Sağda birlik olmayacaksa!!!

Yayın Tarihi: 10/10/13 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün dünkü açıklamasında önümüzdeki altı ay içinde ne olup biteceğini anlatan bir açıklama yaptı aslında. Neydi bu? "Sağda birlik yok, enayi değiliz" dedi.

Tüm bunları düşündükçe ve aldığımız duyumları birleştirdikçe çok farklı bir tablo çıktı önümüze. Zihinlerin ardında yatanı okumak yerine gizli kapılar ardında konuşulanları yazmak daha akılcı geliyor bana.

AMAÇ NEYDİ NE OLUYOR?

İlk önce amacın ne olduğuna bakmak lazım. UBP'ye hakim olma kavgalarından tutunda Saray'ın Serdar Denktaş ile yaptığı işbirliğine kadar nedir asıl maksat? Hepimiz de biliyoruz ki Derviş beyin UBP'ye hakimiyeti, kadrolarını yönetebilmesi ve yeniden Cumhurbaşkanı seçilebilmesi. Asıl hedef bu.

İrsen bey buna izin vermediği için UBP'de şu an vekil dahi seçilenler İrsen beyi keserek seçim kaybetmesini ve parti başkanlığından gitmesini sağladılar. Yani Saray bu projesinde son derece başarılı oldu ve bu senaryo çalışırken Demokrat Parti adeta bir taşıyıcı anne olarak kullanıldı. Neydi bunun bedeli peki? Yani ne karşılığında yapıldı bu işbirliği ona bakmak lazım.

Serdar Denktaş İrsen Küçükten kurtulunmasına ve Derviş beyin yeniden UBP'ye hakim olmasına yardım edecekti sonrasında UBP ile DP fesh edilip yeni bir parti adı altında sağ birleşecekti. Bu partinin de başı Serdar Denktaş olacaktı. Tabii Derviş beyin himayesinde. Plan buydu.

Serdar Denktaş siz sanıyor musunuz ki bakan olsun ya da hükümete girsin diye mi Demokrat Parti'yi bu işe alet etti? Ya da tüm partisini karşısına aldı? Tabii ki değil. İşin ucunda Başbakan olmak, sağın başını çekme vaadi yapıldı kendisine.

Peki şimdi olan bu mu? Ya da olacak olan? Öyle olmuyor, öyle görünmüyor.

EROĞLU, DENKTAŞ'TAN RAHATSIZ!!!

İki güvenilir kaynağım bana Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun, Serdar Denktaş'tan ciddi anlamda rahatsız olduğunu ve Ocak ayı gibi ya da daha erken Denktaş'tan kurtulmaya bakacağını söyledi. Bu kişilere de Derviş bey bunu bizzat paylaşmış. Bu ne kadar doğrudur diye düşündüğümde Hüseyin Özgürgün'ün Sağda birlik yok,olmayacak açıklaması neyin ifadesidir, neyin göstergesidir buna bakmak lazım, bunu iyi okumak lazım.

Eğer Hüseyin bey bunu laf olsun diye söylememişse ki hiç sanmıyorum Eroğlu'nun Serdar beyden rahatsız olduğu bilgisi doğru olabilir.

Çünkü Özgürgün'ün bu söylemi Derviş beye karşıt bir söylem olarak, ya da Derviş beye uzaklık, mesafeli durma olarak yorumlanmamalı. Aksine Özgürgün'ün ve partinin ağırlıklı milletvekillerinin Derviş bey ile sık görüştüğünü de iyi biliyorum.

SAĞDA BİRLİK OLMAYACAKSA!!!

Basit ve düz mantık olarak bakacak olursak Ocak ya da şubat ayı gibi Demokrat Parti'nin hükümetten ayrılıp UBP ile bir hükümet kurması ve TDP'yi de yanlarına alarak CTP'yi muhalefete düşürmelerinin olması beklenir. Zira her iki sağ parti eğer yerel seçimlerde işbirliği yapmaz ve belediyeleri CTP'ye kaptırırlarsa 2015 yılında gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde derviş bey mümkünatı yok seçimleri kazanamaz. Zaten yerel seçimlerde her iki parti işbirliği yapmaz ise anlayın ki Serdar Denktaş eski dostu Talat ile barışmış demektir.

