"Özyiğit için" TDP'nin yükselen imajı

Yayın Tarihi: 19/12/12 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Uzun zamandır sözleşmemize rağmen bir türlü benim fırsat yaratıp kahvesini içmeye gidemediğim TDP Genel Sekreteri Cemal Özyiğit'i ziyarete gittim. TDP benim kökümün olduğu parti, Akıncı'nın TKP'si zamanında aşık olup üyeliğimi yazdırdığım partinin devamı. TDP'yi bir yana ayırırsak bu toplumun geniş bir kesiminin TKP'li olduğunu ve bir dönem TKP'nin üyesi olarak bulunduğunu pek çok siyasetçinin ağzından duyabilirsiniz.

Oldukça sıcak bir şekilde karşılandım TDP'ye gittiğimde. TDP Genel Sekreter Yardımcısı Sami Dayıoğlu ile Lefkoşa İlçe Başkanı Memduh Çeto, meslektaşım Kemal'ın odasında nescafemi ısmarladılar. Daha doğrusu nescafeyi Genel Sekreter Özyiğit önceden ısmarlamış "sen aristokratsın kahve yerine nescafe söylüyorum senin için" diye espriyi patlatmıştı telefonda konuştuğumuzda.

Cemal Özyiğit eski sendikacılardan, hani eski deyince eskir mi insan? Eskimez eskimemeli de, Çakıcı Başkan tutmuş kolundan partiye yeniden kazandırmış. Cemal bey katıksız bir sosyalist. Sosyal demokrat fikri altında oluşan TDP'nin sol kanadını güçlendirmekle meşgul şu sıralar.

TDP'NİN ÇATISI GENİŞLEDİ

TDP'nin geçmiş yıllara oranla dikkate değer bir yükselişi var. Son 1 yıl içinde yapılan tüm anketler TDP'yi % 14-16 arasında gösteriyor. Bu da 7-8 milletvekiline tekabül ediyor. Özyiğit "yaptığım tüm ziyaretler, vatandaşlarla temaslar, konuşmalar şu an ki oyumuzun % 20 ve üzeri olduğu izlenimini bize hissettiriyor" diyor sohbet arasında.

Şu sıralar hem DP'nin hem de TDP'nin üzerinde oynadığı bir oy oranı aslında % 20. Tabii TDP'de büyük değişiklikler yaşanıyor dedim bunu hemen açayım; TDP Sosyal Demokrat çatısı altında Liberal Demokratların hızla çoğaldığı ama öte yandan Sol görüşlü partililerin de artış gösterdiği bir parti konumuna geldi. Cemal beye göre "Sol görüşe ciddi bir kayma ve artışımız var, Liberaller daha az bence" diyor, bunu biraz da kendisi sosyalist olduğu için söylüyor gibi geldi bana ama bir gerçek var ki TDP'de çok iyi bir denge oturmuş.

CTP'DEN ÖNEMLİ BİR KOPUŞ VAR

Başkan Çakıcı uzun yıllar TKP-TDP çatısı altına gelmeyen Türkiye kökenli seçmenin hayranlığını kazanırken, Genel Sekreter Özyiğit ise sol kökenli, CTP'den pişmanlık duyup kaçan birçok seçmenin adresi haline getirebilmişler partiyi. Cemal beye göre CTP'den çeşitli nedenlerle uzaklaşan sol kökenli pek çok seçmenin de TDP'ye artan ilgisi bulunuyor.

TDP'nin oy oranının hızlı artışının bence asıl nedeni bu. Her ne kadar Cemal Özyiğit'e göre ülke sorunlarına doğru tahlil yaptıklarından ötürü bir artış kazandıklarını ifade etse de, asıl ivme seçmenin üzerine yapılan doğru analizden kaynaklanıyor bence.

DP NEDEN TDP'DEN RAHATSIZ ?

Demokrat Parti'nin oy potansiyelinin UBP'den gerçekleşen kopuşlardan sağlandığını ancak son 1 yıldır DP'de anlam veremediğim bir saldırı var TDP'ye karşı diye bir izlenimimi sordum Özyiğit'e. Yaptığı değerlendirme çok ilginç geldi bana.

Özyiğit "Demokrat Parti tepkilerin toplandığı bir partidir. Zaten kuruluşu da bir tepki sonucu olmuştur. Bugüne kadar UBP ya da CTP gibi partilerde barınamayan ve sorun yaşayan insanlar DP'ye katılmışlardır hep. Bu DP'yi büyüten ve yarar sağlayan bir faktör gibi görünse de aslında DP'ye inanılmaz zararlarda vermiştir. Çünkü asıl partisinde sorun yaşayanlar DP'ye katıldıklarında bir süre sonra kendi partilerine geri dönemeye başladılar. TDP kendi sahip olduğu tabanın ötesinde kendi partilerine kırgın olup da TDP'yi seçenek olarak görenlerin de partisi haline geldi. Ve artık bu tür insanlar DP'yi tercih etmiyor. DP'nin TDP'den duyduğu rahatsızlık bundan kaynaklanıyor. Seçmen DP'yi ışık olarak görmediği için gitmemeye başlamıştır" dedi.

Açıkçası hiç bu açıdan bakmamıştım ben olaya. Demokrat Parti'nin ne yazık ki böyle bir makus talihi olduğu gerçek. Giden birçok seçmen ya da siyasetçi bir süre sonra yuvasına geri dönüyor. Tabii bu durum TDP içinde geçerli olacak.

"TALAT ÇARKIN PARÇASI YAPILDI"

Sohbetin sonuna doğru Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile İkinci Cumhurbaşkanı Talat'ın Kıbrıs konusundaki duruşları hakkındaki düşüncesini sordum. " Sn Eroğlu mevcut çarkın bir parçasıdır ve bu çarkın içinde olmayı istedi her zaman. Sn Talat ise bu çarka karşı koyanlardandı ancak sonradan birileri Talat'ı çarkın bir parçası haline getirdi" çok derin bir konu olmasına karşın bir cümleyle de özetlenebilir mi bu soru diye çok düşündüm yazıya başladığımda.

Eroğlu'nun hiçbir zaman KKTC'yi çözüme kavuşturmak gibi ya da çözüm yaratmak gibi bir derdinin olmadığını hepimiz biliyoruz. Ama Sn Talat ile ilgili yalnızca benim değil pek çok sol kökenli bireyin ya da bizzat CTP'linin olumlu izlenimleri olmadığını düşünüyorum. Rum lider Hristofyasın peşinden gidip sonra çelme yemek ve tek suçlu olarak da Hristofyastır deyip işin içinden sıyrılmak biraz ucuz geliyor bana.

Cemal Özyiğit, Toplumcu Demokrasi Partisi'nin sol alanda derinleşmesine ve büyümesine vesile yaratacak bir Genel Sekreter olacak. Siyaset ve bununla beraber yaşam dengeler sanatının icraa edilmesinden başka bir şey değildir sanırım. Umarım TDP toplumu ayakta tutan önemli bir denge unsuru olur.

GÜNÜN SÖZÜ

Okunu hedeften öteye atan okçu, okunu hedefe ulaştıramayan okçudan daha başarılı değildir. (Montaigne)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları