Bürokrat temizliği başlıyor

Başbakan İrsen Küçük'ün bir yerel gazeteye verdiği özel röportajı okudum. Hem de en ince ayrıntısına kadar. Başbakan Küçük yeni dönemde neyi ne şekilde nasıl yapacağını açık bir dille anlatmakta hiç tereddüt etmedi. Sırayla gidecek olursak özellikle Kıbrıs Müzakere süreci konusunda Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun görüşmecilik yetkilerini elinden alıp almama konusuna da açıklık getirdi. Görüşmelerde Rum tarafı görüşme seviyesini dışişleri bakanlığı seviyesine çekerse biz de aynısını uygularız ifadesini kullandı ve ekledi "Cumhurbaşkanımızı karşı tarafın dışişleri bakanıyla denk tutacak halimiz yok, o zaman biz de seviyeyi düşürürüz" dedi ve ortalıkta gezen bazı yanlış anlamalara son verdi. Benim anlamadığım Rum tarafı seviyeyi düşürsün düşürmesin hükümet olarak görüşme sürecinde daha etkin olacaklarını beyan etmesiydi.

BAŞBAKAN "BÜROKRATLAR AZITTI"

İrsen Küçük'ün Başbakan olmasının ardından sadece bazı bürokrat ve bakanlıklarda değişikliğe gitmişti. Sn Eroğlu'ndan emanet aldığı birçok müdür ve müsteşar ile çalışmaya devam etti İrsen bey. Başbakanın burada gözettiği parti bütünlüğüydü. Ancak gelin görün ki kurultay kapıya gelip dayandığında onca uyarıya karşın görevden almadığı müdürler hatta bazı müsteşarlar İrsen beyin aleyhine çalıştı.

Şimdi gelin görün ki müdür ya da müsteşar iseniz siyasi atamasınız ve siyaset yasağı var üstünüzde. Kurultayın özellikle son bir haftasında bazı müdür ve müsteşarlar aleni olarak İrsen Küçük'ün aleyhine çalıştılar. Ahmet Kaşif'in kazanacağına o kadar yürekten inanmıştı ki bu bürokratlar, ya da inandırılmıştı ki gizliden gizliye değil aleni olarak Başbakan İrsen Küçük'e saygısızlık yapmayı tercih ettiler.

İşte İrsen beyin bazı bürokratlar aleyhime çalıştı sözünden de öte azıttılar cümlesini kullanması son derece önemli ve dikkat çekicidir. Azıttılar demek bir insanın kendini kaybetmesi anlamına geliyor.

HÜKÜMET'E İŞ BİLEN SADIK BÜROKRATLAR ŞART

Bir hükümetin başarılı olabilmesi için yalnızca bakanlarının iyi ve çalışkan olması yetmez. Devleti yöneten asıl ekip bürokrat ekibidir. Yani müdürü müsteşarıdır. Eğer bir müdür Başbakan yasalara uygun bir talimat vermesine karşın "ben bunu yapmam, ben Kaşifçiyim istifamı da bakana verdim" diyecek kadar alçalmışsa ve o bakan da hala onu orada tutuyorsa büyük terslik vardır demektir. Sen devletin emrinde olan bir müdürsün irsenci kaşifçi diye bir pozisyonu olamaz kimsenin. Devlet vatandaşa işini yapmakla yükümlüdür. İşte bu hükümetin böyle sakat müdürleri varsa görevden alınması memlekete hizmettir.

PARTİ İÇİ DİSİPLİN

UBP'nin bu saatten sonra en çok ihtiyaç duyduğu şey parti içi disiplindir. İki gündür UBP'nin iki vekili birbirine sataşıyor. Bu bir yere kadar anlaşılır ama bir yerden sonra uyarılır ve disipline verir. Ya da Sn Kaşif "ben % 50 oy aldım" deyip parti başkanı gibi davranmaya kalkarsa ne iç huzur kalır ne muhabbet.

Benim hissiyatım UBP'deki bir sonraki kurultaya kadar huzur bozucu birçok olayın yaşanacağı yaşatılacağı. İşte Başbakan Küçük disiplin kurallarını acımadan çalıştıracak ki iki başlılığa meydan verilmesin.

***

AŞIKOĞLU İLE YOZCU HER AN GÖREVDEN ALINABİLİR

Başbakan İrsen Küçük'ün birçok bakanlık adını vererek bürokratlar azıttı ve aleyhime çalıştı açıklamasının içinde ne yazık ki Turizm Bakanlığı da yer alıyor. Başbakanın verdiği röportajın içinde bu bakanlık da var. Güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgilere göre Turizm Bakanlığı Müsteşarı Şahap Aşıkoğlu ile Devlet Tiyatroları Müdürü Hakan Yozcu her an görevden alınabilir. Bilhassa Hakan hocayı çok severim ama kaynağım son derece güvenilir ve ne yazık ki siyaset böyle.

***

SN SERTOĞLU HAYIRLI OLSUN

UBP'nin LTB yarışında aday olarak ilan ettiği Hasan Sertoğlu'na önce hayırlısı olsun demek lazım. Ancak Pazar gününe kadar röportaj vermeme kararı almış. Sebebini kendisini bulup soramadım. Aleyhinde birkaç yalan haberde atılmış ortaya. Size tavsiyem, bu seçime yanınıza birkaç profesyonel alarak başlayın, işin ucunda rezil olmakta var.