Downer de Eroğlu'na benzedi

BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer, Güney Kıbrıs'ta şubat ayında yapılacak seçimlerin ardından Kıbrıs'taki çözüm sürecinin hızlanabileceğini açıkladı. bizde eskiler derki "kandır çocuğu da taksim istesin". Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile dün görüşmesi vardı Downer'in. Bu görüşmeden önce yanılmıyorsam Sn Eroğlu'nun dün ya da evvelki gün tam anlamıyla buna benzer bir açıklaması vardı.

Süreci iyi takip eden biri olarak hem Eroğlu'nun hem de Downer'in ne kadar sallama ve iş ola açıklamalar yaptığını anlarsınız. Biraz geçmişe gidelim bu yazdıklarımı daha iyi anlayabilmek için. Müzakere sürecine ara vermeden önce Downer her şeyin iyi gittiğini her fırsatta söyleyip durdu. Sonra liderlere yüklenemeye başladı ve baktı iş sarpa sarıyor her iki taraf da suçlu dedi ve breaktime verildi.

Hakikaten Kıbrıs konusuyla uğraşan her tarafın "rum tarafı hariç" bu süreci iş ola götürdüğü izlenimine kapılıyoruz. Yani salla külahı ye pilavı gibi durum var ortada. Yaz bitti kış geldi, Rum tarafında seçim var, seçimlerden kim galip çıkarsa çıksın Rum tarafında bir şey değişeceğine mi inanıyorsunuz?

Downer tarafların nabızını tutuyor güya. Allah aşkına bir bakın "Downer, BM temsilcilerinin teknik komitelerin iyi çalıştığı konusunda bilgi verdiğini söyleyerek, Rum başkanlık seçimlerinin ardından görüşme sürecinin yeniden hareketlenebileceğini kaydeden Downer, bundan önce hareketliliğin mümkün görülmediğini vurguladı. Downer, seçimin büyük ihtimalle iki aşamalı olacağına da dikkat çekti".

Saçma ve klasik bir açıklama. Komiteler madem bu kadar iyi çalışıyordu neden bugüne kadar önemli bir yol kat edilmedi?

Hani her iki tarafı suçlu ilan etmişti downer? Diyelim ki Hristofyas aday olmayacak "ki ben buna inanmıyorum" ve Anastasişades seçimi kazanacak, ne değişecek görüşme sürecinde? Rumların Kıbrıs konusuyla ilgili politikalarının liderlere bağlı değişmediğini ve bunun farklı merkezlerce şekillendirildiğini bilmeyen mi var şimdi?

Yani siz gerçekten Rumları köşeye sıkıştırıp bir antlaşma metni imzalatacağınızı mı sanıyorsunuz? Yok efendim "Rum tarafı battı, ekonomik zorluk içindeler o nedenle elleri mahkum" hadi canım sizde.

Adamın ekonomisi kötü diye bir de elindeki pastaya bizi mi ortak edecek? Mal mülk başlı başına bir dert zaten.

Kıbrıs Türk halkının ciddi bir çözüme ihtiyacı var. Bu kaçınılmaz bir gerçek. Ama Rumlarla ama rumlarsız. Türk tarafı olarak farklı bir yol arama derdine düşeceğimize papağan gibi aynı şeyler tekrarlanıyor. Hal böyle de olunca müzakere sürecini kimsenin takmadığını anlıyorsunuz.

Ben en gerçekçi rum tarafını buluyorum. Adamlar ne istediğini iyi biliyor. Ya tüm Kıbrıs ya da böyle devam. Onlar bundan yıllardır şaşmadı. Bir de bize bakın. Ne istediğimiz kattiyyen belli değil. Eroğlu'nun çözüm isteksizliği yalnızca Kıbrıs konusuyla alakadar değil, hiçbir ülkeyle ilişki kurulmasını istemiyor.

Öyle işte gün geçsin devran dönsün. Yalansa biri çıksın ve müzakere süreci dışında hangi ülkelerle şu ilişkilerimizi geliştirdik desin. Bakınız davet ediyorum. Çıksın Cumhurbaşkanlığından bir yetkili ve "evet müzakere süreciyle ilgileniyoruz ama falanca ülkelerle de şu kadar görüşme yaptık, ilişkileri güçlendirdik" desin. Yoksa asıl hedefimiz müzakere süreci mi diyecekler?

Eee onda da başarısızsınız ve sürekli topu Rum tarafına atıyorsunuz. KKTC'nin ekonomik anlamda geri kalmasının en büyük nedenlerinden biri tanınmamışlık değil beyler, ülkelerle iyi ilişkilerin kurulamaması. Tüccar kendi ilşki kurarsa malını satıyor yoksa yol gösteren biri yok ya da çok sınırlı.

Cumhurbaşkanımızın son aylarda yaptığı en iyi iş Hükümeti eleştirmek ve tenkit etmek. Güzel, yapsın bun u reisi Cumhurumuz, devletin başı ve hakkı; ülkenin siyasi geleceğine de biraz konsantre olsanız bu işlerin dışında da da yarınımızı görebilsek.

Downer, seçimlerde aday olmayacak Dimitris Hristofyas'ın döneminin şubat sonunda sona ereceğini ve yeni sürecin yeni lidere göre belirleneceğini de ekledi.

*************

SANATÇIYA SAHİP ÇIKMIYORUZ

Filiz Naldöven bu ülkenin en kıymetli şairlerinden biridir. Acil 0 rh pozitif kana ihtiyaç duyulduğunu öğrendim dün. Şair Mehmet Kansu işle en son konuştuğumda Filiz hanımın hem sağlık hem de moral olarak zor günler yaşadığını söylemişti bana. Unuttuk her şeyi, toplum olarak sanata değer vermekten de vazgeçtik. Dünyanın her yerinde devlet sanatçıya destek çıkar ve koruma altına alır. Özellikle ülkeye ciddi hizmetleri geçmiş sanatçılara. "iyi yaşamak hakkımızdır Gökhan teslim olma" diye imzalamıştı bana bir kitabını. Yıllardır programlarımın sonunda kullandığım slogan ona ait. Ülkeye döner dönmez, arayıp ilgileneceğim. Sanat sever dostları Filiz Naldöven'e duyarlılık göstermeye davet ediyorum. Bizim devletin böyle sanatsal konularla işi olmaz çünkü.

****************

ATATÜRK'ÜN EŞYALARI SATILIĞA MI DÜŞTÜ?

Haber ajanslarından dün önemli bir haber düştü. Atatürk'e, Cumhuriyetin kuruluşunu kutlamak için dönemin Arjantin Cumhurbaşkanı tarafından hediye edilmek üzere üretilen tabanca londra'da bir müzayede de satışa konulmuş. Başbakan Erdoğan'dan bu konuyla ilgilenmesini rica ediyorum. Yüce Atatürk'ün özel eşyaları savaş vererek Türkiye'den çıkardığı İngilizlerin evlerini süslemesin. Tayyip beyin geçmişe bir devlet adamı olduğuna inanıyorum.