El - Sen'de çatlak

Yayın Tarihi: 25/04/12 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Toplum olarak başımızdan geçen kötü olayları her ne kadar da çabuk unutsak ara sıra hatırlamakta hatırlatmakta fayda var. Ocak-Şubat aylarında yaşanan EL-SEN grevini sizler ne kadar iyi hatırlarsınız bilmem ama ben çok iyi hatırlıyorum. Sanki El-sen tanrıyla bir anlaşma yapmış gibiydiler. İnanılmaz soğuk bir hava ve inanılmaz zor doğa koşulları mevcuttu. Hükümetin KIBTEK'i Özelleştirecek olması vesilesiyle yapılan elektrik kesintileri ve gerçekleşen sabotajlar halkı iyice zora sokmuş adeta El-Sen yönetimine beddua ettirmişti.

Ne olmuştu günün sonunda; Hükümet grevi askıya almış ve ortalık sakinlemişti. El-Sen'in Hükümetle girdiği inatlaşma ve kavga sırf çözülebilsin diye CTP Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu bile aracı olmuş ve Başbakan Küçük'ü ikna etmeye çalışmıştı. Bugün El-Sen'in bir günlük uyarı grevi var. Grev ne demek, grev işte ne demek olacak iş yapmıyoruz demek. Aması var, ansızdan elektrik şebekelerinde ya da tellerinde arıza olursa kimse tamir etmeyecek demek. Yani ülke karanlığa gömülürse öyle kalacak taaaa ki ertesi gün olsun.

Peki sizce arıza olur mu?

EL-SEN SABOTAJ YAPAR MI DERSİNİZ?

Evet bence sabotaj olur. Uzun soluklu yaşanan grev sırasında oldukça sık sabotajlar olmuştu şebeke hatlarına. Ve bu sabotajları yapanların KIB-TEK çalışanları olduğu iddia edilmişti. Her ne kadar EL-SEN bunu yalanlamış olsa da herkesin aklında iyice kuşku kalmıştı.

Bakınız buradan net yazıyorum bugün herhangi bir yere sabotaj yapılırsa El-Sen Başkanı Tuluy Kalyoncu ve sendikası büyük zan altında kalacaktır. Böylesi bir sabotajın vatandaştan başka kimseye zarar vermeyeceğini bununda ötesinde Hükümete de bir mesaj vermeyeceğini hatırlatmak isterim.

EL-SEN'İN EYLEM VE GREV HAKKI

Genelde beni El-Sen düşmanı ilan ediyorlar ama alakası yok. Ben sadece el-Sen Başkanı Tuluy kalyoncu'yu samimi ve doğru bulmuyorum. Yoksa neticede El-Sen bir sendikadır ve hem eylem hemde grev hakkı vardır. Yapmalıdır yapacaktır da ama halkı mağdur etmeden. Sabotaj filmlerine girmeden. Hak arayışı halk desteği ile olur. Ama sendikaya akıl hocalığı yapan tecrübeli sendikacılar belli bir süre önce büyük bir yaprak dökümü yaşamışlardı onlarda.

EL-SEN'DE ÇATLAK

El-Sen Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Harutoğlu, bugün gerçekleştirilecek Elektrik Kurumu grevi öncesi görevinden istifa etti. Sendika yetkililerinin ısrarlarına rağmen Harutoğlu verdiği karardan geri dönmedi. Küçük bir araştırma yaptım ve öğrendim ki Harutoğlu El-Sen'in bugün gerçekleştireceği greve itiraz etmiş ve engellemeye çalışmış. El-Sen Başkanı Tuluy Kalyoncu da "şimdi sırası değil, yapma" diye ısrar etmiş. Harutoğlu grevi engelleyemeyeceğini görünce de basmış istifayı. Bugün gerçekleşecek greve başka El-Sen yönetim kurulu üyelerinin de karşı olduğunu öğrendim. El-Sen'de her an peşi sıra istifalar yaşanabilir.

KALYONCU SENDİKA VE TOPLUM ÜZERİNDEKİ GÜVENİNİ YİTİRDİ

Bir süre önce benim belgelerle yaptığım bir haber vardı Tuluy Kalyoncu'nun işe gitmeden para kazanmasına ilişkin. Benim bu haberim üzerine Tuluy Kalyoncu'nun vardiyalardan geri çektirildiğini ve maaşından da kesintiye gidildiğini öğrendim. Bu durum üzerine Kalyoncu bunları geri alabilmek için başbakanlığa başvursa da bu isteğinin reddedildiğini öğrendim.

Eee beleşe ancak güneş doğar.

Sonuç olarak grevinizde başarılar…

**************

ERİŞMEN KÖYLÜSÜNE YARDIMCI OLMUYORMUŞ

Turizm, Çevre ve Kültür Bakanlığı Bakanlık Müdürü Mustafa Erişmen'i yakinen tanır ve severim. Ama bu aralar Dikmenli olan Mustafa Erişmen'in köylüleriyle araları açılmaya başlamış. Dikmenliler Hükümet dairelerinde olan sorunlarında çözüm bulabilmek için Erişmen'in kapısını çalıyorlarmış ama Erişmen'den "ben bu işten anlamam falanca daireye git, beni karıştırma" diyormuş. Köylülerden şikayet geldi bana söyleyim. Doğru yalan ben bilmem Mustafa bey ama ilerde Belediye başkan adayı olmayı düşünüyorsan bu huyundan vazgeç.

***************

EROĞLU DAHA NET KONUŞMALI

Ben mi anlamıyorum, süreci mi yanlış takip ediyorum anlamadım gitti. Çözümsüzlük tellalcılığı yapma niyetinde değilim ama şu an Kıbrıs Türk kamuoyunda çözüme olan inanç azalmışken ve yeni bir B planına halkın sıkıca sarılma potansiyeli varken Sn Eroğlu'nun açıklamalarına bakıyorum "Müzakerelerin seyrine Genel Sekreterliğin görüşünü aldıktan sonra karar verileceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, müzakerelerin askıya alınmasının doğru bir hareket olduğunu düşünmediğini vurguladı. çözümsüzlük halinde bazı senaryolarımız var, görüşmeleri askıya almak doğru olmaz ama BM artık Rum'un çözüm istemediğini görmeli, bizim önerilerimiz de masada hayat bulmalı" da gidiyor. Bu ne yahu Allah aşkına. Böyle açıklama mı olur?

Neden benim Devlet başkanım net olamıyor bir türlü? Rumlar anlaşma istemiyor mu? Evet, BM Genel sekreteri Moon çoklu konferansı Rumların baskısı üzerine çağırmaktan vazgeçmedi mi? Evet. Madem ki evet Sn Başkan "ben oynamıyorum" demek için neyi bekliyor. Daha medet mi umuyor Rumlardan? Yoksa siyaset böyle yapılır, diplomasi bu mu? Diyeceksiniz????? Sn Eroğlu'nun dünkü açıklamalarını basından alıp okumasını şiddetle tavsiye ediyorum kendisine. Bu halka çıkıp somut bir yol gösterecek vizyon ve ekibiniz yok mu sizin? Bir gün öyle bir gün böyle açıklama yapıyorsunuz. Yeni bir B planı üzerine konsantre olduğunuzu, sizi ve bu halkı istemeyen Hristofyas'la görüşmekten vazgeçeceğinize ilişkin sinyaller alıyor ve destek veriyoruz size. Sonrasında görüşmeleri askıya alamayız deyip çark ediyorsunuz.

Siyaset gereği bazen Denktaşlaşmak gerekiyor Sn Başkan.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları