Rauf Ersenal ve VYK Başkanlığı

Kıbrıs Müzakere süreci daha sert bir zemine doğru kayıyor. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Müzakere ekibi ile Dışişleri Bakanı Özdil Nami neredeyse karşı karşıya kalmış durumda. Tabii ki Cumhurbaşkanı Eroğlu, Sn Nami'nin birikimlerinden yararlanmalı, ben bunun böyle olması kanaatindeyim, her ne kadar Cumhurbaşkanı kendi ekibini seçme konusunda özgür olsa dahi. Takdir edersiniz ki dönemin ikinci Cumhurbaşkanı Sn Talat da görev süresince Eroğlu'na yakınlığıyla bilinen Dışişleri Bakanı Özgürgün ile çalışmamıştı. Şimdi de tam benzer bir durum yaşanıyor.

Tabii Müzakere sürecine sayısız katkıları geçen Talat-Nami ikilisinin birikimleri dışlanmamalı ve kullanılmalı ancak gelin görün ki siyaset daha doğrusu iç siyaset buna izin vermiyor.

Malum CTP hükümette. Her ne kadar hükümetin devam edip etmeyeceği sorgulansa dahi CTP tüm ağırlığıyla devletin kadrolarına yerleşmeye devam ediyor. Her hükümet dönemi yaşadığımız benzer olaylar.

Şu sıralar bildiğiniz gibi Vakıflar Bankası'ndaki işten durdurmalar haksız yere yapıldığı gerekçesiyle konu yargıya taşınmış durumda ve öte yandan Kıbrıs Vakıflar İdaresi'nin Yönetim kurulu başkanının da atanması gündemde.

Her gün okurlarımızdan okur mektupları gelir, birçoğu kullanmaya değer bile olmasa da ilginç iddia ve dedikodulara rastlarız. Örneğin bunlardan bir tanesi de yakın zamanda yani bu hafta Kıbrıs Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu Başkanlığına Sn. Rauf Ersenal'ın atanacağı yönünde.

Ne kadar güçlü bir ihtimal ya da iddiadır bilemem ancak bana ulaşan bilgilere göre Sn. Ersenal'ın atanması için İkinci Cumhurbaşkanı Talat'ın CTP'ye ciddi anlamda bir ricası olduğu yönünde.

Rauf Ersenal bilindiği gibi önceki CTP hükümeti döneminde İhale Komisyonu başkanlığı görevini yürütmüştü. Zor ve önemli bir görevi vardı Sn. Ersenal'ın, çok dikkat isteyen bir görevdi bu haliyle ve Sn. Ersenal haliyle o dönemler Sn Talat'a da yakınlığıyla biliniyordu.

O nedenle bana ulaşan iddialara baktığımda İkinci Cumhurbaşkanımız Talat'ın Ersenal'ın Vakıflar Yönetim kurulu başkanlığına atanmasını istemesi hatta bunun CTP yönetimince de kabul görmesi doğru bir iddia olabilir.

Bazı dedikodular var; bu son zamanlarda o kadar bir yayıldı ki işin temeline baktığınızda birileri yine Sn. Talat'a çamur atmaya mı çalışıyor, yoksa karanlıkta kalmış bazı gerçeklere mi işaret ediyorlar?

Malum hala yargı süreci devam eden bir Londra Türk evi davası var ve bu mesele doğrudan Sn. Talat'ı hedef alan bir dava diye hatırlıyorum. Konu doğrudan Kıbrıs Vakıflar İdaresi'ni alakadar ediyor. Bu nedenle Sn. Talat'ın kendine yakın isimlerden biri olan Sn. Ersenal'ın bu kurumun başına atanmasını istediği ve bu yolla söz konusu sıkıntı da kontrol altında kalması hedefleniyor.

Açıkçası bu konuyla ilgili son bir haftadır mesajlar alıyorum, öyle sanıyorum ki bu iddialar bana geldiği gibi başka gazetecilere de gidiyor. Olacak iş değil, patlama noktasına geldiğimden böyle bir yazıyı kaleme alma ihtiyacı hissettim. Ya bu ülke de Talat'ın müzakere süreci dışında kalmasını isteyen, Talat'ın süreç dışına itilmesini arzu eden odakların yaptığı bir karalama kampanyasıdır, ya da iddialar gerçektir. Bilinmez.

Sayın Ersenal'ın kişiliği ile ilgili bir meselesi yok kimsenin. İlkokul öğretmeni kökenli bir bürokrat olan Ersenal'ın daha önce Merkezi İhale Komisyonu Başkanlığı sırasında adaptasyon döneminde afalladığını tüm yakın çevresi anlatmaktadır. Vakıflar gibi güzide ve önemli bir kuruma afallayacak birisi özellik şu sıralar lazım değil.

Sayın Talat eğer Rauf Ersenal konusunda ısrarcı ise ve Başbakan üzerinde bu kadar etkisi varsa, herhangi bir şaibeye yer vermeyecek şekilde bu atamayı yaptırmalıdır. Yoksa çıkacak dedikodular ya da ortaya atılacak belgeler, Sayın Talat'ı değil Başbakan Özkan Yorgancıoğlu'nu zor duruma sokacak. Bizden söylemesi.

************

DENKTAŞ'A GÜVENMEK İSTİYORLAR

Sadık Gardiyanoğlu başkanlığındaki işten durdurulan vakıflar bankası çalışanları ve 366 kişi inisiyatifi üyeleri dün meclis önünde bir eylem yaptı, bu eylemin ardından Kıbrıs Postası'nı da ziyarete geldiler. Malum dün Serdar Denktaş ile basından uzak bir görüşme gerçekleştirdiler ve Denktaş'a verdiği sözü hatırlattılar.

Gazeteyi ziyaretinde bundan bahsettiler. Oldukça da kalabalıktılar. Samimi buldunuz mu diye sordum odayı tıka basa dolduran kardeşlerimize, bu süreçte bir gazeteci olarak ciddi bir destek verdiğim için hepsi de teker teker elimi sıktı. Soruma hep bir ağızdan hayır dediler ve eklediler "İnşaallah".

Bu insanlar Serdar Denktaş'a güvenmek istiyorlar, verdiği sözü tutmasını istiyorlar ve ekliyorlar yine "bir televizyon kanalında sözünün 31 Aralık'a kadar olduğunu" ifade ettiğini ve bundan ötürü Serdar beye kırgın olduklarını ifade ettiler.

Umarım Serdar bey sözünü tutar ve bu kardeşlerimizin işsiz kalmasını engeller. Aksi takdirde bir aya kadar hepsi de sokağa atılacak.

****************

UBP LEFKOŞA BELEDİYE BAŞKAN ADAYLARI KİMLER?

LTB seçimleri yaklaştıkça CTP dışında en iddialı parti olan UBP'nin de olası adayları konuşulmaya başlandı. Tabii bu konuda UBP'nin herhangi bir resmi kararı yok, sadece UBP Lefkoşa İlçesinde konuşulan isimleri bizzat ben sorum öğrendim.

"Ertan Birinci, Galip Bozalp, Kemal Deniz Dana, Hasan Sertoğlu" bu dört isim ağırlıklı olarak konuşuluyor.

*******************

GÜNÜN SÖZÜ

Çocukken yarın neler oynayabiliriz diye düşünürdük, Şimdiyse yarın hayat bize hangi oyunu oynayacak diye düşünüyoruz.

Can Dündar