Sandık görevlilerine dikkat!

Yayın Tarihi: 30/07/13 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Seçimler CTP'nin dışında bana göre tüm partiler için hüsranla sonlandı. Yalnızca partilerin değil daha da önemlisi adayların seçilememesini kaleme alma ihtiyacı hissettim. İlk önce partilerin yapısından başlayalım.

KÜÇÜK'E YAPILAN AYIP

bir partinin genel başkanı o partinin namusudur. Bu genel başkan ister iyi olsun ister kötü olsun hiç fark etmez. Başarılı olsun ya da başarısız olsun. Oldukça sorunlu bir görev geçiren İrsen Küçük'e en büyük darbeyi aday yaptığı vekilleri ve şahışlar yaptı. Ne yazık ki seçimlerin son birkaç gününe gelindiğinde hiç tahmin etmediğim ve yakıştıramadığım kişilerin İrsen beyi kestiğini gördüm. Yani bir nevi kaybettirildi. Bu kesinlikle UBP'nin bir kaybıdır. Bir genel başkanı eğer başarısız bulur ve götürmek isterseniz bu ancak kurultay zamanında yapılır. Etik olan doğru olan budur. İrsen beyle yakın çalıştığım sürece arkasından nasıl konuşulduğuna şahit oldum ve derin üzüldüm. İfade ettiğim gibi bir parti başkanı o partinin namusudur ve asla bu tür bir davranışa maruz kalmamalıdır. Bunları yapanları burada deşifre etmeyi de düşündüm ama bu saatten sonra bir anlamı yok, zaten bir kısmı kazandı bir kısmı da kaybetti..

bu yalnızca İrsen bey için geçerli değil tüm parti başkanları aynı saygıyı hak eder. Ferdi bey de başarısız olmuş ve 2009 seçimlerinde UBP'ye benzer bir oy almıştı. Hade dokunun bakalım Ferdi beye, CTP sizi parçalar. Ne yazık ki UBP CTP ayarında bir parti olamadı.

Bu saatten sonra İrsen beyin yapması gereken tek şey partiyi olağanüstü kurultaya götürüp istifa etmesidir. Bu hayal kırıklığıyla orada oturmak, bu ihanetle orada oturmak İrsen beye yakışmaz.

ÇAKICI BAZI ŞEYLERLE YÜZLEŞMELİ

TDP Genel başkanı Mehmet Çakıcı'yı hepimiz severiz. Partinin yerinde sayması halinde istifa edeceğini açıklamıştı. TDP'nin daha iyi bir oy alması çok kolaydı ama Çakıcı'nın kabul etmesi gerekir ki bazı adımlar daha doğru atılsaydı TDP'nin vekil sayısı bugün çook rahat 7-8 olurdu.bu tabii ki yalnızca Çakıcı'nın hatası değil. Zor bir parti görevini yıllarca yürüttü. Başka bir genel başkan bunu kolay kolay yapamazdı, bu konuda hakkını teslim etmek lazım. Örneğin BKP ile ittifak ve aday olmayan üç kişiyi partide tutabilseydi TDP bugün çok rahat % 15'leri görürdü. Şunu da teslim etmeliyiz ama BKP'nin eskiye yönelik bir güvensizlik durumu ve diğer üç adayın her şeye rağmen aday olması gerekirdi diye düşünüyorum. Bana anlatılanları da etüd ettikten sonra ben her iki konu da da her iki tarafta suç bulurum; ki öyledir de. Şimdi Çakıcı istifa etse başkanlığı Angolemli mi sürdürecek "biraz yorgun bir siyasetçi" yoksa dostum Zeki Çeler mi "çok genç"..

Netice itibarıyla Çakıcı sözünü tutup istifa etmeli belki ama TDP2ye şu an başkanlık yapacak başka biri de yok, bu gerçeği de unutmamak lazım.

DENKTAŞ İSTİFA ETMELİ

Gelelim DP'ye. Çıkardığı 12 vekil. Başarı tam anlamıyla Cumhurbaşkanımız Derviş beye ait. Zaten Derviş bey de bunu inkar etmiyor. Bazı yorumcular ne yazdıysan tutmadı dediler; bilakis ne yazdıysam tuttu. Sarayın senaryosu çalıştı ve başarılı oldu. Şimdi sıra UBP-DP koalisyonu ve UBP'ye hakim olma sürecini başlatmada. Yazın bunu UBP-DP….

Serdar beye gelince verdiği sözü tutmalı ve Genel Başkanlıktan istifa etmeli. DP-UG birinci parti olmadı. Hade bakalım Sn Başkan sözünüzü tutunuz görelim. Ben istifa edeceğinize inanmıyorum ama bekleyip göreceğiz.

ŞU SANDIK GÖREVLİLERİ

Bu seçimin kaderini pardon her seçimim kaderini sandık görevlileri belirliyor. Pek çok bölgede seçimleri açık ara kazanan vekil adaylarının sonradan kaybettiklerini öğrendik, bazılarının ise her ne halse kıl payi seçim kazandıklarına şahit olduk. Şimdi bunu şöyle yorumlayacak herkes "eee tercihler son dakikaya kadar değişti". Bu pek tabii ki mantıklı ve tamam bir söylem ama öyle mi?

Kamuoyunda hayli yaygın dedikodular var. Sandık görevlileri tercih oylarını sayarken farklı kişilerin isimlerini fazladan zikrederek onlara seçim kazandırıyor diye. Şimdi bu bir dedikodu, bunun ispatı ancak seçim kaybeden adayların itirazları sonucunda ortaya çıkabilir. Seçim kaybeden adaylar buna itiraz ederse pek ala bu ortaya çıkar. İtiraz süresi de gelin görün ki sınırlı.

Sandık görevlileri biraz sıkı tutulmalı, peki bunu kim yapabilir, tabii ki Yüksek seçim kurulu. Yüksek Mahkeme Başkanı Nevvar Nolan'ın adaletin sağlanması konusunda son derece hassas ve ciddi olduğunu ben biliyorum. Nevvar bey gibi işine aşık ve ciddi bir hukuk adamına az rastlanır; bu nedenle Nevvar bey kamuoyunda çokça konuşulan bu dedikodunun araştırılması için talimat verebilir, vermelidir de.

Örneğin DP'de Kemal Öztürk ve Bengü Şonya seçim kaybetti mi gerçekten. İtiraz edip oylarının sayılmasını talep etmeliler. Kimse kusura bakmasın ama ben oylarının doğru sayıldığına pek inanmıyorum.

MARAŞ 106 NOLU SANDIK !!!

Bana ulaşan önemli bir iddiaya yer vererek bitireyim yazımı. Maraşta 106 nolu sandığın 22:30'da kapatıldığı ve 02:30'a kadar ortadan kaybolduğu bilgisi geldi bana. Bu konunun ne kadar doğru olup olmadığını biliyoruz tabii ama bilgiyi veren son derece güvendiğim bir kaynak. "YSK bunu lütfen bunu bir ihbar olarak alsın ve araştırsın" ricasında bulundu beni arayan bir kişi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.