İlçe başkanları açıkladı, ya bakanlar?

Şu kurultay meselesini bugünlerde oldukça fazla işleyeceğiz. Yapacak bir şey yok. Malzeme bol bu konularla ilgili. UBP İlçe Başkanlarının hepsi Başbakan İrsen Küçük'e parti içi muhalefet konusunda tam destek olduklarını yazılı imzalı bir mektupla açıkladılar. Gazimağusa İlçe Başkanı Dr Ahmet Eti de dün bir yazılı açıklama yaptı ve İrsen Küçük'e tam destek belirtti.

Bazı gazetelerde ilçe başkanlarının da adı geçiyor ve Cumhurbaşkanı Eroğlu ile görüştükleri ve talimat aldıkları iddia ediliyor. Ben inanmıyorum bu tür şeylere. Adamlar yazılı imzalı açıklama yaptılar ve basına fotoğraf çekip dağıttılar. Daha ne yapsınlar? Tüm ilçe başkanlarının gerçek duruş ve düşüncelerini bilen biri olarak, Kurultay sürecinde Başbakan İrsen Küçük'ün yanında yer alacaklar diye düşünüyorum. Tabii siyaset bu. Ne olacağını hiçbirimiz bilemeyiz. Bazı ilçe başkanlarının bazı aday adayları tarafından aranıp destek konusunda sorgulandıkları net bir şekilde bilgimde, yine bazı siyasilerinde aranıp görüşüldüğünü de biliyorum. Ama günün sonunda ne yazarsak yazalım adaylar henüz netleşmedi.

BAKANLARIN DURUŞU NE OLACAK?

Şimdi hangi bakana sorarsanız sorun size Başbakan İrsen Küçük'ün yanındayım diyecektir. Bunu ben sorduğumda gerçek düşüncelerini bana aktarıyorlar, zaten gerçek değilse söyledikleri peşi sıra yaptıkları temasları hatırlatıyorum kendilerine. Ama şunu da açık yüreklilikle söylemek gerekirse kabine tam anlamıyla olması gereken yerde değil bana göre. Bu benim görüşüm yazmaktan da çekinmem. UBP ilçe başkanlarının Başbakan İrsen Küçük'ün tam anlamıyla yanında oldukşlarını açıklamalarının ardından açıkçası ben kabinedeki tüm bakanların net bir duruş sergileyip Başbakan İrsen Küçük'e desteklerinin ne olduğunu açıklamalarını beklerdim, hala da beklerim.

UBP BİRLİK OLDUĞUNU GÖSTEREBİLMELİ

Diyeceksiniz ki bir Başbakanın bakanları yanında olmasın olur mu yahu? Mutlaka yanındadır da bunun ayan beyan ifade edilmesinde ne sakınca var ki? Hani ben canım kadar sevdiğim Bakan Kaşif'e aday mısınız diye sorduğumda O "hayır değilim, evet adayım demiyorsa" bunu tartışmak zorunda kalırız biz gazeteciler de. Yoksa Sn Kaşif bu Hükümet için önemli ve kıymetli bir siyasetçidir bence ve ben bunu tartışmamayı yeğlerdim ama tartışıyoruz işte.

*************

GÜLER, TÜRK DÜNYASI FAHRİ ELÇİSİ GİBİ

Geçtiğimiz gün DAÜ'de gerçekleşen bir sempozyumda Azeri vekiller ile Cumhurbaşkanı Eroğlu arasında yaşanan gerginlikle ilgili bir yazmış, Azerbaycan Hükümetini sert bir dille eleştirmiştim. Cumhurbaşkanı Eroğlu benim yazımı değil de hafta sonu bir gazetede çıkan bu tür bir haberi önceki gün yalanladı. Konuyu araştırdım bir üst düzey DAÜ yetkilisiyle görüştüm. Yapılan konuşmalara baktığınızda, evet mini bir kriz yaşandı Azeri vekiller ile Sn Eroğlu arasında. Bu doğru. Her ne kadar Sn Eroğlu bunu inkar etse de siyasi bir manevra olarak değerlendiriyorum Sn Eroğlu'nun bu açıklamasını. Hani ayıp olmasın diye Sn Başkan olayı büyütmemiş olabilir. Geçtiğimiz gün Meclis Özel kalem müdürü sevgili dostum Gökhan Güler'le birlikteydik. Yazıp Azeri öğrencileri yaralamış olacak ki Azeri vekil Ahmediova'nın danışmanı ile bir azeri üniversite öğrencisi de oradaydı. Gökhan bu tür bir görüşme ayarladı. Gökhan Güler Türk dünyası fahri elçisi gibi; ne zaman ofisine gelsem Azerbaycan'dan, kırgızistan'dan, kazakistan'dan , türkmenistan'dan, gagavuz türklerinden yada balkanlar'dan kosova'dan, makedonyadan ve daha pek çok Türklerin yaşadığı Cumhuriyetler ve topluluklardan öğrencilere, sivil toplum yöneticilerine, basın çalışanlarına, bürokrat yada siyasilere rastlamak mümkün... çok yoğun yorucu bir tempoda çalışmasına rağmen zaman yaratıp bu kişilerle ilgilenmesi, onlara yardımcı olması ülkemiz için çok güzel takdir edilmesi gerekli bir durum bence... KKTC Azerbaycan Kültür Merkezi yönetiminde aktif. Oturup uzun uzun konuştuk ve Azerbaycan Hükümeti'nin KKTC'ye şu anki bakışının son derece iyi ve yapıcı noktada olduğunu bana anlattılar.

************

IŞILAY ARKAN'I SUÇLAMAKLA BİR YERE VARILAMAYACAĞI ORTAYA ÇIKTI

Vakıflar Yönetim Kurulu Başkanı Işılay Arkan'a yönelik yaklaşık bir aydır yıpratma politikası sürdürülüyordu bu en azından dün son buldu. Sendikalar ile Hükümet arasında karşılıklı sağduyu sahip çıktı ve uzlaşıldı. Buna sevindim. Ama şu dipnotu da yazmadan geçemeyceğim. Işılay Arkan gibi Kıbrısta islamı alanda efsane olmuş birini isteyen istediği kadar uğraşsın yıpratamaz. Işılay hocanın hem Hükümetle hem de Türkiye ile bağları inanılmaz güçlüdür. Bunu bukadarıyla bırakıyorum. Bazı din görevlilerinin Başbakan İrsen Küçük ile ilgili hoş olmayan sözler sarfettiği ve bu kişilerin ses kayıtlarının olduğunu işitiyorum. Elime ulaşırsa paşa paşa yayınlar başınızı yakarım haberiniz olsun. İmamsanız imamlığınızı yapın. Din işleri Başkanı Sn Talip Atalay da kendisine bağlı ağzı dili bozuk bu imamları tespit edip kapının önüne koymalı.