Girne'de Üstel birinci sırada

Seçimler olağan hızıyla devam ederken hem partiler hem de internet siteleri tarafından anketler yapılıyor. Ama bunların yayınlanması artık yasak. Hafta sonu Girne'de ufak çaplı bir gözlem yaptım ve birçok partiliyle konuştum. Buna göre Girne'de UBP'de ilk 5 şu şekilde oluşmuş durumda;

Ünal Üstel

Kutlu Evren

Nejdet Numan

Hasan bozer

İzlem gürcağ

BOZER'E TEPKİ Mİ VAR?

Bu duyumların bir benzerini daha önce de başka kaynaklardan öğrenmiştim ama seçimlerin sonuçlanmasına daha çok zaman olduğu için pek inandırıcı bulmamıştım. Burada asıl şaşırdığım ve gözlemlediğim UBP Girne Milletvekili adayı ve Meclis Başkanı Hasan Bozer'in gerile düşmüş olması. Bildiğim kadarıyla Bozer Girne bölgesinde sevilen ve çevresi olan siyasilerden biri.

Bunun nedenini ise araştırdığımda Hasan Bozer'in UBP'deki kurultay döneminde gerektiği şekilde aktif olmaması ve partiyi sırtlamamasından kaynaklandığı söylendi bana. Partililerin Bozer'e kurultayda partiye mesafeli durmasından ötürü sitemli ve kırgın olduğu Girne'de sıkça konuşuluyor.

Kutlu Evren POPÜLER ADAYLAR ARASINDA

UBP'nin Girneli adaylar arasında en popüler görüneni ise Kutlu Evren. Şahsen kendisini tanımıyorum ancak Girne'den kiminle konuşsam Evren'e bir oyu var; zaten yaptığım araştırmalarda da ikinci sırada çıkıyor. Ancak uzunca süredir kaleme almaya fırsat bulamadığım bir yanlışını da yazma ihtiyacı hissediyorum; Kutlu bey Ünal Üstel'in sıkça haberlerinin gazetelerde yayınlanmasından son derece rahatsızmış ve hem internet gazetelerini hem de ajansları arayarak "neden Üstel'in haberlerini bu kadar çok yayınlıyorsunuz" diye şikayetlerde bulunuyormuş. Bana bunu bizzat bir gazeteci dostum söyledi. Böyle şeyler yapmayın Kutlu bey ters teper.

NUMAN'IN YERİ İYİ

UBP Genel Sekreteri Necdet Numan aday girdiği sıradan yarışı tamamlayacak gibi gözüküyor. Numan'a da zaman zaman tepkiler olduğunu söylemem gerekiyor ancak hem Genel sekreter oluşu hem de uzun yıllar belediye başkanlığı yapmış olması O'nu şanslı kılıyor. Yalnız Necdet beyin Çatalköy'e ağırlık vermesi gerekiyor, en büyük darbeyi ordan alacak.

ÜSTEL AÇIK ARA BİRİNCİ

Ünal Üstel'in başarılı bir bakanlık sonrasında açık ara seçimi birinci olarak tamamlayacağı netleşti. Girne'de ağırlıklı olarak bulunan turizm sektörünün sevgisini kazanan Üstel'in çabalarının Turizm sektörünün çeşitli alanlarında görev yapan insanları mutlu ettiğini ve bundan ötürü Üstel'e desteğin çok iyi noktalarda olduğunu anlattı bana herkes.

**************

DP'DE GİZLENEN RAHATSIZLIKLAR VAR

Önümüzdeki seçimlerde siyasi partilerin performanslarının nasıl olacağını geçmiş yazılarımda anlatmaya çalıştım. Ancak benim bir türlü anlayamadığım veya anladığım kadarıyla kabul edemediğim bir DP-UG olayı var ki üzerine ciltlerle yazı yazılsa yine anlamakta zorlanıyorum.UBP içerisinde yıllarını harcamış ve bazılarının çekirdekten yetiştiği milletvekilleri ansızın bir işaret almışçasına kendi partileri aleyhine mecliste verilen güvensizlik önergesini destekleyerek yine kendi partilerini iktidardan düşürmüştür. Dünyada bunun başka bir örneği daha zannederim yoktur.

Siyasi ahlaktan yoksun vekilleri, siyasi ahlaksızlıktan en fazla zarar görmüş bir parti olan DP jet sürati ve tahminime göre parti yetkili organlarını da çok kaale almadan içerisine aldı. İçerisine almakla da kalmadı, siyasi ahlaksızlık örneklerine Güzelyurt, Girne ve Magosa'da milletvekili aday listelerinde birinci sıraları vererek orijinal DP'lileri küstürdü. Küsmeyenler ise sessiz bir bekleyişe geçti.

UBP'li ve bir aylık DP'li Türkay Tokel Güzelyurt'ta birinci sıraya otururken, yılların DP'lisi Çelebi Ilık'ı ancak 4. sıraya girebildi. Girne'de UBP'li ve bir aylık DP'li İlkay Kamil 1. sıraya, Ergün Serdaroğlu 2. sıraya girerken yılların DP'lileri Kemal Deveci ve Mustafa Mohaç listeye bile giremedi. Magosa'da sırasıyla DP'li+DP'li+UBP'li + bir aylık yeniden DP'li Ahmet Kaşif listede 1. sırada yerini alırken yılların DP'li ilçe başkanı Fikri Ataoğlu zar zor 2. sıraya girerken, dostum İsmail Arter ise liste dışı kalmaktan kurtulamadı.

Lefkoşa'da DP'nin en kötü zamanında Serdar Denktaş hastanelerde koştururken ve partiyi sahiplenmesi gerekenler ortadan kaybolurken DP'yi sırtlayıp yıllar sonra %20 lere çıkaran genel sekreter Bengü Şonya önce UBP transferi Hasan Taçoy'un arkasından 4. sıraya layık görülmüş. DP örgütlerinin baskısı sonucu genel sekreter hak ettiği yer olan 2. sırayı ancak alabilmiş.

Düşünebilir misiniz Lefkoşa'da DP'yi %30 lardan alıp %10 lara indirenler 1. sıraya, "siyasetten soğudum" diyenler 2. sıraya, UBP'den bir ay önce gelen 3. sıraya, ama partisini %20 çıkaran genel sekreter Bengü Şonya 4. sıraya konulacak. Bu nasıl bir partidir, ve bu sıralamaları kim hangi kurala göre yapmıştır ki DP'nin en sadık adamları kurban edilmeye çalışılmıştır?

Bunun yanında daha birkaç ay önce Lefkoşa belediye seçimlerine giren ve meclis üyeliğini kazanan Serhat Kotak şimdi genel seçimlerde gene aday. Bu halka saygısızlık değilse nedir? Ejder Aslanbaba gibi yurt dışından gelip yine Aslanbaba gibi Serdar'in favorisi ve prensi.

Peki nedir bu insanların kerameti de DP'yi yok etme pahasına baş tacı yapıldılar? Bu olayda mutlaka gizli pazarlıklar vardır ve bir gün ortaya çıkacaktır. Ancak buraya kadar yapılanlardan görünen odur ki Serdar Denktaş'ın kendi şahsı için planladığı gelecekte orijinal DP'lilere yer yoktur. Orijinal DP Serdar başkana göre misyonunu tamamlamıştır ve Serdar Denktaş sağın lideri olma rüyasına kendini iyice kaptırmıştır. 29 Temmuzda bu rüyadan uyanınca yanında ne orijinal DP'lileri, ne prenslerini ne de meşhur 7 leri bulacaktır. "istifa ederim" demesi bu gerçeği nihayet görmüş olmasındandır.

**************

ONLAR BELİZ'İN GÜLLERİ

Yaz sıcaklığını inanılmaz hissettiriyor şu günlerde. Akşam üstleri bazen yazımı yazmak için Green House cafeye uğrarım. Oraya takılanlar hep dingin insanlardır. Yan masada iki tane küçük güzel kız çocuğu cafenin çiçeklerine göz dikmiş oynuyorlar. Sonradan öğreniyorum ki isimleri Deniz ile Doğa. Cennetten iki melek. Halaları Beliz onlara pizza ısmarlamak için getirmiş oraya, bende harıl harıl ağır siyaset yazıyorum bir yandan ; bir an için durdum ve yazı yazmayı bir yana bıraktım onları izledim. İşte hayat dedim kendi kendime. Çocuklar da olmasa. O kadar ilgi gösterdim ama Deniz ile Doğa'nın pizzalarına el uzatamadım, malum diyet yapıyoruz.