DP, UBP'nin kaderini yaşıyor

Yayın Tarihi: 15/04/14 08:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
Güzelyurt'ta başlayan ve Alsancak'a da sıçrayan istifa depremi bu hafta da sürecek; ilk önce bunu söyleyerek başlayalım yazımıza. DP Genel Başkanı Serdar Denktaş'ın açıklamaları son derece klasik ve trajikomikti. Şantaja boyun eğmeyeceğim dedi. Oysa ki kimsenin Serdar Başkana şantaj yaptığı falan yoktu. Olayı en başından beri bilenlerdenim. Olayların nasıl geliştiğini de biliyorum ve bu süreç bana İrsen bey döneminde UBP'nin yaşadığı kaderi hatırlattı.

Ancak bir farkla; İrsen Küçük UBP'si döneminde isyan bayrağı açanlar kelime anlamıyla bugün DP-UG'de olan bir kısım menfaatçi UBP'lilerdi. Bakanlık isteyen, makam mevki isteyen, iş isteyen ve tehdit eden insanlardı. Kimse kusura bakmasın ama öyleydi.

Şimdi Demokrat Parti de bu kavgayı verenler o gün UBP'de menfaat uğruna kavga çıkaranlardan farklı kişiler. DP'liler bu işi kesinlikle menfaat için yapmıyorlar. Ortada kesinlikle bir şantaj ya da menfaat kavgası yok.

Yaşananlar yalnızca Güzelyurt için değil tüm ülke genelindeki Demokrat Partililerin hem kendi başkanları tarafından hem de geriye kalan gerçek DP'li vekiller tarafından dışlanmış olmasından kaynaklanıyor. Biz bunun böyle olduğunu aylardır yazıyoruz; yazdığımız zamanda kötü yazar oluyoruz ama bu yazdıklarımızın haklılığını önemli sayıda Demokrat Partili son bir haftadır ortaya koydukları tepkiyle gösterdiler.

İSTİFALAR ARTARAK DEVAM EDECEK

Güzelyurt'ta istifasını veren 200 DP'linin istifasının gerçek olmadığını iddia ettiler; kimler Serdar Denktaş; başka Türkay Tokel "Güzelyurt İlçe Başkanı UG kanadı ama kök UBP'li", başka kim Hasan Taçoy "DP-UG Genel Sekreteri UG kanadı ama kök UBP'li". Bu istifaların gerçek olmadığını savunan bir tek DP'li vekil var mı?

Soruyorum var mı? yok. Neden yok? Çünkü gerçek Demokrat Partililer sorunun farkında hem de ciddiyetinin derecesinin de farkında ve birçok bölgede küçük küçük depremler olacağını da biliyorlar.

BU İNSANLAR HAKLI

Güzelyurt başta olmak üzere Alsancak'ta yaşanan ve devamla Esentepe, Lefkoşa, Girne, Gönyeli ve Gazimağusa da yaşanması beklenen istifalar kısa sürede yaşanacak belki de. Umarım kimse istifa etmez partisinden ama gelin görün ki bu insanlar o kadar bir mağdur edilmiş ki kendi parti yöneticileri tarafından, kendilerini o kadar bir yabancı hissetmişler ki istifa noktasına gelip bayrak açmışlar.

Özellikle Güzelyurt bölgesini ele alacak olursak, özellikle Ali Alioğlu başta olmakla birlikte her birini yakinen tanıyorum. Bu insanlar ceplerinden para vermek de dahil olmak üzere Demokrat Parti'nin yaşaması ve siyaset yapması için çok fedakarlıklarda bulundular.

DP'nin kapısının önünden kimse geçmezken, içeriye girmeye bile tenezzül etmezken bugün istifalarını veren insanlar o günlerde DP'ye sahip çıktılar. Yalnız DP'ye değil Serdar Denktaş'a da sahip çıktılar.

Ama bugün genel Başkanları tarafından şantajcı ilan edildiler. Ne haksız ve yanlış bir itham. Neredeyse basın da inanacak bu istifaların gerçek olmadığına.

Yeni açıklamalar ve istifalar olduğunda partinin ileri gelenleri bunu nasıl açıklayacak çok merak ediyorum.

2500 DELEGESİ VAR AMA ADAY BULUNAMIYOR

Demokrat Parti'nin kurultayına kısa süre önce tanıklık ettik. Başbakan İrsen Küçük'e danışmanlık yapmış biri olarak kurultay günü birçok UBP'liyi delege olarak orada görenlerdenim. 2500 delegesi olan bir parti nasıl olurda birçok bölge de hala aday bulamaz; bunu toplumun sorgulaması gerekiyor.

Demokrat Parti'nin mevcut oy potansiyeli belli. % 11. Daha fazla değil. Sihirli eller değdiği için bu oran % 20'lerin üstünde gibi görünüyor. En yakın erken seçimde veya doğal süreçteki bir seçimde izleyin bakalım bu oran ne olacak. Buna daha çok zaman var diye telaş ediyorsanız; Demokrat Parti yaptırdığı son anketi kamuoyuyla paylaşsın, hep birlikte bir daha değerlendirelim.

Demem o ki altı boş bir gücün ve ihmal edilmiş cesur ve vefakar gerçek Demokratları da küstüren bir parti yönetiminin ne cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ne de hükümette kimseye faydası olmaz.

****************

ÇIKARMA PLAJINDA VAKIFLAR KARARLI

2013 yılının son çeyreğinden beri süre gelen "Escape" diye bilinen çıkarma plajının işetmesinin devri, el değiştirmesi ve veya hissedarlarının değişim sorunu kamuoyunun da bilgisinde süregelmektedir. Altınbaş Holding'in talip olduğu ve Tori LTD'nin işletmesinde olan mülkiyeti Vakıflar idaresine ait çıkarma plajına Altınbaş Holding talip olmuştu. Talip olduğu dönemde vakıflar idaresinden kira süresinin artırımı ile ilgili talebi vakıflar idaresi tarafından reddedilmişti. Bunun üzerine kiracı olan Tori LTD'nin hisselerini devralma çabaları içerisine giren Altınbaş Holding'in bu girişimi de yasal engele takılmıştı. Altınbaş Holding'in Tori LTD ile anlaşarak toplamda 3 milyon 950 bin doların 500 bin dolarını Kıbrıs'ta, 3 milyon 450 bin dolarını da İstanbul da ödediği dilden dile dolaşmaktadır.

Geline noktada malın gerçek sahibi Vakıflar idaresi söz konusu alış verişten mal sahibi olmasına rağmen hiçbir kazanç elde edememiştir. Vakıflar kurumunun kuruluş sebeplerine baktığınızda vakıf mallarından elde edeceği kazançları, büyük bir kısmını hayır işlerinde kullanma yükümlülüğü vardır.

Bu ve buna benzer "hava parası" diye tabir edilen ödemelerin Vakıflar idaresine hiçbir faydası olmadığı kesin. Gelinen noktada vakıflar idaresi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiş Altınbaş Holdinge bu devrin mümkün olmadığını resmi olarak bildirmiş, bununla da kalmamış kiracı olan Tori LTd'e kira mukavelesinde taahhüt ettiği yatırımları yerine getirmediği için Kira sözleşmesini fesh edeceğini yazılı olarak bildirmiş, kendilerine 19 Mart 2014 tarihi itibarıyla 30 gün süre tanımıştır. Sürenin dolmasına sadece 4 gün kalmıştır.

Elime ulaşan bilgilere göre Çıkarma plajının tarihçesi ve manevi öneminden dolayı Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı da bu mülkün kullanım şekline hassasiyeti mevcuttur ve sözleşmenin feshi durumunda kendileri Vakıflar idaresinden mülkün kullanımını talep edecekler.

Vakıflar idaresinin, Vakıflar İdaresi yönetim kurulunun ve genel müdürünün, vakfın ve devletin çıkarlarını korumak adına gösterdiği dirayetli duruştan dolayı takdir etmemek mümkün değil. düşünün ki bu sözleşmenin feshi durumunda vakıflar idaresi bu mülkü kiralamak için ihale yoluna başvursa telaffuz edilen miktarların Vakıfların kasasına gireceği aşikar ve kazançlarında Vakıflar vasıtasıyla amacına uygun harcanacağı tartışılmaz.

*************

GÜNÜN SÖZÜ

Mutluluğu sende bulan senindir, Ötesi misafir.

Mevlana

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları