekilde kullanması neticesinde belediyenin zor günler yaşandığını hatırlatınca İçişleri Bakanı İlkay Kamil de Alayköy Belediyesine atıfta bulundu ve belediye başkanlarını seçilmiş olabileceğini ancak bunun belediye başkanlarının istediği gibi davranması soncunu yaratmadığını söyleyerek mahkeme kararını uygulamayan belediye başkanlarının anayasa kuralı olarak hapse atılmasının mümkün olduğunu ifade edince tartışma büyüdükçe büyüdü.

Duyduğum kadarıyla Bakan Kamil'in UBP'li olmayan belediye başkanları ile ciddi tartışmalar yaşadığını duyuyoruz.

ŞANLIDAĞ'IN DP'DEKİ YERİ NE OLACAK?

Kısa bir süre önce ÖRP'den ayrılarak Demokrat Partiye geçiş yapan Erdoğan Şanlıdağ ile dün uzunca bir sohbet yaptık.

DP'ye geçiş nedenlerini bir bir anlattı Şanlıdağ.

"ben sağ görüşlü bir insanım UBP'den de teklif vardı ancak UBP'ye geri dönmem mümkün değil, bu nedenle DP'nin de uzun süredir göstermiş olduğu tırmanıştan da feyz alarak gelen teklifleri değerlendirdim ve DP'ye geçtim" dedi ama sorduğum çok önemli bir soruyu alçak gönüllülükle cevaplandırdı ancak yeterli bir cevap olmadı bu.

Bilindiği gibi Erdoğan Şanlıdağ kendi bölgesinde önemli potonsiyali olan bir siyasetçi ve DP'ye hiçbir mevki almadan geldi.

Herhangi bir temsiliyetiniz olmadan nasıl görev yapacaksınız diye sordum Şanlıdağ'a. "önce bende herkes gibi çalışacağım, günü gelince kendiliğinden herşey olur " dedi.

Yeterli bir cevap değildi bu dediğim gibi. Düşünsenize DP'nin en çok zayıf olduğu yer Güzelyurt ve her konu açıldığınında en geç bir yıl içinde bir erken seçimden bahseder parti yetkilileri.

DP'nin kurultayı Yılsonu gerçekleşecek.

DP'ye yeni bir heyecan katan Erdoğan Şanlıdağ yeni bir görev alacaksa o zaman alacak.

Peki o gün gelene kadar Şanlıdağ hangi ünvanla nereyi ziyaret edip ne konuşacak?

Sadece bir DP'li olarak mı ziyaretler gerçekleştirip DP için çalışmalar yapacak?

Ünvanı olmayan birine sen necisin diye sormazlar mı?

ÇELEBİ "HÜKÜMETİN İŞLERİNİ DE BİZ YAPIYORUZ"

Dikmende üst üste iki dönemdir belediye başkanlığını kazanan Yüksel Çelebi ile dün bir kahve içme fırsatı bulduk.

Dikmen yıllar öncesinde hafızlarda kalan köy havasını çoktan terketmiş.

Tabii Yüksel Çelebi ile ekibinin Dikmenin yeni çehresini kazanmasındaki rolü oldukça büyük.

Son belediye seçimlerini % 60'ın üzerinde bir oy alarak kazanan Belediye Başkanı Çelebi ile Dikmende yaptığı yeni projeleri birlikte ziyaret ettik.

Dikmende uzun yıllar kalmış birisi olarak su kanallarından, köprülere, yeni çocuk parklarından yenilenen yollarına kadar güzelleşmiş bir Dikmen buldum.

Yüksel Çelebi bol bol eleştrilen belediye başkanlarından; bunun tek sebebi ise Dikmen'e yaptıkları yenilikleri kendisine bağlı köylere de yapması ancak yeteri kadar hızlı değil.

Bunun sebebini sorduğumda ise "Belediye olarak Hükümetin, Başta İçişleri Bakanlığının yapması gereken işleri de biz yapıyoruz. Sosyal Konut Arsalarının alt yapı projeleri gibi. Bunları yapmaktan da gocunmuyoruz ancak belediye bölgesi için harcayacağı parayı kendi sorumluluğu olmayan başka işler için harcamak zorunda kalıyor. Günün sonunda halkın mutlu olmasına bakıyoruz. O bize yetiyor" dedi.

Sohbetimizin geneline baktığımda her CTP'li Belediye Başkanı gibi bazı bakanlıklarla sorunları olduğunu anladım.

Ah şu partizanlık.