Keşke DP'ye inanabilsem

Eğer bir parti iktidar olup da bu ülkeyi yönetmeye adaysa ilk önce halka ekonomik kurtuluşun çarelerini ve yollarını anlatmalıdır. Halka yapamayacağı şeyleri vadeden siyasetçiler olmadı mı? Tabii ki oldu. Örneğin Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu. Formül cebimde deyip de sendikalara imza verip kandıran bir parti genel başkanı olur mu hiç? Sn Eroğlu, UBP Genel Başkanı iken iktidar olabilmek için bu sözleri verdi ve Başbakan oldu. Sonra da attığı imzayı dahi unuttu.

Günün sonunda UBP'nin imajını ve prestijini sözünü tutmayan Parti başkanı olarak tarihe yazdırdı. Sonra ne yaptı Sn Eroğlu; KTHY'nin batırılmasının ardından tüm çalışanları sokağa atıp adeta insanlık dramı yarattı. Peki sonra ne oldu? Sn Eroğlu'nun hataları peşi sıra geldi ve bu hatalardan kurtulmak için Cumhurbaşkanı olmak istedi. Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş kol kanat gerdi Sn Eroğlu'na. Kayıtsız şartsız Eroğlu'na destek ne demek Allah aşkına? Son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde DP'nin sloganı buydu.

DP içindeki tüm dengeleri altüst edip tanımayan Serdar Başkanımız Sn Eroğlu'nu bu ülkeye Cumhurbaşkanı yaptı. Evet. Eroğlu'nu bu ülkeye cumhurbaşkanı yapan Demokrat Parti'dir. Gördüğünüz gibi memleketin siyasi geleceği güllük gülistanlık oldu. Müzakereleri bir kenara bırakın KKTC'yi tanıtma noktasında sıfır hareket sarfeden bir Cumhurbaşkanımız var.DP'nin içinden bir danışman almaya bile tenezzül etmeyen bir cumhurbaşkanı. Ama destek koşulsuzdu zaten. Talat olsa böyle mi olurdu? Asla!

Sözde çarpraz oy uğruna DP böyle bir tavır aldı. Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde DP Genel Başkanı Serdar Denktaş'ın almış olduğu kararlar partiyi kapatma noktasına getirdi. Ben o günlerde oralardaydım. Koca partinin nasıl kaybolup gittiğine kendim şahidim.

DP KÜÇÜK BİR PARTİ Mİ?

Demokrat Parti'nin bugün yüksek bir oy oranı olmayabilir ama her ne pahasına olursa olsun Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi adayını çıkarıp demokrasideki yerini almalıydı. Bunun yerine "koşulsuz destek" kampanyası yürütüldü. Bir parti ancak kendini bu kadar aciz duruma düşürebilir.

Halbuki tüm kadrolarıyla çok değerli insanları içinde barındıran, tabanı son derece etkili olabilecek bir partidir Demokrat Parti. Hiç kimsenin küçümsememesi, dışlamaması, dışlayamayacağı gücü olan bir partidir. Gelin görün ki olmayacak hatalarla son beş yıldır ordan oraya sürüklendi durdu.

Serdar başkan bana çok kızıyor tahmin ediyorum ama bu onun başarısızlıkları ve o mutsuz olsa da bunlar yazılıp, çizilecek.

KEŞKE DP'YE İNANABİLSEM

Yazının başlığı bu. Keşke DP'ye inanabilsem. Aylardır yayınlanan basın bildirileri, sorunlara ışık tutma çabaları geçtiğimiz hafta düzenlenen baştan sona hatalarla dolu bir mitingle berhava oldu gitti. Umarım Serdar başkan bu mitingten çıkarması gereken dersleri çıkarmıştır. "açıkçası ben inanmıyorum".

Dün bir basın açıklaması yapıldı ve Ercan'ın özelleştirilmesine karşı çıktığını beyan etti Demokrat Parti. Açıklamanın içerisinde şartnamede yer alan yanlışlıklar sıralandı. Şartname de yanlışlıklar varsa muhalefetteki bir partinin bu yanlışları halkın önüne koyması ve Hükümeti tenkit etmesi son derece muteber ve güzel bir olaydır. Serdar başkan dünkü açıklamasında bunu yaptı. Bunu anlıyorum.

Ancak ! Ercan'ın özelleştirilmesine karşı çıkmak ne demek? Küçük bir ülke o nedenle olmaz diyor Serdar başkan. Mantık hiç değişmemiş dediğim de kötü çocuk oluyorum. DP sağ ve liberal bir parti. En azından ben öyle biliyorum. Ercan özelleştirilsin ama doğru özelleştirilsin dese "adam haklı yahu" deyceğim. Ama Ercan özelleştirilmesin biz küçük ülkeyiz, şu oluruz bu oluruz demek çağın gerisinde kalmaktan öte bir tutum değil.

Yani şimdiiii. DP hükümet ortağı olsa bu işe hayır der hükümeti bozar mıydı? Yapar mıydı Serdar başkanım bu işi? Sizce sevgili okurlar?!!!!

Eğer muhalefet yapacaksanız mantıklı ve tutarlı şekilde yapın.kendi kendinize ters düşerek değil. Dünyanın her yerinde limanlar özelleştirilir, yenilenir. Devlete ait kurumların hiçbirinin istenilen modernliği yakaladığı görülmemiştir.

Sonra DP'nin var mı bir ekonomi bildirgesi? Var mı ekonomiyle ilgili vizyonunuz? Varsa çıkıp anlatsanıza bu halk öğrensin hani birinci parti çıktığınızda ne yapacaksınız?

Yoksa Eroğlu gibi formülü siz de mi cebinizde saklıyorsunuz Sn Denktaş?

Keşke DP'ye inanabilsem derken siyasete sanki de yeni başlamış bir parti başkanının yapabileceği hataları yapan bir genel başkanın arkasına bu halk nasıl sürüklenip gidecek diye düşündüğümdendir? İşte yeni Serdar Denktaş ve yeni DP diye düşünürken "işte serdar Denktaşlar" diye haykıran bir genel başkanın oysa hiç değişmediğini gördüğümdendir.

Ve ne yazık ki iktidar olunduğu halde ne yapacağını halkına hala söylememiş ama erken seçim çağıran bir genel başkanın samimiyetsiz olduğudur.

Mesele öyle görüyorum ki ülkeyi yönetmek değil. UBP gibi CTP gibi Hükümet olmaktır.

*************

İŞCAN'DAN ÖNEMLİ ADIM

Atatürkçü yaşam derneği Başkanı Ahmet İşcan, Fenerbahçe'nin hafta sonu Rum tarafında oynayacağı maçı Türkiye Başbakanı Sn Erdoğan'ın gündemine taşıdı. Hiçbir siyasi parti bu durumu önemsemez ve görmezden gelirken Ahmet İşcan, Sn Erdoğan'a "yardım edin" mektubu gönderdi. İşte sivil toplum örgütü hassasiyeti böyle olur. Mektubunu okudum İşcan'ın. Kıbrısın gerçeklerine dikkat çekerek çok önemli mesajlar vermiş. Duyduğuma göre Sn Erdoğan bu mektubu alır almaz bazı talimatlar vermiş. Ankara'da bir hayli hareketliliğe neden olmuşsunuz.

***********

GÖKÇEBEL'DEN ATASAYAN'A DESTEK

Böyle bir şeyin olabileceğine inanıyor musunuz? KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel'in yeni Eğitim bakanı Atasayan'a destek vermesi mümkün değil. Bunu hepimiz biliyoruz. Yani Gökçebel yapı itibarıyla muhalif biri. Uzlaşmazlığın ötesinde uzlaşmaz olmak bizim ülkede sendikacılığın temel ilkeleri arasındadır. Ama bu fotoğrafı görünce ister istemez aklıma yazıya böyle bir başlık koymak geldi. Baksanıza Gökçebel, Atasayan'ın bakan olmasından ne kadar da mutlu görünüyor. Bir ara kahve içmeye davet edin beni de "tetikçi gazetecilik" hakkında size biraz bilgi vereyim, sendikal hayatınızda kullanırsınız!