Yaşamakta direnmek!

Yayın Tarihi: 18/07/11 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Eskiler hep derler ki en önemlisi sağlık, yani yaşamak, yaşayabilmek.

Ne kadar güzel bir olaydır aslında yaşamak.

Çevremizde onlarca inan ölüp giderken dahi.

Biz gazeteciler bazen duygusuz olmakla suçlanırız.

Sanırım bu pek çok ölümlü kaza ya da ölüm olayıyla karşılaşmamızdan ötürüdür.

Mesleğe yeni başlayanaları derinden etkiler ama tecrübeli insanları daha derinden.

Zira yazıp çizmek hem kolaydır ölüm üzerine hem zor.

Kolaydır çünkü ne olmasa ölen siz değilsinizdir ne de bir yakınınız; öte yandan zordur çünkü ölen bir insandır en nihayet ve aşılması zor bir durumdur.

İşte bu zor olan yazılardan biri.

Bir süre önce birlikte askerlik yaptığım çok terbiyeli olan bir arkadaşım vardı Salih Garip.

Allah rahmet eylesin.

Gazimağusa da motorun önünü kaldırayım derken dengesini yitirip düşmüş ve hayatını kaybetmişti.

Ölümünden birkaç ay sonra annesiyle Mağusa'da karşılaşmıştım.

Beni görünce yanıma gelip "sen oğlumun arkdaşıymışsın, çok söyledim Gökhan bey o motoru satsın diye, bana söz vermişti satacağına.

Sonunda kaza yaptı.

Her sabah oğlumun hatırına seni izliyorum.

Seni izleyince onu hatırlıyorum" diyerek bir ki ağlamıştı yüreğim parçalanmıştı.

Tabii ister istemez Kadere bağlamıştım işi kadıncağızı teselli edebilmek için.

Ne diyebilirdim ki yüzüme bakıp ağlayan bir anneye.

Tekrardan gani gani Allah rahmet eylesin.

Bir imamlar bir de biz gazeteciler nedense hep ölüme daha yakın oluruz.

Birimiz önce haberdar olur sonrasında da imamlara insanları uğurlamak.

Hep kendime kızarım seçecek başka meslek bulamadın mı diye?!!!

Cumartesi akşamı arkadaşımla aracımızda dolaşırken Ortaköy yolunu hiç kullanmamamıza rağmen o istikamete yöneldik ve Zeka Özteknik'in yapmış olduğu kazaya tanık olduk.

Biz ordan geçerken kaza olup bitmiş polis ölçümleri yapıyordu.

Polisin yolu kesmesinden yerdeki çizimlerden bir ölüm olduğunu anlamıştım.

Kısa bir araştırmanın ardından ne olup bittiğini öğrendim.

"yazıklar olsun" dedim seslice.

Hep derler şu motor için şeytan arabasıdır, kullanan mutkala yaralanır diye.

Zeka gibi genç bir kardeşimiz bu kazada hayatını kaybetti.

İster kasket taksın ister takmamış olsun SÜRAT.

Bütün mesele bu.

Görgü tanıklarının anlatmasına göre aşırı süratliydi.

Bir anlık bir olay hayatına mal oldu.

İki gündür her yerde Zeka konuşuluyor "çok saygılı bir çocuk, dünyalar iyisi"….

Evet Zeka için söylenen iki önemli cümle.

Bir Ailenin evladına kazandırabileceği en önemli iki davranış biçimi.

Ne olacak şimdi?..

HİÇBİRŞEY..

Yolları polis ve kamera da doldursanız bu ölümlerin önüne geçemiyorsunuz.

Çünkü iş bizim sürat tutkumuzdan vazgeçmememize dayanıyor.

Bunu Zeka ya da Salih Garip için söylemiyorum; bu hepimiz için.

Ya hız yapacağız, show yapacağız ve biz ya da birileri ölecek.

Ya da vazgeçeceğiz sürat yapmaktan.

Nedir Allah aşkına bu her hafta ama her hafta birileri ölüyor.

Sözleşme mi yaptık Allahla?

Yaşamak hakkınızı kullanın dostlar, ölme hakkınızı değil.

Her ne konuda olursa olsun egolarınızı tatmin etmekten vazgeçin.

İsviçrede kazalardaki ölüm oranı neredeyse sıfıra indirildi.

Hız yapmasak ve dikkatli kullansak bu kazalar olmayacak.

Bu iş bu kadar basit.

Hızlı taşıt kullanabilmek belki bir yetenektir aynen uçak sürebilmek gibi.

Ama her ikisinde de Azraille yaşarsınız.

***

SOYER'İN RAHATSIZLANMASININ NEDENİ NE?

CTP Genel Eski Başkanı Ferdi Soyer'e bir kez daha acil şifalar diliyoruz.

Ferdi beyin yıllar öncesinden bulunan bir kalp rahatsızlığı olduğunu hepimiz biliyoruz.

Genel Milletvekilliği seçimlerinde başarısızlık yaşamasına karşın parti, Ferdi bey kalp spazmı ya da rahatsızlık yaşamamıştı.

Ancak Genel Başkanlık seçimlerine katılmayışı ve sonrasında parti içinde yaşadığı iddia edilen üzüntüler sanrım Sn Soyer'i hasta etti.

Bir sohbetimizde bana "çok üzülüyorum" demişti.

Evet değişim her yerde şarttır ama CTP Yönetimi de üzmesin Ferdi beyi..

RUMA ELEKTRİK SATIYORUZ AMA ?

Ruma da artık elektrik sattık madem havamızdan geçilmez değil mi?.

Tabii ki takdir ediyorum Ruma elektrik satacak noktaya gelmemizi.

Yalnız 3-4 ay sonra kış geliyor her gökgürültüsü olduğunda ya da yağmur yağdığında elektriklerin de kesildiği alt yapısı zayıf bir ülkeyiz.

Bakan Sunat Atun'a hatırlatırım, sonra havamız batmasın…

DGP REVİZYONA TALİP DE "NASIL"?

En nihayet Tahsin bey yeni partisini kurdu. Demokrasi ve Güven Partisi.

Hayırlısı olsun diyelim de ne kadar hayrı olacak bu partinin Ağustos sonuna kadar anlaşılacak.

Kurucu üyelerini hep birlikte gördük.

Hiç kimseyi küçümseyecek halimiz yok ancak şimdilik DGP'de flaş bir şey yok.

Sn Erdoğan'ın gelişini de izleyeceğiz, her hangi bir partiden bir milletvekilinin katılıp katılmayacağını da göreceğiz.

Bu süreç en fazla bir ay da belli olur.

Sonra daha net yorum yapabileceğiz.

Yalnız Tahsin beye küçük bir hatırlatma yapmak istiyorum; karşınızda bir ÖRP örneği var.

5 milletvekili ve Ankara'nın sonsuz desteği ile seçime girmiş ama 2 milletvekili çıkarabilmiş.

Elinizdeki bu ekiple revizyona talip olabilirsiniz ama halk çok prim verir mi bilemeyiz?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.