TRANSER YASASINDA ACELE EDİLİYOR

Serdar Denktaş bir şeyler sezmiş olmalı ki vekillerin partiler arası transfer yapılamamı konusundaki yasanın ivedilikle geçmesi için önergesini sundu ve transfer yasasının geçmesi için hayli aceleci olduğu bana meclisten fısıldandı. Sanırım Serdar Denktaş'ın da tüm acelesi ile Özgürgün'ün Sağda birlik yok açıklaması ile örtüşüyor. DP'li vekiller ise transfer yasasına karşı, bunu da bilin.

UBP BÜYÜR MÜ?

Bir başka önemli soruda bu aslında. UBP büyür mü? Yani DP-UG'den bazı vekiller UBP'ye geçer mi? Olmaz deniliyor, zor deniliyor. Mantıken baktığınızda ve iki sağ partinin işbirliği yapması gerektiği olgusundan yola çıkarsak evet bu pek de mantıklı değil ama yine Özgürgün'ün sağda birlik yok açıklamasına bakacak olursak bu bir anlama da şu demek olmuyor mu "Ey Serdar Denktaş, sağda birlik bekleme, yakında partinden partime geçişler olacak, CTP kurultayından sonra da CTP-UBP Hükümetini kuracağız, biz bu yolu sensiz de yürürüz". Zaten Demokrat Parti tabanı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Serdar bey ne açıklarsa açıklasın bir kısmı Derviş beyi bir kısmı da CTP'nin adayını destekleyecektir; "bakınız Talat demiyorum, CTP'nin adayı diyorum!!!"

Yani sonuç olarak Derviş, UBP'ye hakim olmak için Serdar beyden faydalandı ama ne yerel seçimlerde ne de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Demokrat Parti'ye ihtiyacı yok!

Bunu çok iyi anlayın ve idrak edin.

*****************

YDÜ KANSERE MEYDAN OKUYOR

Kaç gündür kaleme alma fırsatı bulamadım ama bu kadar siyasi kargaşanın içinde kulak arkası yapıyoruz şu kanser konusunu. Ya kalpten, ya kanserden ya trafik kazsından dolayı ölüp gidiyoruz ama kanser herkesin korkulu rüyası. Tahlil bile yaptırmaya korkuyoruz.

Erken tabı ve erken tarama konusunda en çok hassas olan insanlardan bir de Suat hoca ve ekibi. Suat hoca ile yaptığımız bazı özel sohbetlerde ki bunu açıklamam çok etik değil aslında birçok kansere yakalanmış vatandaşımızı Suat hocanın girişimiyle erken tanıyla kurtulup hayata bağlandığını biliyorum ki devlet buna engel olmaya çalışmasına rağmen.

Uzunca bir süredir kadınlarda sık rastlanan meme kanseri konusunda erken tarama ile onlarca kadını bu kanserin elinden aldıklarını biliyor musunuz YDÜ hastanesinin? 130 yeni kanser vakasının 100'ü YDÜ Hastanesi'nde, 30'u da Devlet Hastanesi'nde erken evrede teşhis edildi.

Bu nedenle her yıl YDÜ hastanesinin taramalarla ilgili başlattığı kampanyaları iyi takip etmenizi ve kaçırmamanızı tavsiye ediyorum size. Tabii bu işlerin arkasında birçok isimle birlikte dostum Ahmet Savaşan'ın da bıkmadan usanmadan verdiği uğraşlar var. O pek fazla kendini öne çıkarmayı istemiyor ama ben yazmadan edemeyeceğim.

Basının da bu tür kanser taramalarını iyi duyurması gerekiyor, yaşamak güzel dostlar. Vazgeçmeyin.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları