Ekonomik program ve "biz size para yolluyoruz"

Yayın Tarihi: 20/09/12 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Türkiye ile KKTC arasındaki ekonomik işbirliğinin her geçen gün daha iyiye gittiğini hepimiz biliyoruz. Bu cümleye "e hani ortalık hiç ucuzlamadı, pahalılık aldı yürüdü" demeyin çünkü o farklı bir konu. Ekonomi ve Enerji bakanı Sunat Atun'un Beşir Atalay'la görüşmesi vardı. Faydalı geçtiğini tahmin ediyorum. Önümüzdeki yılların ekonomi stratejisi çiziliyor.

Bilmeyenler için not düşeyim; KKTC Devleti olarak kendi giderlerimizin % 70'ni karşılayabiliyoruz. Yani Türkiye veriyor da biz geçiniyoruz diye bir olay yok. Zaman zaman bazı sahte sol grupcuklar bunu böyle yansıtıyorlar ve toplum üzerinde Türkiye düşmanlığı yapıyorlar. Haa Türkiye'nin KKTC üzerindeki bazı politikaları yanlış değil mi? Evet yanlış. Ama bu yanlışlıklar gerçeğe dayalı yanlışlar. Örneğin Rumlarla sınayi alanda olan müthiş ticari ilişkileri. Örnek İzmir Ticaret Odası….. Bu tür ilişkilere çok canım sıkılsa da kızamıyorum çünkü bunlar dünyanın gerçeği. "Kıbrıs cumhuriyeti" ve Türkiye birer dünya devleti; tabii ki ticari alverler olacak. Ama işte insan ya biz diye soruyor? İşte ya biz diye sormamalıyız. Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun önemsemediği ve ötelediği şu Kıbrıs sorunu çözülse Kuzey Kıbrıs ekonomisi yol katedecek.

Kıbrıs'taki yoğun işlerime bir ara verip birkaç günlüğüne İstanbul'a geldim soluklanmak için. İstanbul arap turistlerin istilasında, öncelikle bunu söyleyim. Restoran önlerindeki garsonların hepsi beni arap sandı ve Arapça restorana davet etti."neyim Araplara benziyorsa?", İstanbul adına güzel bir gelişme çünkü gelen arap turistlerin çoğu zengin insanlar. Arkadaşlarla bir şeyler yemek için bir restorana girdik, şivemizden Kıbrıslı olduğumuzu hemen anladı garsonlar ve 3 cümlelik diyolag geçti aramızda "Kıbrıslısınız sanırım, Kıbrıs nasıl, pahalıymış, yahu o kadar para veriyoruz size yine mi pahalı? Rauf denktaş nasıl?"..

Adamı baş baş yıkayacaktım ama son sorusundan Kıbrıs'tan haberi olmadığını anladım. Adamın Kurucu Cumhurbaşkanımızın vefatından haberi dahi yok. Kıbrısla olan bağı da kulaktan dolma bilgiler. Bu nedenle adama sakince Kıbrıstaki durumu izah ettim.

Türkiye ile KKTC arasındaki ekonomik ilişkilerden benim bir rahatsızlığım yok. Olması gerektiği gibi gidiyor. Tek üzüldüğüm Türkiye ile ticari ilişkilerimizin zenginleşmemesi. KKTC olarak üretebilmeli ve kayıtsız şartsız Türkiye'ye satabilmeliyiz ürettiklerimizi. Başka türlü KKTC hayatta kalkınmaz.

"TÜRKİYE SİZE BAKIYOR"

Türkiye buraya aktardığı yardımları azaltmalı ve ticaretin önünü açmalı.ama asıl sorun başka. Türkiye halkı Kıbrıslı Türkleri ne gerektiği gibi tanıyor ne de doğru fikirlere sahip. Korkunç bir algı yanılgısı var. "Türkiye size bakıyor" algısı. Bu çok tehlikeli bir algı çünkü söylemin ardında aşağılama olgusu oluşuyor. Bir ara KKTC'yi Türkiye'de tanıtmak için kampanyalar olmuştu; çok para gerektiği için vazgeçildi sanırım.

"Türkiye, KKTC'ye kalkınması ve ayakta durması için yardım ediyor"; DOĞRU ALGI BU OLMALI. İki ülke arasındaki algılama değişmezse zamanla her iki halk arasındaki uçurum büyür ve soğukluk olur. Hali hazırda zaten gereksiz bir soğukluk var.

Umarım yetkili ilgililer bu tür yanlış algıların ortadan kalkması için en erken zamanda bir proje geliştirir. Şu sıralar Kıbrıslı Türklerde yaşama dair inanılmaz bir vazgeçiş var, kopma var, motivasyon bozukluğu var. İntiharları zaten izliyoruz. Bunların asıl nedeni ekonomik. Geliştirilecek sosyal bir projeyle insanımızı hayata döndürmeliyiz.

Zaten bir avuç kaldık.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları