Şaşacak birşey yok

Yayın Tarihi: 13/09/13 07:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
Malum gündemde yeni kurulan hükümet olunca yeni kurulan hükümeti yazmak zorunda kalıyorsunuz. Aslında hata yaptığımızı da hissetmiyor değilim. Hükümeti bekleyen zorlukları kaleme almamız gerekir örneğin. Geçtiğimiz gün bir gazete bunu manşetine taşıdı. Devletten alacağı olan o kadar çok sektör var ki ve bu alacaklıların alacağı miktarlarda hayli fazla.

Devletin üreticiye hayli çok borcu olduğunu düşününce karşımızda biraz gereğinden fazla erkek bir hükümetin olduğunu görmek doğrusu beni şaşırtıyor. Dahası ben bizim hükümet ile Ankara hükümetinin arasında geçecek ilk görüşmenin nasıl olacağını merak ediyorum.

Sn Talat'ın günlerdir basında çıkan ve kendisinin de haliyle tekrar tekrar açıkladığı bir konu var. Ankara'nın şu an ki hükümete tavrının ne olduğu ve ne olacağı. Talat dün Beşir beyin CTP'yi aramasına şaşırdığını ve CTP'de bu tür aramaların müdahale olarak algılanacağı için ters tepeceğini anlattı.

Bildiğimiz bir gerçek var ki Beşir bey CTP'yi arasa da aramasa da zaten CTP koluna DP'yi takmış hükümeti kuracaktı. Gelelim Beşir beyin CTP'yi aramasının doğru olup olmadığına ya da bunda şaşılıp şaşılmayacak bir şey olup olmadığına.

ANKARA TEMENNİSİNİ ÇOK ÖNCEDEN YAPMIŞTI

Şimdi herkesin bildiğini saklamaya gerek yok. Bir evvelden Ankara Hükümetinin başta Serdar Denktaş ve Derviş Eroğlu'na karşı çok da sıcak olmadığını hepimiz biliyoruz. Bunun onlarca sebebi var ve bu konularda Ankara'nın çok haklı yanları olduğunu düşünüyorum. Tabii bunlar benim gözlemlerim ve duyduklarım.

Yani işin özeti çok önceden Ankara Hükümeti CTP'ye UBP ile hükümet kurması ve DP ile hükümet kurmaması konusunda bir temennide bulunmuştu. En azından bana ulaşan bilgiler böyle.

Beşir beyin , CTP Genel Başkanı Yorgancıoğlu'nu arayarak " Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın mesajıdır" diyerek yaptığı konuşma eğer doğruysa ki Sn Talat da bu konuda bir tepki koyduğuna göre doğru diye kabul edebiliriz; Beşir beyin bu hususta dikkat etmesi ya da çekineceği bir şeyin olması ya da CTP'nin rencide olacağı bir durum yok!!!

Bunu bir kere iyi idrak etmesi lazım herkesin; zira Beşir bey KKTC'den sorumlu bir Başbakan Yardımcısı olarak kendi Başbakanının tepkisini ve talebini koymuştur orta yere.

Bu kadar basittir olay. Bu nokta da kimse Beşir beye haksızlık yapmasın. İki ülke ilişkilerinin yıpranmasında rol oynayan KKTC'den de sorumlu bakanlar görmüştür bu ülke. Kusura bakmayın ama Beşir beyin yeri herkes için ayrı olmalı. O göreve geldikten sonra iki ülke ilişkileri çok daha iyi zemine oturmuştur.

Şimdi diyelim ki CTP bu aramadan rencide oldu ve daha güçlü hayır dedi UBP'ye ya da Ankara'ya. Eee ne olacak yani? Öfkeyle kalkan zararla oturacak.

Bakınız beyler; hepimizin anlaması gereken bir durum var. Devlet yönetmek bir partiyi diktatörce yönetmekten çok farklı bir olaydır; hele hele bizim gibi maaş, alt yapı, o yardım bu yardım konularında sürekli Türkiye'den yardım talebinde bulunan bir ülke konumundaysak.

Ve yine Beşir beyin aktardığı mesajla ilgili yazılanlar doğruysa; yani " DP ile hükümet kurmanız halinde tüm ilişkiler askıya alınacaktır" cümlesi doğruysa bu size birçok konuda yardım eden bir devletin isteğidir.

Tabii hangi açıdan baksanız olaya kötü ve dramatik. Türkiye bize yardım ediyor "güzel" ama bazı şeylerde onun istediği gibi olmak durumunda "ee kötü"; peki alma para alma yardım, yapma istihdam; çünkü para alan icazet de alma noktasına geliyor ister istemez. Gerçi bu noktada Ankara'ya haksızlık yapmamak lazım zira iki ülke ilişkileri eskiye nazaran çok daha seviyeli ve düzgün bir hale geldi.

Tabii bundan sonra ne olacak bekleyip göreceğiz. Ben pek hayırlı olacağını düşünmüyorum, onu peşinen söyleyim.

HENÜZ ANKARA'DAN KUTLAMA GELMEDİ

Bildiğim kadarıyla henüz Türkiye Başbakanı Erdoğan, Başbakan Yorgancıoğlu'nu resmi olarak kutlamadı. Bunu yazdık diye kutlar mı yoksa bir mesaj olarak kalsın diye kutlamaz mı bekleyip göreceğiz. Zira bu kutlamanın olup olmaması son derece önemli.

Bizim okurlar beni hep dürter ne yazsan yanlış çıkar diye , ben de çok gülerim bu yorumlara, çünkü olayların derinliklerinden yoksun yazarlar bu tür değerlendirmeleri diye ama asıl mesele beyler yakın geçmişte yaşananları oturup incelediğinizde, muhafazakar bazı sağ isimlerin Türkiye de nerelere bağlı olduklarını görürsünüz ve dersiniz bunları gördükten sonra CTP bu yolu DP ile yürüyemez.

Ben dört gözle iki hükümet arasında gerçekleşecek ilk görüşmeyi bekliyorum. Bakalım toplantı sonrasında Özkan bey ile Serdar beyin yüzünde güller mi açacak yoksa bir renk değişikliği mi olacak…

****************


SIRA ŞONYA'YI YEMEYE GELDİ

DP Genel Sekreteri Bengü Şonya'nın, Demokrat partinin büyümesi ve gelişmesi için ne kadar çok emek harcadığını hele hele son zamanlarda bu toplumda herkes idrak etmiş durumdadır. Son seçimlerde Şonya'ya seçim kaybetmesi için oynanan oyunlar sonrasında Şonya haksız bir seçim sonucuyla karşılaşmıştır. Son zamanlarda benim de kulağıma geliyor; Serdar başkan, Şonya'nın yerine Hasan Taçoy'u hazırlıyor diye. Serdar başkanın böyle bir değişikliğe gitmeye şu an da parti içindeki gücü yetmez. DP'nin aldığı bakanlıklardaki bürokratların çoğu Sn Eroğlu'na yakın kişiler, bu nedenle onlara dokunamıyor. Ee geriye pek menfaat aman pardon görev vereceği DP'li de kalmadığı için Serdar başkanı bilhassa Eylül ayından sonra sert muhalefet bekliyor parti içinde. Hem de ne sert muhalefet!

Tabii Serdar Başkan, Taçoy'a genel sekreterlik sözü verdiyse hala Şonya'yı çok seviyor demektir zira Serdar bey seçimlerde ve sonrasında verdiği hiçbir sözü tutmadı. Bakanlık sözü verdiği ilçe başkanlarını, koordinatörlük, müsteşarlık sözü verdiği ilçe başkanlarını ve dahası. O nedenle eğer Taçoy'a seni genel sekreter yapacağım dediyse olmayacak, Taçoy gönlünü kaldırmasın ama sabırla beklemesinde fayda var, mesela UBP'ye genel sekreter olabilir yakın gelecekte.

Şonya ile ne kadar iyi dostluğum olduğunu herkes bilir ve bu seçim döneminde birbirimize oldukça mesafeli durduk, malum seçim! Amma DP'ye danışman olduğum yıllarda, DP'nin genel sekreteri partiyi bırakıp da UBP'ye kaçtığında, Serdar bey Genel sekreterlik seçimi için kabul açmıştı. İşte o kabule tabanın baskısıyla tek başvuran Bengü Şonya olmuştu. Başka bir DP'li elini taşın altına koymak istememişti. Bir başka gizli aday daha vardı, Bengü bey aday olunca o aday olmaktan vazgeçmişti; adını vermeyim ama o şahıs da İrsen beye çok yakın çalışan ve DP'li görünen biriydi.

Yani bu Demokrat Parti ne rezil günler yaşadı ve buralara geldi; ben birçoğuna şahidim. Şonya omuz vermeseydi zor toparlanırdı bu parti. Basında çıkan haberlere karşın beklerdim ki Serdar bey çıksın ve desin ki ben Genel sekreterimden memnunum tartıştırmam dahi; ben bunu beklerdim Serdar beyden aksi takdirde seçimi Şonya'ya da kaybettiren, bu dedikoduları da yayanın başkanın ta kendisi olduğunu düşüneceğim.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.