"Alnımız açık, korkumuz da yok"

Hava sporları federasyonu başkanı Serdar Turganer'le buluştuk; her şeyi açık açık anlattı..

**Amaçları ne olduğu belli olan bu oluşumun iddia ve karalamaları yönetimimizin K.K.T.C.'ndeki havacılığı geliştirmek için verdiği uğraşı kesintiye uğratmayacaktır. Aksine Yönetimimiz böyle durumlarda daha da bilenerek yoluna devam eden bir karakter yapısına sahiptir.

Hava Sporları Federasyonu Başkanı Serdar Turganer'i uzun zamandır tanırım. Bu ülkeye kattığı zenginlikler ve ülke gençliğinin sosyalleşmesi, gelişmesi ve hava sporlarını sevmesi yönünde çok ciddi çalışmaları olmuştur ki buna hala canla başla devam ediyor. Öyle görüyorum ki bazı merkezler tarafından yıpratılmaya çalışılıyor. Kimin neyin peşinde olduğunu da çok iyi biliyorum. Gün ola harman ola deyip şimdilik bu konuyu geçeyim.

Her şeyin günü saati var. telefonla kendisini aradım ve "şu sıralar hayli popülersin başkan, bir kahve ısmarla" deyip gidip konuştum. Turganer yaşananları tüm boyutuyla bana anlattı ve yargı boyutunu başlattığını ifade etti. Tabii ben işin o kısmıyla ilgilenmiyorum.

Turganer KKTC'de havacılığın gelişmesi adına elini taşın altına koyanlardan biri. Arkama yaslanıp Turganer'i dinledim:

"Biliyorsun K.K.T.C. Hava Sporları Federasyonu K.K.T.C.'nde havacılığın gelişimi misyonu ile ilgili faaliyet göstermektedir. 2005 yılının son ayında kurulan Federasyon, devralmış olduğu dağınık yapıyı toparlama yoluna gitmiş 3 yıl içerisinde de alt yapıyı uluslararası havacılık kriterleri düzeyine getirmiştir. 22 personelin 17'si yer personeli iken bu personeli havacı olarak eğitmiş ve şu anda da bu olumsuz orantıyı ters çevirerek 16 havacı ve 6 yer personeli olarak yoluna devam etmektedir. 2005 yılında uçak sayısı 2 iken uçak sayısı 5'e, motorlu yelkenkanat sayısı 2 iken motorlu yelkenkanat sayısı 5'e, sıcak hava balonu sayısı 1 iken balon sayısı 2'ye çıkarılmıştır.

Temsiliyet konusunda ise uluslararası şampiyonalar ve yerel şampiyonalar asgari düzeyde iken Federasyon döneminde katılımlar artırılmış ve birçok uluslararası şampiyonadan gerek model uçakçılarımız gerekse yamaç paraşütçülerimiz 2.'lik ve 3.'lükler kazanmışlardır.

Çok zorlu bir uğraştan sonra Federasyon kendi uçuş okulunu da kurarak K.K.T.C.'ne tamamen kendi öz malı olan bir pilotaj okulu kazandırmıştır.

Tüm bu süreçlerde şahsımın duyarsızlığı hususu veya tek başıma hareket ettiğim gibi bir iddia mesnetsiz olduğu kadar traji komiktir. Federasyonda tüm yapılan icraat ve faaliyetler tamamen Yönetim Kurulu tarafından oy birliği ile oylanarak yapılmaktadır. Harcamalara tek başıma imza atmam; Federasyonlarda harcamalar çift imzalarla işleme konmaktadır ve Yönetim sadece kararları almakta ve yürütme için Genel Müdürlüğü görevlendirmektedir".

"İDDİALAR TRAJİ KOMİK"

Duyarsızlığım sonucu uçakların çürümeye terk edildiği iddiası ise gülünç ve mantık dışıdır. Çürümeye terkedilen uçaklar iddiasının aksine bu uçakların motorları ve pervaneleri revizyon edilmiş olup bu uçakların motor ve pervaneleri şu anda sıfır konumundadır. Uçaklarımız okulumuzun açılacağı tarihe kadar koruyucu bakımları yapılarak bekletilmiştir. Bu bir uçağı çürümeye terketmek anlamı taşımayacağı gibi bunu iddia etmek Federasyona zarar vermek amacı ile hareket edenlerin esas niyetlerinin göstergesidir.

Şu anda emniyetli bir şekilde koruyucu bakım altında bekletilen bu uçakların son bakımları da Federasyon'un programları dahilinde gerekli olduğu zaman, zamanında gerektiği gibi yapılacaktır.

Tarafıma da bazı sorular sorulmaktadır dostum onlara da yanıt vereyim.

*Yavrukuş'un Genel uçak işletme ruhsatı ve bir FTO'su mevcuttur ve bu işletme ruhsatı ile FTO uluslararası havacılık mevzuatlarına göre Yavrukuş'un yeterliliği görülerek verilmiştir ki bu da sorduğunuz soruların bütün cevaplarını açıklamaktadır.

*Federasyon'un her faaliyeti uluslararası mevzuata göre takip edilerek icra edilmekte olup buna personel hakkındaki uygulamalar da dahildir. Hal böyle iken bunları sorgulamak neye hizmet etmektedir ve ne murat edilmektedir?

*Tüm bu gelişmeler sağlanırken Federasyon yönetimi K.K.T.C.'nin gerekli tüm makamları ile temas halinde olmuş ve bu projeyi gerçekleştirmiştir.

Amaçları ne olduğu belli olan bu oluşumun iddia ve karalamaları yönetimimizin K.K.T.C.'ndeki havacılığı geliştirmek için verdiği uğraşı kesintiye uğratmayacaktır. Aksine Yönetimimiz böyle durumlarda daha da bilenerek yoluna devam eden bir karakter yapısına sahiptir.

K.K.T.C. Hava Sporları Federasyonu'nun Başkanı olarak ben ve yönetim kurulum bu karalama kampanyası karşısında birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederek icraatlarımızı sürdüreceğiz. Bu karalamaların kaynağı hakkında ise yasal sürecin başlatılmış olduğunu ve takibinin hukukçularımız tarafından yapıldığını da paylaşmak isterim"

******************

ORCAN, BAŞBAKAN YORGANCIOĞLU'NA SESLENDİ

KIBTEK Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim ve yönetim kurulunun talimatı üzerine borcu olan tüm belediyelerin elektriği kesildi. Tatlısı Belediye Başkanı Hayri Orcan beni aradı ve KIBTEK yönetimine ver yansın etti. Başbakan Özkan Yorgancıoğlu'na da seslenenerek dönüp bir Tatlısuya bakın. Zira borcumuz yok ama elektriğimiz de yok dedi. Orcan "1974'ten kalma bir su kuyusu var. Su dairesi ile Tatlısu Belediyesi arasında itilaflı olan ve hiçbir şekilde Tatlısu Belediyesi'ne devredildiğine yönelik herhangi bir belge ya da kayıt bulamadığım bir yapı yüzünden KIBTEK, Belediyenin suyunu kesti. Belediye Plajı, Zambak Tatil Köyü, belediye parke fabrikası, belediye binası ve belediye çarşısı, halı saha, çocuk parkları, tüm bu tesislerin hiçbir borcumuz olmamasına rağmen elektriği kesildi. Kıbtek Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim ile görüştüğümüzde yönetim kurulunun karar aldığını ve belediyeye ait herhangi bir kurumun elektrik borcu olsa dahi tüm kurumların elektriğinin kesileceğini ifade etti. Hükümetin gündemine defalarca kez getirmemize rağmen borcumuz olmamasına rağmen mağdur edildik. Olayı yargıya götürüyorum. Olacak iş değil . borcumuz olsa anlayım ama borcumuz da yok. Bu kadar aktif bir belediyenin ve tabii ki diğer belediyelerin elektriğinin kesilmesi son derece yanlış. Başbakan Yorgancıoğlu artık sorunlarımıza eğilsin ve haklı ile haksız aynı muameleyi görmesin" dedi.

**************

GÜRLER İLE KEBAPÇI ARASINDAKİ ATAMA KRİZİNE BEYAR DA EKLENDİ

Geçtiğimiz hafta bir gazetemiz Polis Genel Müdürü atama krizini gündeme getirdi ve adeta Sn Şenay Kebapçı'ya destek attı. Önceleri de yazmıştım son derece kıymetli ve başarılı biridir Şenay hanım. Zaten polis teşkilatının tüm üst rütbeli personeli kıymetli ve başarılıdır buna diyecek sözüm yok. Duyduğuma göre genel müdür atanması krizine bir de Hasan Beyar eklenmiş. Demokrasi ile yönetilen bir hukuk devleti olduğumuza benim inancım tamdır. Her ne kadar yanlış yaşanıyorsa da. Herkes anlamalı Polis Genel Müdürü olma sırası Sn Pervin Gürlerdedir. Bir kere herkes bunu idrak edecek ve hazmedecek. Genel müdürlük koltuğuna oturacak polis yüz yıllığına oturmuyor ki zaten. Görev süresi bitince sırası olan devam edecek. Başbakan Özkan Yorgancıoğlu bir an önce Pervin hanımın atamasını Cumhurbaşkanına sunmalı ve Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu da Pervin Gürler'in atamasını onaylamalıdır. Koskoca memlekette Pervin hanım gibi kıymetli bir polis hala vekaleten görev yapıyor, olacak iş değil. Özkan beye burada düşen partizanca tavrını bırakıp adaletli davranmasıdır.

*************

GÜNÜN SÖZÜ

En olmayacak günde geldin tazeledin ortalığı alıp kaldırdın bu kutsal ekmeği düştüğü yerden..

Cemal Süreya