Hükümet doğru ama eksik davranıyor

Yayın Tarihi: 26/06/13 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
Malum gündemden düşeceği yok Ejder Aslanbaba'nın. Pazar günkü güven oylamasında kürsüye çıkıp Ahmet Kaşif ile Serdar Denktaş'tan 7700 dolar para aldığını ve bunu ispatlayacak bir ses kaydını Meclis Başkanı Hasan Bozer'e verdi.

Aslanbaba'nın bunu Yüce meclis kürsüsünden yapması hiç de doğru bir davranış değildi. Meclis rüşvet konularıyla anılmamalı. Türkiye basının da da yer alan bu konu bizi rezil etti. Ne yapmalıydı Aslanbaba peki; bir basın toplantısı düzenleyip tüm bu iddialarını basınla paylaşabilirdi. Hem de bunu hükümet güven oylaması toplantısından hemen önce yapabilirdi. Böylelikle Yüce meclis bu tür bir olaya şahitlik etmezdi, itibarı zedelenmezdi.

Aslanbaba'nın ses kayıtları zaten külliyen dinlendiğinde çok önemli kurumlar, siyasiler ağır itham altındadır ve bu konunun mahkemece incelenmesi gerekecektir.

ASLANBABA'YA KISITLI YURT DIŞI YASAĞI KONMASI NORMAL

Anayasa'ya göre mahkeme kararı olmaksızın bir yurttaşa yurt dışı çıkış yasağı kimseye koyamaz. Bu bir suçtur. Peki diyeceksiniz ki öyleyse Başbakan Siber suç mu işledi? Hayır, Sibel hanım doğrusunu yaptı ama eksik yaptı.

Dün akşam birkaç avukat arkadaşımla bu konuyu konuştum. Polisin ciddi olaylar karşısında "açık ifade" diye tanımlanan bir ifade alma hakkı var, bu gönüllü ifade değil. Örneğin Aslanbaba ortaya ciddi bir iddia koydu; rüşvet iddiası. Bu konuda polis soruşturması başladığı için bu iddiayı koyan kişinin, konunun aydınlatılması için polise ifade verme zorunluluğu var. Konunun aydınlatılması içinde Başsavcılık kısa bir süre yurt dışına çıkış yasağı koyabiliyor ama bu uzun süreli değil. Aslanbaba eğer gidip ifade vermezse polis tarafından tutuklanabilir. Bu durum Başbakan Siber içinde geçerli, yoldan geçen Ahmet amca içinde geçerli.

Bu neden Hükümetin bu yönde bir karar alması yasalara aykırı değil. Tabii bunun aksinesini düşünen hukukçularda var. Hükümetin bu kararını insan haklarına aykırı bulan avukatlarda var.

HÜKÜMET EKSİK HAREKET EDİYOR

Başbakan Siber söz konusu rüşvet iddiasının aydınlığa kavuşması için kısa süreli yurt dışı yasağı koyması normal ancak ortada "Ahmet Kaşif ve Serdar Denktaş'tan rüşvet aldım" diyen bir Milletvekili varsa ve bu şahıs özellikle milletvekiliyse rüşvet verdiler diye konuya muhatap edilen Ahmet Kaşif ile Serdar Denktaş'a da Ejder Aslanbaba'ya yapılan uygulama gerçekleşmelidir. Aksi takdirde Başbakan Sibel ya da CTP, Ahmet Kaşif ile Serdar Denktaş'ı kayırmış durumuna düşer, DP-UG'ye ayrıcalık gösterdi durumuna düşer.

Bu nedenle Başbakan Siber derhal aynı uygulamayı Ahmet Kaşif ile Serdar Denktaş içinde yapmalıdır. Bakınız ortada çok ciddi bir iddia var. Ses kayıtları olmasına karşın tam ve net çözümlenmediği için ve olay yargı sürecine intikal ettiği için iddia diyorum. Bu nedenle Rüşvet verdi aldı olayına adı karışan herkesin eşit muamele görmesi gerekir.

Yazımın başında da Ejder Aslanbaba'nın yaptığı davranışın yanlış olduğuna ve Yüce meclisi bu tür bir olaya alet etmemesi gerektiğine vurgu yaptım ama Hükümet başkanı ki ülkedeki huzuru sağlamakla mükelleftir, bu konuda eşit davranmalıdır, hataya, dedikoduya mahal vermemelidir.

CTP, DP'Yİ SAVUNUR DURUMA DÜŞMEMELİ

Öte yandan CTP'nin sosyal sorumluluk noktasında hükümete girmeyeceğini alenen deklere edip girmesine karşın en azından, yani kamuoyuna karşın sözünü tutmayan siyasi parti konumuna düşmesine karşın bu kısa sürede atacağı adımlara son derece dikkat etmelidir. Bazı CTP'li vekillerin açıklamalarına baktığımızda Aslanbaba'nın iddialarını bir yana itip, UBP'ye saldırmaları ve rüşvet iddialarını önemsizleştirmeleri vatandaşların gözünden kaçmıyor. Hal böyle de olunca CTP, DP'ye sırt çıkıyor algısı hem muhalif partilerde hem de kamuoyunda oluşmaya başlmıştır. CTP Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu'nun partiden yapılan bağımsız açıklamalara bir sınırlama getirmesi gerekiyor bence.

Aksi takdirde Saray ile DP'nin oyunlarına gelmeyiz, hükümete girmeyiz diyen bir CTP'nin bu sözünden cayması sonrasında Aslanbaba'nın rüşvet iddialarını önemsizleştirir pozisyona düşmesi yakında CTP'yi hem UBP hem de TDP ile karşı karşıya getirecektir. Böyle bir durum olduğu anda da CTP hiç beklemediği bir ateşin içine sürüklenir.

Ben buradan bakınca bunları net olarak görüyorum. Özkan başkan artık gördüğünde seslenmiyor bana belki ama kendisine eskiden sevdiği bir kardeşi olarak bu uyarıları yapmayı önemli buluyorum.

***************

DP-UG ARTIK YOL KESMEZ

Taa ki bu rüşvet iddiaları netleşsin DP-UG'ye katılmak ve yakınlaşmak isteyen tüm UBP'liler vazgeçti. UBP Nergisli örgütünün, DP-UG'ye katıldığını duyurdu Demokrat Parti. Yani insanları alaya alıyorsunuz diye düşünüyorum. Nergisli zaten Ahmet kaşif'in yeri yurdu, güçlü ve önemli bölgelerden istifalar yaratmadığınız sürece bir heyecan yaratamazsınız.UBP Nergisli örgüt başkanı, tüm üyeler adına bir yazı yayınlamış, peki Kuset başkan üyelerin adı imzası nerede? Onları göremedik. Yarın çıkıp seni yalanlarlarsa işin ucunda rezil olmak da var.

**********

ALİ BİZDEN'İN PROGRAMI SAĞLAM TUTTU

Önceki gün Radyo Havadis de yayın yapan Ali Bizden'in telefon konuğu oldum. Bengü Şonya, Sami Dayıoğlu, Hasan Akben, Mustafa Varol, Sahap Tokatlı ve Uygar Erdim'in parçası olduğu puro kulübümüzün ününü duymuş. Küba purosu hastasıyız ya biz, Ejder Aslanbaba'nın içtiğini iddia ettiği puroyu bizim temin edip etmediğimiz sordu. İşin şakası birçok insan tarafından dinlenmiş ve okunmuşuz ki hayli telefon aldım. Farklı bir renklilik kattı hocamız medyaya bu tarz programlarıyla.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.