Eroğlu hala UBP'li mi?

Yayın Tarihi: 29/05/13 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
Bugüne kadar Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun siyasetini benimsemedim, benimsemeyeceğim de. Yanlış biri olduğu için değil, hep yanlış yönlendirildiği ve buna izin verdiği için. UBP içinde onca olay yaşandı; Cumhurbaşkanlığının tarafsızlık ilkesini bir yana bırakıp bu olayların bir çoğuna müdahil oldu Reisi Cumhurumuz. Kendisine yapılan eleştirilere kulak tıkadı, duymak istemedi. Amacı kendisini dinleyecek bir grubu UBP içinde hakim kılmaktı, olmadı. Ankara Hükümetinin de kendinden rahatsızlığı artmaya başlayınca o da keskinleşti; işin "benim partim" dediği UBP'nin bölünmesine katkı sağlayacak pozisyona geleceğini eminim kendisi de tahmin etmezdi.

Bazen sinirle düğmeye basarsınız ve bastığınız an içinizi bir pişmanlık kaplar, çünkü yanlış yaptığınızın farkındasınızdır. Ama bu yanlış yolu, daha doğrusu ateşten gömleği giyer ve yürürsünüz. Geri dönüşü yoktur çünkü bazı şeylerin.

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım, sözde muhalif grubun her bir ferdinin Sn Eroğlu'ndan izinsiz adım atamayacağını sokaktaki çocuk dahi artık bilir.

Bilhassa kurultay döneminde Sn Eroğlu'nun taraf tutmasına karşın yaptığımız sert eleştirilere Sn Eroğlu "UBP'li olduğunu ve buna hakkı olduğunu" söylerdi. Bu sözünü benimsemesek de bu kapı bir gerçek olduğundan hiç kimse fazla üstüne gitmedi Derviş beyin.

Peki şimdi ben soruyorum Reisi Cumhuruma, tüm saygımla; "Hala UBP'li misiniz?". Eğer değilseniz diyecek bir şey yok ama hala UBP'liyseniz "Aslanı" Tilkilere terk etmek size yakışmadı.

***

Ne bitmez tükenmez bir hal aldı iç siyasi kavgalar diye düşündüm tüm gün. "hükümet düştü" söylentilerini çektik dün kafamızda; beni ve birçok meslektaşımı onlarca insan aradı. Kimse de girip bir internet gazetesinden ne olup bittiğine bakmak zahmetine katlanmadı. Bu kadar okur-yazarız işte.

O bitti Mağusada UBP adayları belirlendi diye Saray'a yakın bir internet gazetesi bir dedikodu yaydı. Baktım şöyle bir gerçek mi diye Turgay Avcı'yı en son sıraya koymalarından anladım ki asparagas. Tabii gün boyu diğer bölgelerden de adaylık konusunda asparagas haberler ve dedikodular gelmeye devam etti.

Bütün entrika UBP üzerine dönüyor, ne büyük partiymiş be bu diye içimden söylendim. Yani bir insan niye UBP'ye sahip olmak ister? Bir sorun kendi kendinize bu soruyu, neden?

Cevabı çok basit. Ne kadar yıkılmaya çalışılsa da tabanı güçlü ve geniş; bundan ötürü yaşadığı sıkıntıları üzerinden erken def edebiliyor ve güçleniyor. Peki bu partiye sahip olan neye sahip aynı zamanda? "ülkenin yönetimine"..

Peki bu yazdığım gerçek ise neden CTP, UBP'ye sahip olmak için girişim başlatmadı ya da TDP? Çünkü yanlış ve doğrularıyla kendi kitlelerini büyüttüler, büyütecekler.

CTP'li olmanın suç olduğu yılları da gördük bu ülke de, onlar savaşlarından vazgeçmediler ve ilkeli bir parti oldular.

TDP'de değişik olumsuzluklardan doğdu, kapanmış bir partiydi nerdeyse TKP-BDH, bakın şimdi grup olmaya oynuyor, CTP ise iktidar olmaya uğruyor.

DP'ye bakıyorsunuz, gelen vurmuş, giden vurmuş, en son kendi ilkeli siyasetiyle toparlanmıştı ki partinin arkasına değil altına bir roket taktı birileri, herkes DP ileriye gidecek sanıyor ama yukarı zıplayıp aynı hızla yere düşecek.

Çünkü bu güne kadar hep aynı hataları yaptı ve küçüldükçe küçüldü.

Ülkenin içine düştüğü siyasi durum son derece çirkin ve değişime muhtaç bir durumdur. Yaşanan bu tür siyasi yanlışlardan ötürü halkın siyasilere güveni kalmadığı gibi, yarına dair bir yaşama sevinci de kalmamıştır.

Düşünsenize UBP erken seçime balıklama daldı, CTP bunu istemeye istemeye de olsa destekledi ama tüm bunlara rağmen önümüzdeki pazartesi hükümet düşürülecek. Düşürülünce ne olacak, kim başbakan olursa olsun, sadece egosunu tatmin edecek. Peki ya sonra? Sonrası önemli değil. İşte bu nedenle CTP, bu tür çirkinliklerin oluşmasına izin vermemeli, bunu dünde yazdım.

UBP'nin adaylarına gelince, malum memleketin konusu UBP; o kadar çok önemli sorunlar varken, biz UBP'yi yazmak durumunda kalıyoruz; çünkü şu an bölüp parçalamaya çalışıyor birileri. Başbakan İrsen Küçük, UBP vekil adaylıklarını delegeye götürmeli ve bu konuda yükümlülük almamalı. Delegenin belirleyeceği sıralama seçime gitmeli, bu tür bir davranış, delegeyi de yeniden hareketlendirir. Delegeler kendini partili hisseder ve seçim heyecanı yaşar. İrsen bey sıralamayı kendi yapıp tepki toplamaktansa hızlandırılmış bir şekilde delegeye giderek adayları belirlenmesini sağlamalı. Zaten bu yönde hem delegenin kendisinde hem de parti yönetiminde çok ciddi bir beklenti var.

UBP'nin bu seçimde başarılı olabilmesi için oldukça iyi adaylar çıkarması gerekiyor, bilhassa Gazimağusa'da kaşif ve taraftarlarının mühür kıracağı ve tike oynayacağı bilgisi geliyor. Bu nedenle iyi adaylar çıkarılması gerekir ki ciddi bir başarı elde edilebilsin. Partiye ve partiliye görev verilirse herkes kendini önemli hisseder, giden de gittiğiyle kalır.

***********************

ATUN ÇALIŞANINA SAHİP ÇIKTI

Ekonomi ve Enerji bakanı Sunat Atun siyasetin kirliliğinden uzak kendi alanında harıl harıl çalışan bir bakan. Geçtiğimiz günlerde Kıb-Tek çalışanlarını kadrolayarak onlara iş güvencesini sağladı. İki ay sonra gerçekleşecek seçimlerde kaybetmesi için çalışacak olanlar var biliyorum ama Sunat Atun gibi kaliteli ve memleket düşkünü siyasilerin yeniden kazanması için ciddi anlamda desteklenmesi gerekir. Hani ülkenin ve siyasetin gençleşmesinden bahsediyoruz ya; işte Atun gibi adamlara ihtiyacımız var.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları