"Denktaş sözünü yine tutmadı"

İşten atılacak olan 366 kişi için son derece demokratik ve doğru bir karar üretildiğini düşünebilirsiniz. Yapılacak yeterlilik sınavını geçenler devam edecek geçemeyenler eve gidecek. Bu bir yere kadar kabul edilebilir bir çözüm ama bir gerçek var ki söz konusu 366 kişinin üçte ikisi bu sınavı geçemeyecek ve işinden olacak. Yorgancıoğlu hem kendi tabanını rahatlatacak hem de kamu vicdanını. Denktaş'a gelince hiçbirimizi yanıltmamanın gururunu yaşıyor.

Beyler iki hükümet ortağı kafa kafaya verdi ve birbirlerini kurtardılar, bunun altında başka bir şey aramayın.

DENKTAŞ SÖZÜNÜ YİNE TUTMADI

Siyasiler içinde sözünü tutmamakla ünlenen bir siyasetçidir Serdar Denktaş. Bana bugüne kadar birçok sendika başkanı, DP'li ve siyasiler hep bunu söyledi. Oturup baktığınızda bunun doğru da olduğunu görürsünüz.

Ne demişti Serdar bey, daha 30 Aralık sabahı, meclis önünde "Başbakan Serdar" diye slogan atan UBP'lilere "ya devam edeceksiniz işinize ya da DP Hükümetten çekilecek" sözünü tuttu da üç aylığına atılmalarını engelledi bu 366 kişinin ama kendisine "başbakan Serdar" diye slogan atanlara "üç ay daha yaşamanızı sağlayacağım sonra kusura bakmayın" demedi ama.

AKLIMA SAVAŞTA VURULAN İNSANLAR GELDİ

Savaş filmlerinin en klişe vurulma sahnesidir. Tutukluları elindeki silahlı insanlar koşun sizi serbest bırakıyorum der, çünkü gözlerinin içine bakıp vuramaz, o insanlar vurulacaklarını bile bile koşarlar ve yüz metre ileride vurulup öldürülürler. En klişe film sahnesidir bu savaş filmlerinin. CTP-DP hükümeti bu 366 kişiye koşun 10 saniye de köprüyü geçebilirseniz sizi vurmayacağız dedi. 366 kişinin kaçı bu köprüyü geçebilecek? Geçemeyenlerin içinde yeni evlenip, yeni çocuk sahipleri olanlar ne olacak?

Bunları cevabı bil hassa Serdar Denktaş verebilmeli, Hükümetten çekilirim derken, bu denli geri adım atacağını tahmin etmezdim doğrusu Serdar beyin.

Herkes CTP geri adım attı dese de işin temelinde, DP, CTP'ye istediğini yaptırmış olmadı, DP, Hükümeti bozmaya cesaret edemedi gerçeği var.

DENKTAŞ ÖNEMLİ BİR ŞANSI KAÇIRDI

Sağda birlikmiş, UBP-DP koalisyonuymuş, Başbakan Serdarmış bunları Serdar bey unutsun. Bunları ben söylemiyorum, UBP'nin önde gelen vekilleri söylüyor. Siz sanırsanız ki Derviş bey araya girecek de böyle bir hükümet kurdurabilecek sanmayın, Derviş beye de birazdan geleceğiz.

Denktaş, hükümeti bozup da UBP ile koalisyon kursaydı ve günlerdir kabadayı misali yaptığı açıklamaların arkasında duraydı, 2014 yılının yıldızı olacaktı. Öyle ki bu yıl değil ama 2016 yılındaki UBP kurultayında genel başkan, başbakan ve cumhurbaşkanı dahi olabilmenin yolunu tutabilirdi. Çünkü konjektürde inanılmaz boşluklar var.

Bu bitti! "siyasette her şey oluuurrr" demeyin, bazı trenler kaçar.

