Biz 'O'na ne verdik?

Yayın Tarihi: 24/12/13 08:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
Hayatta en çok amatörlere şans verilmesi gerektiğine inanmışımdır ama en çok da amatörlerin hareketinden korkmuşumdur. Kendi devletimi küçük görmek ya da aşağılamak için değil ama bazen gerçeklerin gelip gözümüzün içine içine sokulduğu bir dünya da yaşarken de bu yazdıklarımı içim acıyarak hissederim hep.

İngiliz Kraliyet Ailesi'nin İngiltere'ye daha doğrusu Büyük Britanya İmparatorluğuna hizmeti geçenlere verdiği dizbağı nişanı diye bir nişanları vardır.

Zamanında Kral 6. George, İngiliz Başbakan Churchill'e vermek istemiş de Churchill reddetmişti.büyük devletler ki büyüklük hacim ya da ekonomiyle ölçülmüyor sadece, bir devlet kendini egemen, ve otorite görüyorsa, halkı ile bir bütün ise dünyaya karşı ki o da büyük bir devlettir, üstün hizmet yapan yurttaşlarına kendi devlet nişanını verir.

Gagavuzya özerk bir devlet, halkı yakın geçmişte ciddi bir mücadele vermiş ve bu hakları kazanmış. Tebrik etmek lazım onurlu Gagavuzları, aynen bizim halkımız gibi. Bizim yakın geçmişimiz de zor geçen yıllarla dolu.

Cumhurbaşkanımıza saygısızlık yapmak adına ifade etmek istemiyorum bunu ama Dünya da bir ülkenin Cumhurbaşkanından daha fazla bilinen, daha fazla saygı duyulan ve önemsenen, devlet başkanından öte bir toplum liderinin yapacağı işlere imza atan ve toplumunun menfaatleri için uğraşan bir adama, Suat Günsel'e "Gagavuzya Cumhuriyet Nişanı" veriyor. Gagavuzya Devleti bu nişanı başka kimlere vermiş , ilk iki Cumhurbaşkanına yani toplum liderine.

Yani Suat Günsel'i o ülkenin bir Reisi Cumhuru gibi görmüşler ve "Gagavuzya Cumhuriyet Nişanı"'nı vermişler.

Bunun hem bizim ülkemiz için hem de Gagavuzya için onuru tartışılmazdır. Cumhuriyet Nişanı, Suat Günsel'e, Gagavuzya Fahri vatandaşı statüsü ve Gagavuzya'nın gelişmesinde önemli katkılarından dolayı verildi.

Açıkçası ben Suat hocanın Gagavuzya'nın gelişmesi için neler yaptığını bilmem, oturup konuşmadığımızdan, merak edip sormadığımdan dolayı bilmem. Elimin altında internet arasam hemen bulurum yaptıklarını ama bu benim için önemli de değil zaten. Toplum olarak, devlet olarak ben bu adama ne verdim ona bakarım.

Yani yukarı çıkıp baktığımda da aşağıdan da baktığımda koca bir hiç derim, kimse kusura bakmasın. Suat hoca koca üniversite kurdu, büyüdükçe büyüdü bu okul büyüdükçe büyüdü, içinde ne değerler barındırıyor, aklınız almaz, sayarlar da sayan da dinleyen de yorulur okulun sahip olduğu değerleri dinlerken, naptık biz? kıskandık;

Orta doğunun en teşekküllü hastanesini yaptı, kansere çare üretiyor, naptık pahalıdır, kazıktır dedik kıskandık, denizcilik ve havacılık fakültelerini kurdu, bu alanda tek kabul gören fakülteler ülke de, naptık? kıskandık usta.

Kötüledik, yerdik. Hele biz ne zaman güzel bir şey yazsak eleştirildik.

Gagavuzya Devleti Suat Günsel'e Cumhuriyet Nişanı verdi, Devlet olarak biz ne verdik bu adama, koca bir hiç.

Açıkçası ben hem üzülüyorum hem de utanıyorum. Kendi devletim kendi insanına "bravo hoca "demezken başka bir devletin benim hocama nişan vermesi benim içimi buruk kılıyor.

Tabii bu benim samimi düşüncelerim. Burada uzunca bir "heşaaaa" yazısı da yazabilirdim, Devlet olarak elimizdeki markanın ve sadece bize ait olan, toplumun, devletin, insanımızın parçası olan bir Suat Günsel'in ve onun gibi olanların kıymetini bilmeyen devletimi uyarmak bana daha doğru geliyor.

**************

TAÇOY'UN RAKİBİ HAZIR

Demokrat Parti'ye katıldığı ilk günden beri Demokrat Parti de bir göreve gelmek isteyen Hasan Taçoy, genel başkanlık olmayınca Genel sekreterliği kendi kendine yakıştırmış ve katıldığı tüm televizyon programlarında bunu ifade etti. Bir zamanlar güneyden kuzeye göçen insanlarımız Rum köylerine yerleştiklerinde gözlerine kestirdikleri evlerin duvarlarına boya ile "bu ev tutulmuştur" diye yazarlardı. Çocukluğumda bunları görür ve anlam veremezdim. Siyasete daha çok bulaşınca anladım. Yani bu ev benimdir, tuttum ha der gibi bir ifade bu.

Taçoy da genel başkanlık için aday olamayacağını bildiğinden ben genel sekreter isterim olayım diye tutturunca ve Şonya'nın genel başkanlık adaylığını açıklaması ve bundan geri dönmeyeceğini çıktığı tüm canlı yayınlarda deklere ettikten sonra işler kızıştı ve Taçoy'un karşısına çıkacak bir genel sekreter adayı belirlendi.

Benim gönlümden geçen isim Zorlu Töre'ydi ancak güvenilir kaynaklardan aldığım bilgilere göre bu rakip yine bir milletvekili olacak ve Taçoy ile parti meclisinde yarışacak. Bildiğiniz gibi milletvekilleri Parti meclisinin doğal üyeleridir.

Şimdi önümüzde genel başkanlık yarışı var. aday sayısı şimdilik iki. Öyle görünüyor ki başkanlık yarışından sonra oluşacak parti meclisi genel sekreteri de seçecek. Taçoy, Serdar Denktaş'ın adayı gibi duruyor. Ancak Taçoy'un karşısına öyle bir vekil çıkıyor ki hem DP tabanı hem de UG'liler diğer vekili destekleyecekler. Vekilin adı da bölgesi de belli. Biraz daha bekleyip öyle yazalım ama.

Heyecan olsun. Bengü Şonya ister kazansın ister kazanmasın partide olan gücü nedeniyle kimi işaret ederse Genel Sekreter o olacak. Zira genel sekreteri parti meclisi seçecek ve parti tüzüğünde bir değişiklik olmadığından, parti meclisi üyelerini de DP'liler seçeceğine göre ağır Serdar beyden yana olmayacak.

Demokrat Parti de kazan güzel kaynıyor. Denizler dalgalanır ve durulurmuş, dalgalanmazsa durulmazmış. Umarım DP, UBP gibi değil CTP gibi bir kurultay yaşar.

Bir de bazı Güzelyurtlu DP'li dostlar Şonya'nın turizm ataşesi olarak atanacağını söyleyip duruyor hatta bahis giriyorlarmış. Siz de adamın etiketini amma aşağı çektiniz, adam adayım diyor aday, dönmem bu yoldan diyor.

Şonya bazıları gibi tek ayağının üstünde yalan söyleyen bir adam mı sizce?

****************

ÖZSEZER Kar-İş YÖNETİMİNE ADAY

UBP Dikmen Belediye Meclis Üyesi Mehmet Özsezer'le dün kısa bir telefon görüşmesi yaptık. Haliyle mesleklerimizin içine düştüğü yanlışlardan ve açmazlardan bahsettik. Değişmiyor sorunlar hep aynı dedim, Özsezer de "bak ben Kar-İş yönetimine aday olmaya hazırlanıyorum, bizim gibi gençler de vazgeçerse tabii ki hiçbir şey değişmez" dedi. Hayırlısı olsun dedim bende, başkanlığa da aday mısın diye sormadım. Cevabını bildiğim soruları genelde sormam.

******************

GÜNÜN SÖZÜ "Suat Günsel'e ithaf ederim".

Bugün kaderimizin efendisi olduğumuza, bize verilen görevin gücümüzü aşmadığına ve onun ıstırap ve zahmetlerinin benim dayanıklılığımın ötesinde olmadığına eminim. Kendi nedenimize inandığımız ve kazanmak için yenilmez bir iradeye sahip olduğumuz sürece zafer bize uzak olmayacaktır.

Winston Churchill

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.