Ertuğ ile Yektaoğlu'nun ayrıklığı derinleşiyor

Yayın Tarihi: 23/11/11 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Osman Ertuğ'un, Meclis Başkan Yardımcısı Dr Mustafa Yektaoğlu'nun çok gizli olan bilgileri basınla paylaşmasına olan tepkisini dünkü yazımda dile getirmiştim.

Meclis'in dünkü oturumunu da takip etmek için Meclise uğramışken Meclis Başkan Yardımcısı Yektaoğlu'nu da ziyaret edip işin aslını öğrenmek istedim.

Kapıyı çaldım ve içeri girdim "bende seni arayacaktım, gel otur anlatayım işin aslını" dedi ve başladı anlatmaya.

Yektaoğlu "Ortada benim deşifre ettiğim bir şey yok, gizli olan bir bilgi de yok.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Newyork'a gitmezden önce halk konseyi ile yaptığı bilgilendirme toplantısında zaten benim anlattıklarımı anlatmıştı ve anlattıkla büyük bir gazetede yer almıştı.

Geriye dönüp bakarsanız Sn Eroğlu'nun benimkine benzer açıklamalarını bulursunuz.

Bak açıkça söylüyorum Meclise görüşmelerle ilgili bilgiler Sn Eroğlu, Newyork'a gitmezden bir gün önce geldi ve 5 görüşmelik şeklinde geldi.

ikinci bilgilendirme ise Sn Eroğlu, Newyork'tan döndükten tam 10 gün sonra yapıldı.

Biz her türlü gelişmeyi Rum basınından öğreniyoruz.

Bu olacak iş değil.

Rum halkı her şeyden haberdar oluyor ama bizim halkımız çok sonradan öğreniyor her şeyi.

Kimse unutmamalıdır ki Kıbrıs sorunu bir labirent gibidir girişi kolay çıkışı zordur, labirentte körebe oynamak daha zordur.

Bilgi almazsak nasıl siyaset üreteceğiz" dedi…

Konuyu tek taraflı ele almamak adına dün Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Osman Ertuğ'u aradım ve bazı sorular yönelttim.

Ertuğ "hakkaniyet sınırlarını aşan açıklamalara maruz kalıyoruz ve bunlar gerçekleri yansıtmıyor diye başladı.

Kendisine Meclis Başkan Yardımcısı Mustafa Yektaoğlu ile yaptığım sohbete dayanarak "Sn Eroğlu, Sn Yektaoğlu'nun açıklamalarını Halk konseyine zaten yapmış, bunu deşifre etmiş, ortada gizlilik durumu nerede" diye sordum.

"HALK KONSEYİ DIŞARIYA BİLGİ VEREMEZ"

Sn Ertuğ beklemediğim bir cevap verdi "Halk konseyine yaptığımız açıklamaların dışarıya çıkması diye bir şey söz konusu değildir.

Bunlar gizlilik içeren bilgilerdir.

Biz bu bilgileri kamuoyuyla paylaşılsın diye anlatmıyoruz Halk konseyine.

Bu nedenle gizli bilgiler basına deşifre edilmiştir dedim".

Sözcü Ertuğ'un bunu belirtmesi tartışmaya yeni bir boyut kazandıracak sanırım.

"80 SAYFA METNİ ÇEVİRİP ÖYLE YOLLUYORUZ"

Bir süredir Meclise bilgiler geç gidiyor diye ciddi eleştirisi var Muhalefet partilerinin; bunu defa etle sn Yektaoğlu da dile getirdi.

Sn Yektaoğlu'nun yukarıda yer alan eleştirilerini sordum Sn Ertuğ'a.

Osman bey "tarihleri ile ispat edebilirim ki hiçbir belgeyi geç göndermiyoruz.

Newyork'tan döndükten sonra yaklaşık 80 sayfanın çevrisinin yapılması ve diplomatik dile döndürülmesi gerekiyor.

Bunu kısa bir süre içinde yapmak kolay bir olay değil.

Bu nedenle Newyork dönüşü görüşmeyle ilgili bilgilerin gönderilmesi zaman almış olabilir ancak sanırım burada CTP'nin kasıtlı saldırısına maruz kalıyoruz.

Cumhurbaşkanlığında Muhalefet partilerinin gelip görüşme süreciyle ilgili bilgileri incelemeleri ilgili bir oda tahsis edilmiştir ama bir Parti hariç gelen yok" dedi.

Öyle görülüyor ki bu konu daha çok tartışma götürecek…

*******

ŞONYA VE BIÇAKLI'NIN KAVGASI

DP Genel Sekreteri Bengü Şonya ile Sendikal Platform Sözcüsü Arslan Bıçaklı arasında dün meydana gelen basın önündeki tatsız kavgaya şahit oldum ve üzüldüm.

Her ikisini de yakınen tanır ve severim.

Basın önünde gerçekleşen yazılı kavganın benim yazım kaynaklı olması gerekçesi ile bir açıklama yapma ihtiyacı duydum.

Sn Şonya Kıbrıs Genç TV'de Pazartesi günkü sabah programımda konuktu ve orada konuştuklarımızın bir kısmını kaleme alma ihtiyacı hissettim.

Biz köşe yazarları katipler gibi konuğun ağzından çıkan her kelimeyi birebir yazmayız her zaman; ama yalan yanlış şeylerde yazmayız; çünkü bizim gibi bu ülkede bir yerlere gelmiş gazetecilere yakışmaz.

Sn Şonya benim programımda kesinlikle isim vermeden Sendikal Platform'a sert eleştriler yapmıştır, yani kişileri hedef almamıştır.

Sendikal Platform Sözcüsü Sn Bıçaklı da buna cevap vermiştir.

Neticede ortada istenmeyen bir üslup hakim olmuştur.

Belli ki ortada biraz da yanlış anlaşılmaya dayanan bir tartışma vardır.

Umut ederim ki Demokrat Parti'nin bu iki aydın ismi bu tatsız tartışmaya son vererek bir dostluk kahvesi içerler en erken zamanda.

Buna da aracılık yapmaya her zaman hazırım.

DEDİKODU YAZARLIĞI BİZİM İŞİMİZ DEĞİL

Ancak burada önemle vurgulamak istediğim bir nokta vardır.

Sn Şonya basına yaptığı açıklamada "Sendikal Platform gibi iddialı bir kuruluşun sözcülüğünü yapan şahısların açıklama yapacağı konulardaki bilgilerini gazetelerin dedikodu sayfalarına dayandırmaları ciddiyetle bağdaşmamaktadır" ifadesini kullanmıştır.

Ben Sn Şonya'nın programda bana anlattıklarını yazdım; belki bazı kelimelerinde kullanılan kelime yerine teşbih yapmış olabilirim ancak Görüntü ve Ses kaydı YYK'da mevcuttur ve alınıp incelenirse yazılı olandan farklı olmadığını herkes farkedecektir.

Hiçbir zaman Dedikoduya yönelik ve gerçekleri yansıtmayan yazılar yazmadığımı ve işimi ciddi bir disiplinle yerine getirdiğimi Sn Şonya'ya hatırlatır; şahsıma ve gazeteme yapılan bu eleştriyi kınadığımı belirtirim.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları