Boynu bükük durmamak için

Yayın Tarihi: 26/04/12 08:37
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Gündem konusu oldu çıktı bu özelleştirme. Konuşacak başka konumu yok diyeceksiniz; var tabii ama onların sırası gelmedi daha. Özelleştirme genelde karda olan ve getirisi yüksek olan kurumlara yapılır. Yani arabanızın modeli eskimeden satarsınız ki para yapsın. Bakanlar kurulu ETİ'nin özelleştirilmesine karar verdi. Bana göre doğru bir karar. Yanlış bilmiyorsam ETİ ÖRP zamanında teslim edildiğinde karda olan artıya geçmiş bir kurumdu. Durumu da hala öyle. İşte durumu iyi olan bir kurumu niye özelleştiriyorsunuz demek yerine iyi paraya özelleştirdiniz diğer artıları ne diye bakmak lazım.

ETİ'nin yani karda olan bir kurumun özelleştirilmesi aslında pek alışık olduğumuz bir durum değil. Genelde batmış kurumları satalım da kurtulalım mantığı hakimdir hep. Örneğin KIB-TEK! Gerçi hükümet özerkleştirme çalışmaları devam ediyor dese de bu işin sonu özelleştirmeye varacak gibime geliyor. Taşı toprağı satın demiyorum ama Devlet yük atmalı derseniz kesinlikle evet.

Yönetemiyorsanız erken seçime gidin demek işin kolay tarafı bu kurumlar içinden çıkılmaz hale gelmişse bugüne kadarki süreçte tüm hükümetlerin suçu var. Zamanında herkes iş ambarı olarak kullanmış bu kurumları; o zaman iyiydi de şimdi yapı paydos deyince kötü olmamalı kimse. Herkes ölünceye kadar evli kalacağını sanarak evlenir ama genelde öyle olmaz.

Bir de özelleştirme monopolü yani tekelleşmeyi getirir diyenler var. Evet bu önemli bir tehlike ama buna alışık değilmiyiz? Yani 20 yıl önce köylerde bir bakkal vardı istediği gibi kazıklamaz mıydı bizi? Ya da Lefkoşa da iki büyük market vardı ne getirirlerse onu almaz mıydık?

Tabii ki aynısı olsun demiyorum ama makinası vurmuş arabaya ağlamak yerine satacaksın gidecek. Ya da makine vurmaması için iyi bakacaksın ama bizim ruhumuzda kurumlarımzıı ayakta tutma hevesi yok. Kıbrıs Türkü 1974'ten sonra hep yoğucu mentaliteyle hem günün karı mentalitesiyle yaşadı. Eee şimdi de battı ama satmaylım kahpe hükümet… Yok öyle bir şey. Devlet yük atacak ki doğrulabilsin. "mücadele birlik dayanışma ve hükümet istifa" nağraları atacak sendikalar ama başkanları işe gitmeden mesai yazacak. Gerçekeleri de yazınca ben kötü olacağım öyle mi? Hade kardeşim işinize bakın demezler mi adama?

ETİ'nin özelleştirilmesi yerinde olmuş. umarım çalışanların hakları garantiye alınıp birçok kurum özelleştirilir de artık boynu bükük durmayız.

******************

YDÜ'YÜ ÖRNEK ALIN

Suat Günsel'in her yaptığı işin altına insan gözü kapalı imzasını atar. Ben atarım. Suat hoca bu ülke için duyduğu heyecanı kendi ekibine öyle bir aşılamış ki artık tüm yönetici kadrosu da aynı heyecan ve hırsla çalışıyor. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi bünyesinde dünya çapında branşının otoritesi 8'i Profesör 12 kişilik ekibin görev yapacağı, KKTC'de yaşayanlara 7 gün 24 saat kesintisiz olarak hizmet verecek Kalp Merkezi 2 yıl süren hazırlıkların ardından tamamlanarak hizmete başladı. Eskiden insanlar Devlet hastanesinin acilinde ölürdü şimdi başı ağrıdı mı doğru YDÜ Hastanesine koşuyor. Peki neden? güvenilir olduğu için. Güven verdiği için, ben YDÜ hastanesine gidersem iyi olacağım imajını hissetirdiği için. Bunlar çok önemli. Suat hoca yaparsa işte böyle yapar; artık ne Ruma muhtaç olmak var ne de Türkiye yollarına düşmek.

*************

MÜFTÜYÜ DİNLEYİNCE MORALİM DÜZELDİ

Dinişleri Başkanı Talip Atalay ile dün birlikte çay içtik. Uzun uzadıya bir sohbetimiz oldu. Herşeyden önce yorgun olduğunu gözlemledim ve tatile çıkmasını salık verdim kendisine; "çok işimiz var mümkün değil" dedi ve başladı anlatmaya. Şu sıralar heyecanı büyük. KKTC'deki İmam yapısını değiştirme konusunda son derece niyetli. Nasıl ve neden diye sordum. Açıkçası camilerin birçoğundaki imamların iyi bir eğitime sahip olmadığını hepimiz biliyoruz. "Bu proje büyük destek gördü Gökhan bey" dedi ve başlattı anlatmaya; " imamın görevi yalnızca namaz kıldırmak değil. Bir imamı bir köyün camisinde görevlendiriyorsunuz ve bir ömür boyu o köyün inasanına hizmet veriyor. Kolay bir olay değil. Ayrıca biz Din işleri başkanlığı olarak imamların artık en az imam hatip mezunu ve mümkünse ilahiyat mezunu olmasını istiyoruz. Bu potansiyel KKTC'de var. 30 civarında gencimizden başvuru aldık bu yönde. İmam olmak için yanıp tutuşan 30 civarında genç. Türkiye Diyanet işlerinin de desteğini alıverdik hemen. Artık imamlarımız imam hatip mezunu ya da ilahiyat mezunu olacak ve Türkiye'de 9 ay çok ciddi bir eğitim alacak göreve başlamadan. Psikoloji, sosyolaji gibi toplum bilimlerini de öğrenecek. İmamlık sadece Kuran öğrenmekle olmuyor. Ramazandan sonra bu gençlerimizi Türkiyeye göndermeyi planlıyoruz. 9 aylık bir eğitimden sonra da görevlendirmeyi planlıyoruz. Hem Başbakanımız İrsen Küçük hem de Yönetim kurulumuz bu olayın arkasında ve destek veriyorlar. Bu durumda bizi çok mutlu ediyor. Dini sevdiren, halkı doğru şekilde bilgilendiren ve İslamiyeti en doğru şekilde aktaracak İmamlar yetiştirmek istiyoruz. Bu bizim için çok önemli bir olay" dedi.

Anladım ki Talip hoca birçok camideki cemaata nasıl davranacağını bilmeyen imamlardan camileri arındıracak. Şaka bir konu değil. Dini sevdirend e nefret de ettiren imamlardır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.