Başarısızlığın faturası Eroğlu'na kesilir

Ne kadar idrak ediyoruz ya da etmiyoruz pek belli değil ama Kıbrıs Müzakere sürecinde yaşanacak olumsuz gelişmeleri düşünmekten ben kendimi ayrı tutamıyorum. İyi olan bir şey var ki benim gibi başka köşe yazarları da sürecin gergin ve sıkıntılı geçtiğini yazmaya başladı ve Kıbrıs Sorunu yeniden gündeme oturdu.

Ortada başarısız giden bir görüşme sürecinin olduğunun herkes farkında. Ortada yuvarlak sözler hariç bir bilgi ambargosunun olduğunu da biliyoruz. Saraydaki görüşme tutanakları yanlış bilmiyorsam sadece Milletvekillerine açık. Gazeteciler bu tutanakları göremiyor. Cumhurbaşkanlığı görüşme süreciyle ilgili ne açıklanırsa o kadarını bilebiliyorsunuz. Ya da kaynaklarınızı çalıştırmanız gerekiyor bazı şeyleri öğrenmeniz için. Bu kaynaklarda Downer'e yakın kaynaklar ama ne kadar sağlıklı, değil o da ayrı bir konu.

EROĞLU'NUN KAYGISI VAR MI?

Kıbrıs konusunda gelinecek nokta Kıbrıs Türk halkının kaderinde ciddi bir belirleyicilik oluşturacak. Herkes bunda hem fikir ama kaygılı olması gerekenler ne kadar kaygılı işte bu önemli bir soru!

Başbakan İrsen Küçük ile önceki gün yaptığımız söyleşi de O da ortaya koydu endişesini "görüşmelerin ertelenmesi Kıbrıslı Türklere zarar verir" diye. Başbakan Küçük'e bir yere kadar katılıyorum. Eğer sağlam bir B planınız varsa, toplumu ikna edebileceğiniz, iyi bir alternatif olabilecek ve halkı Dünya ile bütünleştirebilecek ne ala; görüşmelere günü saati gelince ara verilsin ve başka köyün yolu tutulsun.

Ancak Sn Eroğlu'nun elinde sağlam bir B planı yoksa ve basına verdiği demeçler gibi ise durum; yani oluruna bıraktıksa bu süreci işte o zaman İrsen beyin dediği gibi görüşmelere ara vermemek gerekir. Bu büsbütün bizi geriye atar.

SARAY YALNIZ ÇALIŞMAYI TERCİH ETTİ

Şimdi ben eleştriyorum ya biliyorum yine birileri kızıyor ama bu birilerini rahatsız etse dahi gerçekler. Kıbrıs Müzakere sürecinde Cumhurbaşkanı Eroğlu ekibine katması gereken adamları katmadı bir kere.

DP İLE ÖZGÜRGÜN DIŞLANDI

Demokrat Parti'nin desteğiyle Talat'a karşı kazanılan bir seçim sonrasında Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Demokrat parti'nin içinde barındırdığı, Kıbrıs konusunda gerçekten bilgili uzmanlardan bir tanesini bile kadroya almadı. DP'de bu konuda hala sitem etmedi ve Saray'a hala alabildiğine destek veriyor. Ama bu rahatsızlık DP içinde konuşuluyor bunu söyleyim.

Öte yandan her zaman yazdım yine yazmaktan çekinmem İngilizce diline hakim bir Dışişleri Bakanımız var Hüseyin Özgürgün. Bu adamın deneyimlerinden ve enerjisinden hiçbir şekilde Saray yararlanmayı tercih etmedi ve Sn Özgürgün'ü hep dışladı. Sn Eroğlu, Başbakan iken Cumhurbaşkanı Talat'ı eleştririrdi "Özgürgün ile çalışmıyor" diye şimdi de bunu kendisi yaptı. Yeri geldi hatırlatıyorum.

BAŞARISIZLIĞIN FATURASI EROĞLU'NA KESİLİR

Şimdi süreç ne kadar uzarsa uzasın eğer BM Rumların çözüme isteksiz olduğu konusunda ikna edilemez ya da görüşmelerin durması halinde ortaya sağlam bir B planı konmazsa ya da çözüm konusunda ivme yaratılamazsa; bu başarısızlık olarak addedilir ve ne olursa olsun bunun faturası Cumhurbaşkanı Eroğlu'na kesilir. Muhalefet partileri başta tüm medya bunu yapar ve Sn Eroğlu bu kesinlikle izah edemez. Hristofyas çözüm istemiyor masalı tutmaz işte o zaman. Şahsen ben Sn Eroğlu ve ekibinin başarılı olmasını istiyorum. Saray'ın başarılı olması Kıbrıs Türklerinin refaha ermesi anlamına geliyor.

****************

Serdar Denktaş GERİ DÖNDÜ

DP Genel Başkanı Serdar Denktaş uzun süren bir yas ve yorgunluğun ardından hayata geri döndü ve halkın Kıbrıs konusunda ne istediği yönündeki referanduma gitmesi gerektiği konusunda siyasi partilerden destek aramaya başladı. Serdar beyin yeniden ısınma çalışmalarına başlaması hem partilileri hem de kamuoyunu mutlu etti. Bu arada Başbakan İrsen Küçük'e yaptığınız ziyaret koalisyon dedikodularına neden olmuş. Yalnız bu Halk Kürsü'sü toplantılarınız çok sönük geçiyormuş Serdar Başkan, dedikodusu yapılıyor, haberiniz olsun.

****************

KADIN ÇALIŞMALARI DAİRESİ HAYAT BULDU

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dt Şerife Ünverdi uzun zamandır üzerinde çalıştığı "Kadın Çalışmaları Dairesi" ni aktifleştirerek hayata geçirdi ve bunun bugün oldukça geniş katılımlı bir tanıtımı yapılacak. Şerife hanıma birçok mağduriyet yaşayan kadına kucak açmış oldu. Artık tam donanımlı bir huzur evinin de zamanı geldi ama değil mi?