CTP Ankara'ya dişini gösterdi

Köşe yazımda dün kaleme aldığımı CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy doğruladı. Bir televizyon programında yaptığı açıklamaları okudum; son derece samimi açıklamalardı bunlar anladığım kadarıyla. Hiçbir şeyden çekinmeden yapılmış açıklamalardı. Akansoy'u tebrik etmek lazım parmağının arkasına saklanmadı. Ancak CTP'nin iki numaralı adamı olması hasebiyle yaptığı açıklamalar haliyle hem CTP'yi hem de CTP Hükümetini doğrudan doğruya da bağladı.

Katıldığı televizyon programını izleme şansım olmadı ancak okuduklarımdan yola çıkarsam CTP'nin Ankara Hükümeti ile ilişkileri yeniden düzenleyeceği ve daha seviyeli bir hale getireceğini anlattı. Ben söyleneni değil anlatılanı görür onu yazarım, kimse yanlış anlamasın, ben öyle söylemediydim demesin.

Akansoy'un açıklaması son derece önemli konular ve ibareler barındırıyor. Sırf bu açıklamalar sonucunda CTP-DP hükümeti zor günler geçirebilir. Demiyorum ki Akansoy'un açıklamaları yanlıştır, bu bir partinin duruşudur neticede saygı duymak lazım. Ama gelin konuyu ve sonuçlarını biraz derinlemesine inceleyelim.

EKONOMİK PROGRAM DEĞİŞECEK!

CTP Genel sekreteri Akansoy Türkiye ile KKTC arasında yapılan ekonomik programın yeniden ele alınacağını ve gerekirse ek protokol yapılacağını ifade etti. Buradan çıkalım yola. Akansoy'un anlattığı neticede bir partinin duruşudur, onu bir yere koyalım amma; AK Parti Hükümeti'nin söz konusu bu protokol üzerinde ne kadar hassas ve taviz vermeyen bir yapısı olduğunu hepimiz biliyoruz. Hatta bir önceki CTP Hükümeti Başbakanı Sibel hanım bu protokol'ün uygulanacağını taahhüt etmek zorunda kalmıştır.

Sebep? Maaşlar ödensin diye.

O da maaşların sadece bir kısmı. Peki Sibel hanım sizce bunu partisine sormadan mı yapmıştır? Mümkün mü böyle bir şey, elbette ki CTP MYK'sı bu konuda izin vermiştir Sibel hanıma ya da Genel Başkanı.

Tabii şu an ki hükümetin karşısında ki asıl sorun maaş sorunu değil. Öyle anlıyorum ki Asım bey asıl sıkıntının ve tehlikenin farkında ama dile getirmek istemiyor, getiremez de zaten , ona birazdan geleceğim.

CTP-DP hükümetinin ekonomik programı yeniden ele alacağını ve gerekirse ek protokol yapılacağını ifade etti.

Şimdi bir soru çıkıyor karşımıza. İlk iki ülke hükümetinin görüşmesi gündeme geldiğinde Başbakan Yorgancıoğlu bunu ifade edecek. Peki alacağı cevap şu olursa "kusura bakmayın sn Başbakan, devletlerde devamlılık esastır, biz bu protokolün dışına çıkamayız" ne diyecek Özkan bey?

Şimdi bu sorunun cevabı varsa CTP'de, Asım bey de açıklaması lazım!

Ve devam ederse Beşir bey "protokole göre şu şu özelleştirmelerin ve şu adımların atılması lazım, eğer bunları yapmazsanız biz de şunları yapamayız" derse ne diyecek Özkan bey?

Şimdi Asım Akansoy "Önemli olan Kıbrıslı Türklerin öngördüğü sistemi yaratmaktır. Tahakkümcü, hegemonyacı bir yaklaşımı kabul etmemiz mümkün değil. Kendi düzenimizi yaratacağız" ifadesini kullanırken ki saygıyla karşılıyorum ve İnşaallah diyorum hangi öz kaynakla yapacak bu dediğini?

Yani Türkiye, "madem bu protokolü istemen ve size uymaz o zaman biz de şu katkıları yapamayız dediğinde" CTP Hükümeti hangi öz kaynakla karşılayacak maaşları, yatırımları, teşvikleri?

Var mı bu sorunun cevabı CTP'de?

Türkiye tarafından turizme, tarıma, üretime, alt yapıya verilen teşviklerin ve katkıların protokolün değiştirilme konusunda diretilmesi halinde durması ve ilişkilerin tıkanması halinde tüm sıcak para girdi ve döngüsünün duracağını bilmiyor mu Asım bey?

"Önemli olan Kıbrıslı Türklerin öngördüğü sistemi yaratmaktır" derken ülke insanının halasından dayısına, oğlundan kızına kadar sokakları, yolları doldurduğu ve her metre kareye beyaz renk Mercedes ve BMW'lerin düştüğünü de göz önünde bulundurursak, yine ülke insanının bunların taksitlerini ve benzinlerini ödeyemeyecek hale geldiğinde CTP hükümetinin ne yapacağını bilen var mı?

Gelirn görün ki Sn Genel Sekreterim ülke insanının ön gördüğü sistem sen ver ben yeyim oldu, evet UBP ve DP'nin bu düzenin oluşmasında çok büyük emekleri var bu ülke de, kapanmaz bir yara açmıştır bu iki sağ parti ve Kıbrıs Türk halkının ön gördüğü sen ver ben yeyim olmuştur. Şimdi siz bunu ortadan kaldıracak ya da yavaşlatacak eylemlere girdiğinizde Ankara Hükümetiyle, o koltukta kaç ay oturabilirsiniz?

Bu soruları günde birkaç kez Başbakan Özkan Yorgancıoğlu kendi kendine sormalı.

EVET TÜRKİYE DESTEĞİNİ ÇEKER VE YAVAŞLATIR

Kıbrıs Türk halkı ve ülke hükümeti tabii ki dik duracak ve kimsenin hegomanyasına girmeyecek; bunda hepimiz aynı noktadayız. Ancak son iki yıldır bu ülke de yaşanan kalkınmanın ve sıcak para girdisinin de bu ekonomik program sayesinde olduğunu ve bu konuda AK Parti Hükümetiyle CTP hükümeti arasında oluşabilecek bir anlaşmazlık neticesinde Türkiye'nin desteğini çekeceği ve yüzünü ekşiteceği gün gibi açıktır ve bunu yapmakta da haklıdır. Kimse bize bakmak zorunda ya da yardım etmek zorunda değil!!!

Keşke uzunca bir süre ülke yönetiminde kalan CTP, ülkeyi kendi ayakları üzerinde durabilecek ortamı yaratabilseydi. Bu şans CTP'ye de verildi. CTP'nin istifa ederek gitmek zorunda olduğunu hepimiz biliyoruz.

Evet CTP bu ülke için yine önemli bir şanstır ama her şeyden önce DP ile kurulacak bir koalisyon da değil.

Tanrı aşkına şu DP ile kurulan koalisyonu da savunmaktan vazgeçin Sn Akansoy, şu an DP'deki vekil sayısının dörtten üçünün Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nu temsil eden vekiller olduğunu bilmenize rağmen DP ile koalisyonu savunmak hem sizi hem de partinizi sosyalist düşünce karşısında zor duruma sokar. Şu an ki hükümet CTP-eski UBP ile kurulmuş bir koalisyondur. Bu nedenle neden UBP değil de DP olayına bence artık girmeyin.

Yaptığınız açıklamaları ve duruşunuzu saygıyla karşılıyorum ama yaptığınız açıklamalar partinizin ve hükümetinizin adeta Ankara'ya dişlerini gösterdiğinin fotoğrafını çiziyor bize. Bırakın bunu Özkan bey yapsın, Başkan da O Başbakan da O. Bu konuda okkanın altına girmesi gereken kişi O siz değilsiniz; bu arada bakanlık almamanız birçok insanı üzdü, birçok insan gibi ben de haksızlığa uğradığınızı düşünüyorum.

Son söz!

Cuma günü bu ülkede Yakın Doğu Üniversitesi'nin oldukça önemli bir takım temel atma törenleri gerçekleşecek ve bu töreni Türkiye Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay onurlandıracak. Bakalım neler olacak.

Cuma'yı beklemek lazım Cuma'yı. Cumalar iyidir!