Yahu vatan haini diye suçlanan, "ki bana göre hepsi de çok kıymetli insanlardır" her yerden dışlanan bir Talat, bir Soyer bir Yorgancıoğlu Başbakan, Cumhurbaşkanı oldu ama çok güçlü bir gelenekçi olan merhum Denktaş beyin oğlu Serdar bey ilahi nihai Başbakan yardımcısı olabildi, Başbakan olamadı, DP'yi hiç büyütemedi. Neden usta?

Söyleyim "küçük düşündüğü için, legodan ev yapmak zordur ama mesele yapma becerisini gösterebilmektir. Bu yalnızca zeka istemez, ilham da ister, Serdar beyin zekası var ama siyaset yapmaya ilhamı yok.

Şimdi ben eleştiriyorum ya Serdar beyi benden kötüsü yok Serdar bey için. Yaptığı yanlışları da biri yüzüne söylemeli ama.

EROĞLU DA SAHİP ÇIKMADI

366 kişi Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'na umut bağladı ve yardım medet umdu. Her ne olursa olsun, onları kim işe alırsa alsın Derviş bey, UBP'nin kağıt üzerindeki manevi sahibi olarak onlara kol kanat gerecek ve onlara sahip çıkacaktı. 366 kişinin kendi aralarında yaptığı yorum buydu. Belki de uğraştı da kim bilir, en azından dışarıdan öyle gördük, uğraştı da mı başaramadı yoksa uğraşır gibi gözüktü de yapmadı mı bilemem ama bir gerçek var ki üç ay sonra bu 366 kişinin büyük çoğunluğu kapı önündedir.

Bu konuyla ilgili başka bir yazı kaleme almayı düşünmüyorum, çünkü konuşacak bir şey kalmadı, UBP-DP görüşmesi olmadı yalan yazıyor bazı gazeteciler diyen Serdar beye de değinmeden yazıyı bitirmeyim; Lefkoşa'da 27 Aralık Cuma gecesi hangi UBP'lilerle hangi otelde kaç saat görüştüğünü ve ne konuştuğunu da sayfalar dolusu yazabilecek birinci derece bilgim var ama o inkar edebilir, bu da siyasetin raconu olsun, gülüp geçiyorum, bize yalan yazıyorsunuz diyen bu siyasetçiye.

Cumhurbaşkanı Eroğlu'na gelince siyaseten görüşlerini hiçbir zaman benimsemesem de iç siyasetteki başarısı nedeniyle şapka çıkardığım bir toplum lideri olarak "UBP'ye sahip çıkın, bazı konularda çok geç kaldınız, hamilik,liderlik, babalık" günü saati geldiğinde yapılır ve hissettirilir.

BAŞBAKANA GELİNCE

CTP kanadı adına, siyaset adına ve en nihayet yapmak zorunda olduğunuz CTP partizanlığı adına siz doğru yaptınız. UBP'nin partizanca aldığı bu kişilere bir sınav şansı tanıdınız,daha ne yapasınız ki. Sizden bu kadar. Hani sizin tarafınızdan bakınca çok çok iyi bir karar ve manevra ama adil Başbakan olabilmek için bir şey daha yapmanız gerekiyor Sn Başkan!

"CTP hükümetleri döneminde istihdam edilen binlerce geçici CTP'linin hangisinin yeterlilik sınavı yoksa onları da bu sınava tabii tutup, geçemezlerse atmanız gerekiyor. Adil Başbakan böyle olunur. Hukuk ve vicdan sadece partizanca alınan UBP'lilere değil, CTP ve DP'lilere de işlemeli".

Yapma cesaretiniz var mı bunu? Hani hak hukuk vicdan diyoruz ya siz de biz de hepimiz.

Siz bir ülke yönetiyorsunuz.

Yoksa bu can sıkıcı konuyu artık kapatalım mı?

Siyaset işte, biz de bu kadar oluyor…

***********************

GÜNÜN SÖZÜ

Büyük adamların fikirlerine çağdaşlarının hayalleri bile yetişemez. Onlar fikir ve idealleri için hiçbir kavgadan çekinmezler.

Adolf Hitler