UBP'de bir Miroğlu vakası daha yaşanmasın

Kimsenin sağlığı üzerinden lafazanlık yapacak halimiz yok. Sağlık Bakanı Ahmet Kaşif'in kalp rahatsızlığı geçirdiğini birçok insan gibi bende gece öğrendim. Öğrendiğime göre bir süre gizlendi bu rahatsızlık ama netice itibarıyla duyuldu. Öncelikle Bakan Kaşif'e geçmiş olsun diyorum. Kolay bir stres değil son günlerde yaşadığı ve ne yazık ki bundan sonrası da kolay olmayacak.

Bakan Kaşif'in yaşadığı rahatsızlığın adı "koroner yetmezlik ve ritim bozukluğu". Türkiye'de oldukça ünlü sağlık sitelerinden biri olan VİVA BEYİN VE KALP SAĞLIĞI' na bu konu başlığını taşıdım; çok kısa olarak sorunun tanımını veriyorum "Koroner kalp hastalığı, koroner yetmezlik ve koroner kalp hastalığı deyimleri de koroner arter hastalığı yerine kullanılan benzer terimlerdir. Koroner arter hastalığı erişkinlerde en çok ölüme neden olan hastalıklar arasında birinci sıradadır".

Bu paragraftan da anlaşılacağı gibi Allah gecinden versin ancak Bakan Kaşif'in sağlık durumu öyle şakaya alınacak bir durum değil. Zaten hafif bir durum olsaydı ileri tetkik için apar topar Türkiye'nin yolunu tutmazdı. Umarım bir an önce iyileşir ve Kurultay yarışına geri döner. Herkesin merak ettiği soru aslında bu. Bakan Kaşif kurultay yarışına devam eder mi? Sağlığı ve yaşayacağı yüksek stresli dönemi kaldırabilir mi bünyesi?

Bana göre bu sorunun cevabı hayır. Hali hazırda kurultay yarışına oldukça erken girildi yani adaylıklar hayli erken açıklandı ve buna bağlı olarak yarış erken kızıştı. Erken kızışan yarış için de kılıçlar erken çekildi ve her iki taraf ataklara başladı.

Başbakan İrsen Küçük siyaseti oldukça iyi yapan, siyasi koşulları nasıl kullanacağını bilen sayısı az kalmış siyasetçilerdendir. Bu nedenle kurultay yarışına başlarken bence hayli önde başladı. Dünkü yazımda da ifade ettim; Başbakan İrsen Küçük'ü hafta sonu birlikte olduğumuz bir etkinlikte hayli rahat görmüştüm. Kurultayın sonucu sanki yüzüne yansımış gibiydi.

Yine söylüyorum neden rahat olmasın? Rahat olmaması için bana tek bir neden gösterin. Kurultay daha başlar başlamaz İrsen bey hayli önde başladı. Belediye başkanlarının desteğinden tutunda parti içinde güçlü vekil ve bakanların tam desteğini yarış başlar başlamaz almış durumda. Buna kelime anlamıyla Güzelyurt, Girne ve Lefkoşa ilçelerinin de tam desteği eklenmiş bulunuyor .

Sadece bu yazdıklarımı düşündüğünüzde İrsen beyin ne kadar önde olduğunu ve bu nedenle Kurultay sürecini rahat yaşadığını anlayabilirsiniz.

KAŞİF KALP YETMEZLİĞİ İLE KARŞI KARŞIYA

Bakan Ahmet kaşif'in yaşadığı rahatsızlığı doğru tanımlamak lazım, koroner yetmezliği derken burada anlatılmak istenen Kalp yetmezliğidir. Yoğun stres altında 4 ay geçirecek olan Bakan Kaşif'in kalbi böyle bir dönemi katiyen atlatamaz. Acı cümleler kullanıyorum ama UBP'nin bir Salih Miroğlu vakası yaşadığını kimse unutmasın, hatırlayacağınız gibi UBP'nin yıllar önceki kurultayında Sn Salih Miroğlu adaydı ve ciddi kalp rahatsızlığı olduğu biliniyordu. Buna rağmen Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun da isteği üzerine adaylığını koymuş ve bir Mağusa gezisinde rahatsızlanarak hayatını kaybetmişti.

Miroğlu'nun sağlığı kesinlikle o dönemki Kurultayı omuzlayacak durumda değildi. Sonraları öğrendiğime göre devam etmesi için sürekli motive edilmişti. Keşke yaşasaydı ve devam etseydi. Ama kalbi buna izin vermedi. İşte Ahmet Kaşif'in sağlık durumu da bu kadar kritik olmamakla beraber buna benzer bir durumla karşı karşıya.

Bu nedenle Kaşif sağlığına çok dikkat etmeli. Kurultay mı önemli yoksa sağlığı mı?

MUHALEFET KENDİNİ ERKEN SEÇİME HAZIRLIYOR

Öte yandan Muhalefet partilerinin olası bir erken seçim için kolları sıvadığını hepimiz biliyoruz. Unutmamak gerekir ki erken seçim olgusu hem halkın zihnine hem de gündeme yerleşmiştir. Tabii Hükümet şu an ülke sorunlarıyla uğraşırken UBP de bir yandan kurultaya hazırlanıyor. UBP'nin içindeki bazı dinamiklerin anlamadığı tek nokta şu; kurultay süreci çok iyi yönetilmeli ve atlatılmalı. Ülkede erken seçim dahi olsa bir şeyi değiştirmez. Çünkü geçmiş dönemde iktidar olan partilerin ülkeyi anlattıkları ya da iddia ettikleri gibi değiştiremediklerini de hep beraber gördük.

Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmakta var.