"Elde var hüzün"

Yayın Tarihi: 14/10/13 07:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+
Çok başka şeyler yazmak için notlar almıştım sabah bilgisayarın karşısında. Her sabah ki alışkanlığım elimde nescafem gözlerimin açılmasını bekliyorum ki bir yandan da aklımda Bener Hakkı Hakeri'inin vefatı . Kendi kendime heralde bugün defnedilecek diye söylendim.

Günlük gazeteleri okurken bir baktım ki köşe yazımın konusu çıkmış bile. DP-UG Vekili Zorlu Töre Dışişleri Bakanı Nami'ye çatmış, CTP'nin içindeki büyük kavgayı manşet yapmış bir başka gazete. Yani gündem bol. Yazacak çok konu var. Kendi kendime dedim ki Bener hocanın cenazesinin ardından oturup yazar ı diğer

Derken iphoneun o eşsiz çirkin sesi beliriverdi arayan Sevgili Rasıh Reşat'tı. Telefonun çalışından Rasıh'ın pek hayırın bir şey için aramadığını hissettim. Bu vefakar dost beni genelde pek pazarları da aramadığına göre bir şey vardı mutlaka, bakmaya yetişemeyip yeniden aradığımda "son yazını yaz ve veda et, gazeteyi kapatıyoruz" dedi.

İkimizde bir yakını ölmüş insanlar gibi soğuktuk. Tuhaf bir duygu açıkçası. Rasıh Haberdar'ın doğumundan bugüne en çok hak sahibi olan biridir gazete üzerinde. Birçok zengin işadamının cesaret edemediğini cesaret edip Haberdar'ı kurduğunda "iyi düşündün mü" diye sormuştum. "napacaktık be Gökhan başka bir şey mi gelir elimizden, biz gazeteceyik" demişti.

Öyl;e birçoğunun hoşuna dahi gitmese biz gazeteciyiz. Yürekten teşekkür ediyorum Rasıh sana, kötü gün dostum.

Rasıh'tan sonra gazeteye patronluk yapanlara da teşekkür ediyorum. Sn Yahya Kurt'a da teşekkürler. Kolay değil, bir gazetenin hamiliğini üstlenmek.

Ve gazetede çalışan tüm emektarlar Hamide başta olmak üzere.

Asıl adı üstünde sonbahar!

Yaprak dökümü aldı başını gidiyor. Suna apla öldü, Bener hoca öldü, Haberdar kapanıyor.

Haberdar gazetesi bu ülke de yer etmiş, agresif yapısıyla ön plana çıkan korkusuz bir gazete oldu hep bugüne kadar. Kelime anlamıyla bir alternatif basın olgusu yaratmıştı kamuoyunda.

Ama her şey bittiği yerden başlar; bunu anladım ben. Aşk gibi hayat gibi. Biri bitince bir başkası başlıyor, başlıyor da ruhumuz ne kadar temiz, ne kadar kirlenmiş?

Siz okuyucularıma da teşekkür edeyim unutmadan. Yazımı yazdığım sayfa numaramdan beni bilip söyleyenler dahi var.

Yazının başlığını Attila İlhan'ın Elde var hüzün isimli şiirinin başlığı olarak koymak daha doğru geldi bana. Bu kadar kaybediş başka nasıl isimlendirilebilir ki.

Sevgiyle kalın; ben Haberdar'ı, Rasıh'ı, Ferhat'ı, Nazım Hocayı unutmayacağım.

Sevgiyle kalın…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları