TBMM'nin KKTC'yi tanıma kararı var mı?

Yayın Tarihi: 28/07/11 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Birileri sizinle alay ediyorsa bunu anladığınızdaki tepkiniz nasıl olur genelde?

Yapacağınız ilk tepki ayıplamak olur karşınızdakini.

Eğer sizinle alay eden kıymetli bir dostunuzsa ayıplamakla kalmaz kırılırsınız da.

İşte Ankara Hükümeti maalesef Kıbrıslı Türklerle alay ediyor.

Bende bu inanç yerleşti.

Bunun asıl nedeni de hergün farklı açıklamalarda bulunmaları ve açıklamaların içeriğinin oldukça boş olması.

Bir süre önce Türkiye Dışişleri Bakanı Sn Davutoğlu'nun başlattığı hareketle hepimiz sevinmiş ve mutlu olmuştuk.

Sn Davutoğlu yıl sonuna kadar çözümden bahsetti; gelecek yıl Birleşik Kıbrıs'ın AB'ye dönem başkanlığından bahsetti.

Cumhurbaşkanı Eroğlu da O'nu doğruladı. Bunu daha önceki yazılarımda da belirtmiştim; olabildiğince güzel bir çıkıştı.

Sn Davutoğlu'nu yalnızca Sn Eroğlu değil Rum liderliği de doğrulamıştı.

Ardından Türkiye Başbakanı Sn Erdoğan 20 Temmuz kutlamaları çerçevesinde KKTC'ye gelmiş ve Brüksel'e Kıbrıs konusunda rest çekerek "Tanımadığımız bir ülkeyle görüşmeyiz "Kıbrıs Cumhuriyeti" sıfatıyla dönem başkanlığında Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri donar demişti.

"Rum tarafıyla" sınayi alanda işbirliği olan bir ülkenin Başbakanının bu tür bir açıklaması hepimizi şaşırtmıştı.

Ama içimizden de bravo.

İşte cesaret demiştik pek çoğumuz.

İki gün önce Trabzonda Olimpiyatlara KKTC katılamazken "Kıbrıs Cumhuriyeti" katıldı ve bayrağını açtı.

Hoppaaaa ne oldu peki? HİÇBİRŞEY. Buradaki mitinglerde "Kıbrıs Cumhuriyeti" bayrağı açılmasını tasvip etmiyorum ancak marjinal gruplar bunu yaptı diye duymadığımız hakaret kalmamıştı.

Şimdi bizde başlayalım mı "Kıbrıslı Türkleri katleden bir toplumun bayrağının Türkiye de ne işi var; nasıl böyle bir bayrak açılmasına izin verilir?" demeye.

Ya da Başbakan İrsen Küçük bir açıklama yapsın mı "Sn Erdoğan çok rencide olduk; bu konuda KC bayrağı açanlar derhal tutuklanmalı, siz nasıl Anavatansınız?" demeye.

Ama böyle olmalı; çünkü haksız yere bize böyle davranıldı.

Ben yalakacı olamayanlardanım ve birçok Kıbrıslı Türk bu olanları görüyor. İşe duygularımızı bırakıp gerçekçi gözden bakacakta olursak adamlar hoşumuza gitmese de ki benim hiç gitmiyor "Kıbrıs Cumhuriyeti" olarak AB'nin içinde ve istediği her yerde bayrak açar; Ankara da işte böyle sesini çıkarmaz çünkü Uluslar arası Hukuk çalışıyor.

İnsan üzülüyor gerçekten üzülüyor; çünkü Şamaroğlanı olduk çıktık piyasaya.

Kıbrıs İşlerinden de sorumlu Başbakan Yardımcısı Sn Beşir Atalay da dün bir açıklama yaparak yıl sonuna kadar çözüm olabileceğine işaret etti ve "eğer Rumlar diplomatik yolla bu işi çözmezlerse onlarla ilgili alacağımız kararlara inanamayacaksınız" dedi.

Efendim gücünüze gitmesin ama Rum tarafıyla ilgili aldığınız kararları görüyoruz.

Tutun Gümrüksüz alışverişten, karşılıklı spor maçlarına kadar, tutun Türkiye'de konser veren Rum korolarından "Kıbrıs Cumhuriyeti" bayrağı açan rumlara kadar.

Evet oldukça inanılmaz kararlar alınmış bu güne kadar; Rumların Lehine.

Peki ya Kıbrıslı Türkler için yardım yapılmamış mı; yapılmış hemde çok.

Ama cebine üç kuruş para koyup ensesine tokat basan babalar gibi.

Sn Atalay'a söyleyecek sözüm yok.

Henüz görevine yeni başlamış ve inanıyorum ki Sn Cemil Çiçek gibi Kıbrıslı Türkleri kıran açıklamalar yapmayacak.

Ancak nasıl ki şu an Hükümet iktidardan artık yoksun hale gelmeye doğru emin adımlarla ilerliyorsa; Ankara Hükümeti de artık eski hatalarını yapmamalı KKTC üzerinde.

Gerektiği gibi Türkiye'den destek gördüğümüze inanasım yok.

Her kapının önünde bir araba olması O toplumun çağdaş medeniyetler seviyesine geldiğini anlatmaz bize.

Mesala ilk önce işe KKTC'yi tanıyan TBMM kararını yayınlayarak başlanabilir!

Ardından Türkiye ile KKTC arasında gümrüksüz alışveriş başlayabilir.

Hani şu Rum tarafıyla yapılan Gümrüksüz alışveriş.

Sn Erdoğan dünyaya meydan okuyan bir Başbakan olarak Kıbrıslı Türklere bu iki jesti yapabilir bence.

***

BAŞBAKAN ERDOĞAN NEDEN YANLIŞ BİLGİLENDİRİLİYOR?

Siyasi Parti Başkanlarının Sn Erdoğan ile görüşmelerinin ardından yaptıkları yorumlardan anlıyoruz ki Tayyip bey oldukça yanlış bilgilendiriliyor danışmanları tarafından.

Buna Bir açıklama getirecek olursak; Hiçbir Kıbrıslı Türk, Başbakan Erdoğan'ın düşmanı değildir.

Bilakis Türkiye'yi yokluktan alıp Dünya devlerinin arasına koyan bir Başbakanımız olsun isterdik.

Bu nedenle her yapılan eleştiriyi Ankara Hükümetinin yanlış anlamalarla değil doğru bakış açısıyla değerlendirmesi gerekir.

BAKAN ATUN DÖVİZLE İLGİLİ BİR AÇIKLAMA YAPSA YA!

Döviz aldı başını gidiyor.

Zenginimiz zengin fakirimiz fakir oldu tekrar.

Dövizle ilgili birkaç gündür Maliye Bakanı Ersin Tatar açıklama yapıyor ve halka panik yapmama çağrısı yapıyor.

Evet Sn Tatar Maliye Bakanıdır da Ekonomiden de mi sorumludur diye düşündüm.

Döviz para piyasasıyla ilintili bir olay yani Ekonomiyle ilgili.

Ekonomi Bakanı Sunat Atun bu konuda hala bir açıklama yapmayacak mı?

Gördüğünüz gibi Sn Atun bıraktığınız boşluk hemen doluyor.

Ersin beyde ne yapsın Ekonomi ile ilgili görüş belirtmek zorunda kalıyor.

MEHMET SAYDAM PARTİ Mİ KURUYOR?

Birkaç gündür herkesten duymaya başladım, Ekonomist Mehmet Saydam'ın yeni bir parti kurma hazırlığı içinde olduğunu.

Artık inisiyatifi ele almaya mı karar verdiniz?.

Gerçi önceleri sizlerden parti kurma esprilerini bolca duymuş biri olarak içimden inanmak geliyor.

Kamuoyu sizden bir açıklama bekliyor.

Bu arada eski siyasi dostlarınızla artık aranız pek iyi değilmiş diye duyduk..

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları