El - Sen rahat nefes aldı

Yayın Tarihi: 25/01/12 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Hükümet olağanüstü toplanan bakanlar kurulunun ardından özelleştirme değil özerkleştirme konusunda adım attı ve iş tatlıya bağlandı. Demek ki bu iş kriz yaratılmadan da çözülebiliyormuş. El-Sen bu tür bir çözümün olmasını zaten dört gözle bekliyordu.

Tüm ekonomi uzmanları da bu yönde çağrı yapıyordu. Hükümet doğru olanı yaptı yapmasına ama bu karar alınana kadar da halk mağdur oldu.

Bu kadar büyük mağduriyet yaşanmadan bu iş çözülemez miydi? Yoksa istihdam kapısını da açan Hükümet korktu da geri adım mı attı? Hem de en avantajlı durumdayken. Diyalog oluştu ve uzlaşıldı, bütün mesele bu. Bu işten zararlı El-Sen ile Vatandaş çıktı.

El-Sen az kalsın üyelerini işsiz bırakıyordu, halk da topyekun mağdur oldu ve zarar gördü. Ben kabahatin büyük kısmını Sendikaya buluyorum. Haklarını aradıkları için değil, tüm ülkeyi karanlığa mahkum ettikleri için. Bu kadar mağduriyet yaşatılmadan da grevler yapılabilirdi. Ama onlar bu yolu seçti.

Sendikanın, Hükümetin toplum yararına ürettiği çözümler karşısında El-Sen adeta çıkmaza ve çaresizliğe düştü. Bu kadar sert bir tepki beklemiyordu kimse Hükümetten.

Bir olayı eleştirirken ya da yorumlarken tek bir boyuttan değil, pek çok yönden bakacaksınız. Sendikacılarının bazılarının bana öfke duyduğu kulağıma geliyor. Umurumda bile değil, bunu açıkça söyleyim. Haklı olduğuna inanmadığım bir hak arayışının yanında durmadığım için birileri kızacak diye inandığım şeyleri savunmaktan vazgeçecek değilim.

En başında söylediğim gibi El-Sen'i n ve diğer sendikaların özelleştirme konusunda tepki koymalarını, grev ve eylem yapmalarını bende destekliyorum; ama hak arayacaklar diye bütün ülkeyi mahvetmelerini de eleştirmekten asla çekinmem.

Bu arada gazetecilerin büyük bir çoğunluğu sendikal hareketi kınıyor. Açıkça söylemedikleri için biz söyleyenler hedef oluyoruz.

Halktan gelen tepkileri yansıtmak birkaç sendika başkanını mutlu etmekten daha önemlidir benim için.

HÜKÜMET KRİZİ BAŞARIYLA YÖNETTİ

Evet, netice itibarıyla belli bölümlerde özerkleşmeye gidilecek olması iyi haber. Tekelleşmenin de önüne geçilmiş oldu böylelikle. Başbakan İrsen Küçük bu krizi son derece iyi yönetti, bunu kabul etmek lazım. Sivil itaatsizlik yapan el-Sen üyeleri işten de atılabilirdi. Hükümet bunu yapmadı ama.

Kıb-Tek'e yapılacak istihdamlarda son derece yerinde oldu. Geleceği düşünmek lazım!!!

****************

UBP-ÖRP YAKINLAŞMASI OLUR MU?

ÖRP Genel Başkanı Doç Dr Turgay Avcı ile dün uzun soluklu bir sohbet yaptık. Her ne kadar toplum tarafından kolay eleştirilen bir siyasetçi olsa da akademik yapıdan gelen biri olduğu için kanaatimce pozitif ve yapıcı görüşleri var.

Diğer muhalefet partileri gibi hükümete acımasızca eleştiriler yapmak yerine, tenkit edici ve yapıcı eleştirileri var. Eleştirisiyle birlikte önerileri de sıralamayı ihmal etmiyor.

Geçtiğimiz hafta Ankara'ya önemli görüşmeler gerçekleştirmek için gitmişse de sisli havanın azizliğine uğradığı için gerekli görüşmeleri yapamadan geri dönmüştü. Önümüzdeki hafta yine Ankara yolcusu ve bu ziyaretin ardından sanırım KKTC'de yeni bir hareketlilik yaşanacak.

DGP ile birleşmeyi sordum Avcı'ya; "böyle bir birleşme söz konusu değil. Bir araya gelip görüştük ama bir netice alamadık. Şu an ne bizim ne de Tahsin beyin böyle bir gündemi yok bildiğim kadarıyla" dedi ve ben asıl sormak istediğim soruyu sordum hemen "peki ya UBP ile birleşme ya da koalisyon var mı yakında?".

Turgay Avcı bu soruya gülümseyerek cevap verdi ve UBP ile bu tür bir görüşmenin gerçekleşmediğini ancak kendilerinin KKTC'nin yararına olacaksa bu tür bir yakınlaşmanın olabileceğini belirtti.

Ben bu konuyu defalarca kez yazdım. Bazı UBP'liler karşı çıkıyor ÖRP ile koalisyona ya da birleşmeye ama kim ne derse desin bence UBP-ÖRP birleşmesi gündeme gelip gerçekleşmeli.

Son birkaç yılda UBP'den yıllarca önce ayrılan siyasiler geri döndüler ve çok ciddi makamlarda aldılar. UBP, ÖRP'ye bu nedenle soğuk bakmaz diye düşünüyorum.

Turgay Avcı'yı beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz; kendini yetiştirmiş bir siyasetçi ve dünyada önemli bağlantıları olan biri olarak UBP'ye ve Hükümete çok şey katabilir. Kaldı ki Mustafa Gökmen bu tür birleşmeye pek sıcak bakmıyor diye duyuyorum zaman zaman ama bu konuda sanırım Ankara ciddi tenkitler yapıyor.

Tabii Başbakan İrsen Küçük'ün bu tür bir birleşmeyle ilgilenecek zamanı olur mu o da ayrı mesele. Ülke şu sıralar suni krizlerle boğuşuyor. Hatta ben köşe yazımı yazdığım saatlerde elektrik birçok yerde yine kesikti.

**************

UBP LEFKOŞA İLÇESİ'NDEN İRSEN KÜÇÜK'E TAM DESTEK

UBP'nin Lefkoşa İlçesi'nde önceki gece parti meclisi üyelerinin, belediye meclisi üyelerinin ve Lefkoşa örgütlerinin katılımıyla gerçekleşen bir toplantısı oldu.

Toplantıya tüm bakanların ve LTB Başkanı Bulutoğulları'nın da katıldığı gece tam katılımlı ve verimli geçti. Son günlerde ülke de yaşanan El-Sen ile Tel-Sen kriziyle ilgili Başbakan İrsen Küçük'e tam destek belirtildi. Lefkoşa ağırlıklı gerçekleşen bu organizasyonun başarıyla yapılmasında yine UBP Lefkoşa İlçe Başkanı Dr Faiz Sucuoğlu'nun çalışmalarının olduğunu öğrendim.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları