Eroğlu'nun DP'yi bitirme planı ve Denktaş'ın siyaseten intiharı

Yayın Tarihi: 27/05/13 07:00
okuma süresi: 9 dak.
A- A A+
UBP'li sözde muhalifler bugün UBP'ye istifalarını sunuyorlar. Memlekete de bunu onurlu bir davranış olarak satmaya çalışıyorlar ama öyle değil. Uzun uzun konuşacağız, yazacağız bunları. Gelin size planı anlatayım da öğrenin. Bilgilerin hepsi bana gürül gürül akıyor.

Başbakan İrsen Küçük'ün DP ile muhalif grubun uzunca süredir temasta olduğunu söylemesi gerçekten doğru. Uzunca bir süredir DP Genel Başkanı Serdar Denktaş ile Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun yakın siyasi işbirliğinde olduğunu hepimiz biliyoruz. Örneğin Cumhurbaşkanlığında DP'nin Eroğlu'na olan desteğinden düşünmeye başlayabilirsiniz.

Serdar Denktaş'ın yıllardır sağın lideri olma hayali var; bu hayal hiçbir zaman gerçekleşmeyecek bir hayal. Çünkü rahmetli Denktaş beyden ne yazık ki siyaseti gereği gibi öğrenememiş bir siyasetçi olarak tarihteki yerini alacak. Bunun da gerekçelerini antacağım sizlere. Ama sırayla gidelim.

KAŞİF'İN İLK DEFASI DEĞİL

Yani muhalif grubun genel yapısına bakıyorum da; bu vekillerin siyasete ahlaken aykırı hareketleri tecrübeye dayalı. Örneğin grubun başını çeken Ahmet kaşif'in bu kaçıncı parti değişikliği diye sorsam sanırım DÖRT. Yine vakti zamanında Talat'ın başbakan olduğu CTP-DP Hükümetinde; DP'den istifa ederek hükümetin erken seçime gitmesine neden olmuştu.

Ne kadar ilginçtir ki Serdar Denktaş bir zamanlar kendisini felakete sürükleyen Kaşif'e yine kapılarını gülümseyerek açmıştır.

Muhalif grubun dünkü basın toplantısını izledim. İçerikten yoksun bir toplantıydı bu. Hala hiçbiri UBP'den hangi gerekçeyle istifa ettiklerini kamuoyuna anlatabilmiş değiller. Çıkıp diyecek halleri yok ya Sn Derviş Eroğlu UBP'ye hakim olamadığı için kaçtık.

EROĞLU İŞİN NERESİNDE?

DP'nin desteğiyle Eroğlu Cumhurbaşkanı olunca Kaşif ile çeşitli husumetleri nedeniyle kontrol edebileceğini düşündüğü İrsen Küçük'ün Genel Başkan olmasına destek verir. Hatta Kaşif'in sağlık bakanlığından alınması yönünde Başbakan Küçük'e de ciddi baskılar yapar. İrsen beyin kafasında yeni ve genç bir UBP yaratabilme fikri olduğu için Kaşif'i de kucaklamayı tercih eder.

Sonra İrsen bey ile Derviş bey arasında soğukluk artar ve mesafeler büyür. Sn eroğlu, UBP içinde kendine bağlı bir güç yaratır ve UBP'de iki başlılık yaratır. Türkiye Hükümetinin İrsen Küçük'e olan ciddi desteğinin UBP'nin ülkede başarılı hale gelmesi vesilesiyle de İrsen beyin ülkedeki eli güçlenir vr bu muhalif grup küçülür. UBP'yi mahkemeye düşürmeler, süründürmeler ve yarışlar sonucunda Derviş bey hep kayebeder. Artık geriye UBP'yi hükümetten düşürmek ve bölmek kalır. Bir zamanlar kendisine siyaseti öğreten ustasının öğretilerini hayata geçirir ve kendine yapılanı UBP için yapar. Al sana sekizler hareketi.

Hem de bu hareketi yapmak için kendisine aynı siyasi bölünmeyi yapan Merhum Denktaş beyin oğlunu seçer. Ama arada bir fark var. Denktaş bey yıllar önce bunu yaparken çok ciddi haklı tezleri vardı; Derviş beyin hiçbir haklı tezi yok. Hiç çıkıp da bağımsız olması gereken bir Cumhurbaşkanı benim bu işlerden evet haberim var ve yapıyorum bu işleri der mi? Tabii ki haberim yok diyecek.

Ve ne kadar ilginçtir ki Derviş beye bu konuda el verecek olan da Serdar Denktaş olur; siyaseten Derviş beyin hep gazabına uğramış bir parti başkanı.

Serdar Denktaş'IN HATALARI

Yaklaşık bir haftadır Serdar beyin aleyhine yazıyorum; sebebi "toplumda yeni bir sağ anlayış yaratacakken partisine ve kendisine saygı duyanlara ihanet etmesidir". Önce Serdar başkanın hatalarından başlayalım.

1-UBP'den aday olamayan Cemal Bulutoğluları DP'den aday olur ve kazanır; bundan ötürü DP Hükümetten atılır; sonra Eroğlu'ndan aldığı davet üzerine Cemal başkan UBP'ye katılır ve DP amiral gemisini kaybeder ve döner belediye seçimlerinde yine Cemal başkanı destekler. Nasıl bir çelişkidir bu?

2- Eroğlu-Küçük daveti üzerine üç DP'li vekil UBP'ye geçer; kıyametler kopar, buna rağmen Cumhurbaşkanlığı seçiminde UBP-DP büyük bir itttifak yapar, hem ara seçimler için hem cumhurbaşkanlığı seçimleri için hem de belediye seçimleri için. Serdar Denktaş tüm bunlara rağmen UBP'ye koşulsuz destek ilan eder. Ve sonrasında bazı DP'li belediyeler de UBP'ye geçecektir.

3- Derviş Eroğlu'ndan siyaseten sürekli kayıp yaşayan Serdar Denktaş bu sefer de UBP'de saray merkezli yönetilen Muhalif gruba kol kanat gerer. Ve onların DP'ye kazanılması için DP-UG'yi kurma çalışmalarını başlatır. Bu muhalif grubun içerisinde "2004'te kendisini bırakıp kaçan ve hükümetin düşmesini sağlayan Ahmet Kaşif ile 2010 sonrasında bırakıp kaçan ve grubunu kaybetmesine neden olan Ejder Aslanbaba vardır". Ama Serdar Denktaş onları yine DP'ye kabul eder.

4- İlk iki maddenin yaşanmasından sonra inanılmaz bir diriliş temposuna giren DP'lilere ihanetin en büyüğünü yapar ve seçime iki ay kala sözde flaş olan ve seçim kazanması muhtemel isimleri DP'ye UG adı altında angaje etme derdine düşer. Yıllardır DP için çalışıp vekil olma hayali kuran DP'ye ihanet etmemiş partililerini bir kenera iter.

Şimdi benim bu yazdıklarım da bir yanlış varsa çıksın biri açıklama yapsın. BU DURUM Serdar Denktaş'IN SİYASİ İNTİHARI DEĞİLDİR DE NEDİR?

GERÇEK PLAN NE?

Gelelim gerçek plana. Serdar Denktaş'ın sağın lideri olma hayali Derviş Eroğlu tarafından bir kez daha kullanılıyor. Ve bu plan o kadar bir ustaca hazırlanmıştır ki çalışması halinde yakın süre içinde hem de bir sonraki UBP kurultayına kadar sonuç verecektir.

Şöyle ki:

*Mevcut muhalif grup UBP'den atılmadan istifalarını sunmuşlardır çünkü UBP tüzüğüne göre ihraç edilen vekiller kurultay kararı olmaksızın geri dönemezler. Eğer istifa ederlerse bir gün mutlaka dönme şansları olacaktır.

*asıl amaç DP'nin yüksek oy alıp İrsen Küçük'ün başarısız olmasını sağlamak ve genel başkanlıktan gitmesini sağlamaktır. Hal böyle olunca da DP'den seçilen UBP'liler bir şekilde UBP'ye geri dönecekler ve partiyi ele geçirecekler. Çok basit ve uygulanabilir bir plan. Sn Eroğlu'na yakın siyasi kişilerin DP-UG'den meclise girmesi yani seçilmeleri sayıca fazla olursa bu ekip yani DP-UG; UBP ile birleştirilip güçlü bir sağ yaratıp düzene hakim olması sağlanabilir.

Hiç kimse küçümsemesin bu yazdıklarımı, hayal ürünü de sanmasın.

Bana göre Serdar başkanının "sanısı" bu büyük sağın liderinin kendisi olacağıdır ama ne yazık ki gerçek böyle olmayacak ve bunun gerçekleşmesi halinde bu güçlü sağa mağusalı başka biri hakim olacaktır!!!

Benim gördüğüm ve gözlemlediğim ve iddia ettiğim, planın bu olduğudur. Son derece mantıklı ve çalışması muhtemel bir plandır.

Ama DP-UG bu seçimden güçlü çıkar mı bilemeyiz, sonra Demokrat Parti'nin yönetimi Serdar başkanı daha ne kadar genel başkanlık koltuğunda tutar bunu da bilemeyiz.

***************

SOYER'DEN DENKTAŞ'A 28 ŞUBAT BENZETMESİ

CTP-BG Genel eski Başkanı Ferdi Sabit Soyer ile dün telefonda kısa süreli bir sohbet yaptık ve bu yaşananları konuştuk. Ferdi bey bana "Serdar Denktaş'ın Havadis'e dün yapmış olduğu açıklamayı okudum ve aklıma Türkiye'de yapılan 28 Şubat darbesi geldi, buna benzer bir uygulamayı yapmaya şimdi kendileri çalışıyorlar ve CTP olarak bunu bozduğumuz için çok mutluyum" dedi.

Ferdi başkan bunu bana söyledi ya aklıma Ergenekon geldi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.