Geç kalınsa da iyi olmuş...

Yayın Tarihi: 16/01/14 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
** Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun Kıbrıs konusundaki siyasi görüşlerini tasvip etmesem de, çözüm politikasını Rumların çözümsüzlüğüne dayandırmaması gerektiğini , artık benim Cumhurbaşkanımın da bu ülke adına yeni bir moral kaynağı olması gerektiğini düşünürüm. Eroğlu-Gül görüşmesi geç kalınmış bir görüşme olsa da gerçekleşecek olması son derece iyi olmuş.

** Devletin zirvesinin Türkiye hükümetiyle iyi ilişkiler içinde olması ve aradaki soğukluğun kalkması her iki halkın hayrınadır. Su istimallere izin verilmemesi ve siyaseten sadakate önem verilmesi gereken bir dönemden geçiyoruz. Derviş Eroğlu gibi bir duayen bunu iyi okumalı, anlamalı ve ona göre davranmalıdır. AK parti'nin siyaseten önünün açık olduğuna ve Tayyip beyin daha yürüyecek uzun bir yolu olduğuna inanıyorum ben.

Bir süre önce Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun , daha önce KKTC'de büyükelçilik de yapmış bir diplomatın yardımı ve uğraşlarıyla Ankara Hükümeti ile ilişkilerini düzeltme ve iyileştirme çabalarında olduğunu sizlerle paylaşmıştım. Hatırlanacağı üzere Cumhurbaşkanı Eroğlu ile Türkiye Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun eski dönemlerdeki ilişkileri de hiç bu kadar iyi olmamıştı. Önceki zamanlardaki ilişkileri hatırlıyorum da gerçekten kötüydü.

Eroğlu-Gül görüşmesini iyice bir irdelemek lazım. Ve daha da önemlisi fotoğrafı doğru okuyabilmek lazım. Şunu bilmenizi isterim ki AK parti Hükümetinin ve bilhassa Türkiye Başbakanı Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanı Eroğlu ile arası açık, hem de hayli açık. Gerek hükümetin gerekse Sn Eroğlu'nun önceleri çokça görüşme talebi oldu Tayyip bey ile ancak güvenilir kaynaklardan aldığım bilgilere göre Tayyip böyle bir görüşmeye sıcak bakmadığı için gerçekleşmedi. Bu konu da Tayyip beyde bir yumuşama var mı sorusu hepimizin aklına geliyor ki bunun cevabı hayır. Ancak yine güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgilere göre Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Cumhurbaşkanı Eroğlu arasında bugün gerçekleşecek görüşme öncesinde Sn Gül, Sn Erdoğan ile bir istişare yaptı. İzin aldı demiyorum sakın kimse yanlış anlamasın. Hem Abdullah bey hem de Tayyip arasında müthiş bir istişare ve dostluk vardır. Yürütme ve devletin zirvesi son derece iyi anlaşıyor şu an Türkiye'de.

2003 yılı öncesi KKTC'de büyükelçilik yapmış bir diplomatın Eroğlu ile Ak parti hükümeti ilişkilerin iyileştirilmesi yönünde inanılmaz bir çaba sarfettiğini yeniden hatırlatarak işte Eroğlu bu çalışmaların bugün meyvesini topluyor diyebiliriz.

ANKARA İLE EROĞLU NEDEN UZAK DÜŞTÜ?

İster istemez bir başka soru daha gündeme geliyor. Bugüne kadar ne oldu ki Cumhurbaşkanı Eroğlu ile Ankara Hükümetinin zirvesi uzunca bir zamandır birbirine bu kadar uzak ve mesafeli. Şimdi bu öylesine net bir gerçek ki bunu gizlemenin bir anlamı yok. Sn Eroğlu kusura bakmasın ama bunun tek sorumlusu kendisi. Derviş beyin Başbakanlık döneminden tutunda iki ülke arasındaki derin siyasi konulardan ötürü AK Parti'nin çizgisiyle 90 derece bir zıtlık bulunuyor. Bu zıtlık kaldı mı? Hayır kalmadı. Kalmadı kalmasına ama İrsen bey hükümeti dönemine kadar bu siyasi çatışma devam etti.

Niye yazıyorum bunları Eroğlu-Gül görüşmesi neden bu kadar önemli hale geldi, normalde sıradan bir görüşme olması gerekmez miydi iki ülkenin Cumhurbaşkanının görüşmesi? Normal ve sıradan olması gerekirdi ama farkındaysanız, Derviş bey sanki de Obama ile görüşecekmiş gibi heyecanlı ve hareketli.

Bilenler hatırlayacak Cumhurbaşkanı Eroğlu, İrsen beyin başbakanlığı döneminde ekonomik gidişat kötü diye açıklamalar yaparken, Türkiye Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, KKTC'ye sık sık ziyaretlerde bulunur ve Ekonomi son derece iyi diye açıklamalar yapardı. Bir tür nispet açıklamalarıydı Beşir beyin yaptıkları. Haa Beşir beyin tespitleri yüzde yüz doğruydu ama AK Parti Hükümeti ile Sn Eroğlu arasındaki zıtlığı anlatmak için bu örneği verdim.

İLİŞKİLER İYİLEŞMELİ

Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun Kıbrıs konusundaki siyasi görüşlerini tasvip etmesem de, çözüm politikasını Rumların çözümsüzlüğüne dayandırmaması gerektiğini , artık benim Cumhurbaşkanımın da bu ülke adına yeni bir moral kaynağı olması gerektiğini düşünürüm. Eroğlu-Gül görüşmesi geç kalınmış bir görüşme olsa da gerçekleşecek olması son derece iyi olmuş.

Bugüne kadar adı hep çözümsüzlükle anılan bir cumhurbaşkanı yerine çözümü isteyen, destekleyen ama Rumlar istemedi diye başaramayan bir cumhurbaşkanı olmanın kendine de halkına da faydası olur.

AK parti hükümeti kim ne söylerse söylesin hem Türkiye'yi hem de KKTC'yi birçok anlamda iyi noktalara taşımayı başarmıştır. Her siyasinin hataları olur ve gerek Ankara'daki siyasiler gerekse Kıbrıs'taki siyasiler hatalar yapmıştır ama bunlar artık geride kaldı.

Bu nedenle devletin zirvesinin Türkiye hükümetiyle iyi ilişkiler içinde olması ve aradaki soğukluğun kalkması her iki halkın hayrınadır. Su istimallere izin verilmemesi ve siyaseten sadakate önem verilmesi gereken bir dönemden geçiyoruz.

Derviş Eroğlu gibi bir duayen bunu iyi okumalı, anlamalı ve ona göre davranmalıdır. AK parti'nin siyaseten önünün açık olduğuna ve Tayyip beyin daha yürüyecek uzun bir yolu olduğuna inanıyorum ben.

Siyasi fotoğraf bize bunu anlatıyor, bu fotoğrafın içinde olmaya bakın.

******************

ÜSTEL'DEN DÜĞÜN HAZIRLIKLARI

Meclis Başkan Yardımcısı Ünal Üstel'in oğlu kadim dostum Emre Üstel en nihayet dünya evinin kapısını çalmaya karar verdi. Girneli dünyalar tatlısı hanım bir kızımızla çok yakında evlenecek olan Emre'nin bu müjdeli haberini babasına buradan verelim dedik. Hade hayırlısı olsun.

**************

DAYIOĞLU'NDAN EŞİNE BÜYÜK SÜRPRİZ

Tarım ve Doğal Kaynaklar Eski Bakanı Sami Dayıoğlu bugün Çangar babaya kahve içmeye gidiyormuş. Duyduğuma kıymetli eşine bir yeni yıl hediyesi almaya karar vermiş. Yengeye yakışır tabii, artık Selaycık sürer siz da arkada oturursunuz Sn Bakan. Ancak bugün Çangar'a iki büyük gazeteci de gelecek. Haberiniz olsun.

************

GÜNÜN SÖZÜ:

Politikacılar dünyanın her yerinde aynıdır, nehir olmayan bir yere köprü yapacaklarına söz verirler.

NİKİTA KHRUSHCHEV

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları